Şimdilerde aşağıdaki ileti, “yahoo” gruplarında dolaşmaya başladı.
“Merhaba; Sayın Dr. ….
Kanaltürk ekranlarında Dr. Ender Saraç’ın sunmuş olduğu sağlıklı günler programımızın 1 Ekim itibariyle yeniden yayını başlamıştır.
Alanında başarılı olmuş doktor ve kurum temsilcilerini kanalımızda canlı yayın konuğu olarak ağırlıyoruz (Kanaltürk stüdyolarına benimle birlikte giderek yayın öncesinde hazırlığınız yapılacak, programda konuşacağınız konular ve sorularla alakalı yayın öncesinde Dr. Ender Saraç ile sohbet etme imkânına sahip olacaksınız. Program formatı olarak Dr. Ender Saraç Bey ile karşılık sohbet edip soru-cevap şeklinde kendinizi ifade edebileceğiniz sohbet havasında bir yayın gerçekleştiriliyor. Hafta içi her gün sabah 10:30-13:00 arasında 2 saat sürecek program içerisinde 15 ile 30 dakikaya kadar bir yayın süreniz olacak. Program esnasında yayına bağlanacak olan seyircilerimizin sorularına cevap verme imkânına sahip oluyorsunuz. Ayrıca, iletişim sağlayamayan izleyicilerimizin de irtibat bilgileri Dr. Ender Saraç’ın asistanları tarafından karşılanarak iletişim bilgileri not edilip program sonrasında mail olarak tarafınıza iletiliyor. Yayın esnasında dâhil olduğunuz sürenin görüntüleri de telif hakları ödenerek dvd halinde tarafınıza iletilecek.
Program için yayın bedeli zaten kanal tarafından karşılanmakta olacak. Sadece yayın boyunca sizin ve kurumunuzun şahsi bilgileriniz adına doğacak olan sanal reklam gideri şahsınıza ait olduğu için sizlere yansıtılıyor. Fiyatlandırma aşağıda olduğu şekildedir.
Programa 1 gün canlı yayın bir konuk katılma bedeli olarak 2.750 TL + KDV ‘dir. Rezervasyon akdi ektedir.”
Bu uygulamalar yeni çıktı diyenler, tek kelime ile yaaanıılırlaaar.
Peki, eskiden nasıl oluyordu arkadaş? Şöyle oluyordu. Bir ilaç firması temsilcisi, “Hocam sizi …günü … programında, … konularında sohbet etme ve değerli görüşlerinizi seyirci ile paylaşmak için, TV ye çıkartmak istiyoruz. Kabul eder misiniz?”diye soruyordu.
Siz kabul edince bakın neler oluyordu, anlatayım. Önce kısa bir öz geçmişinizi isterler. Ardından, belirlenen gün ve saatte sizi özel bir araçla havalimanına götürürler. Uçakla İstanbul’a varırsınız. Orada karşılayıp, TV stüdyosuna ulaştırırlar. Makyajınızı yapıp, bir çay ısmarlarlar. Sıranız geldiğinde de sizi programa çıkarırlar. Orada sunucu, zaten önceden belli olan soruları size sorar. Siz de yanıtlarsınız. Araya reklamlar girer, telefonla bağlananların sorularını yanıtlarsınız. İş bitince havalimanı transferiniz sağlanır. Uçakla geri dönersiniz. Dönüşte başka bir ekip sizi hastanenize, evinize, nereye isterseniz oraya bırakır. Siz bu işler için hiçbir ücret ödemediğiniz gibi, para da almazsınız. Peki, bu işleri kim finanse etti? Kim olacak, ilacını tanıttığınız şirket. Uçak paranızı, havalimanı transferlerinizi, TV’ye çıkma ücretinizi sizi davet eden firma çoktan ödemiştir bile.
Şimdi Sağlık Bakanlığı, bu türden uygulamalara son verdirdi. TV kanalları bu gibi TV’ye doktor çıkarmanın parasını tahsil etmeye zaten alışmış, alıştırılmış. Firmalar da finanse edemedikleri için, TV’ye katılım ücretinin birileri tarafından ödenmesi gerekiyor. Kimden istenecek bu ücretler, herhalde çaycı Mehmet efendiden değil.
Eskiden, tek kanallı TRT devrinde işler böyle değildi. Program yapımcısı önceden ciddi bir araştırma yaparak, bir yıl içinde hangi sağlık sorunlarını işleyeceğini belirler, o hafta, işlenecek olan konuyla kimler ilgili, sırasıyla kimleri ekrana çıkaracak, ona göre kişiye telefonla ulaşıp TRT’de … programına çıkmasını teklif ederdi. TRT stüdyoları önceleri sadece Ankara’da olduğundan, radyoya ve ekrana, daha çok Ankara Tıp, Hacettepe ve GATA hocaları çıkarlardı. Bu iş için TRT önceleri hiç ödeme yapmazdı. Sonradan küçük bir ücret ödemeye başladıysa da, çoğumuz bu ücretleri almadık.
Özel TV kanalları ortaya çıkınca, daha çok akçasal önemi olan konular, belli bir ücret ödenerek işlenmeye başladı. Bunların başında, güzellik ve makyaj işleri, obezite, fizik tedaviler ve bizden de tüp bebek ve aşı işleri TV’lerde görüntülenmeye başlandı. Hatta bazı tüp bebek merkezleri, art arda birkaç programlık seriye çıkmak için kendileri ücret ödemeye başladılar.
Nerede para var, orada reklam da var, finansman da. Her zaman ortalıkta olmak, TV de sıkça görünmek var. Ben hiçbirini ayıplamıyorum. Sadece size durumun bir özetini yaptım. Hepsi o kadar.
Yorum sizlerindir.