“Eylem her zaman mutluluk getirmeyebilir ama eylemsiz mutluluk olmaz.”
William James
“Amaçları olmadığı için planlarımız başarısız oluyor. Bir insan hangi limana yöneldiğini bilmiyorsa, hiçbir rüzgâr doğru rüzgâr değildir.”
Seneca, M.Ö 4 – M.S 65
“Tüm insan ilişkilerinde her zaman bir amaç vardır: zevk, onur veya avantaj.”
Polybios, M.Ö 12
Akademikakil.com’un bu ayki konusu olan “Akademisyenlerde Motivasyon Eksikliği” konusundaki görüşlerimi siz değerli okurlarımla paylaşacağım. Konuya geçmeden önce Kahramanmaraş merkezli on ilimizde hissedilen depremde ölenlere rahmet, yaralılara acil şifa, vatandaşlarımıza sabırlar niyaz ederim. Bu psikolojiyle yazmak bile motivasyonu etkilemektedir. Şu kış gününde empati yaparak orada yaşayan vatandaşlarımızın yerine kendimizi koyalım. Birbirimizden maddi manevi yardım ve dualarımızı esirgemeyelim.
Motivasyon her kesim için kullanılmakla birlikte yaşa, cinsiyete, eğitim düzeyine, meslek guruplarına göre değişiklik göstermektedir. Bir bebeğe sevgiyle bakmak onun için motivasyon olabileceği gibi bir kişinin belli bir üretimi artırmakla maaşına zam yapılacağını bilmesi farklı meslek ve yaş grubundaki insanlar için motivasyon türlerine örnek verilebilir. Bunun için konuyu dağıtmadan motivasyon teorileri, yapılan bazı araştırmalar ışığında hangi davranışların hangi motivasyon türlerini en fazla etkilediği gibi bulguları açıklamaya ve sonuçta da herkese motivasyon konusunda özgün tavsiyelerde bulunmaya çalıştım.
Yükseköğretimde akademik motivasyonu etkileyen konularla ilgili teorilerin başında, a.) Sosyal ekonomik model, b.) Sosyal model, c.) Kendini gerçekleştirme modeli, d.) Karma motivasyon modeli, e.) Gelişen kalite-kültür modeli gelmektedir. Bu modeller teoride geçmekle birlikte buna benzer uygulamada da modeller vardır. Yine üniversitelerde motivasyonla ilgili yapılan araştırmada girdiler: a.) İşbölümü b.) Ödül c.) Maaş d.) Öğretim e.) Promosyona konu motivasyon değişkenleri iken; çıktılar ise a.) Öğretim performansı, b.) Araştırma performansı, c.) Çok kültürlü performans şeklindedir.
Kavram:
Motivasyon, dürtü ve ihtiyaçlar hissedildiğinde meydana gelen içsel bir süreçtir. Motivasyon içsel, dürtü ise dışsal bir süreçtir. Osmanlıcada saik, yabancı ortak birkaç dilde motive diye geçen kelimenin anlamı davranışları içsel olarak harekete geçirmektir diyebiliriz. Bir öğrenciye karnesinin iyi olması halinde verilecek ödül onu fazladan çalışmaya itecektir. Burada ödül-motivasyon ilişkisi nasıl kurulduysa binlerce meslekte ve kişilik türlerinde de farklılıklar görülecektir.
Motivasyon (güdü, saik) içten gelir. Fiziki ve sosyal güdüler olarak ikiye ayrılır. Davranışı hızlandırıcı etki yapması beklenir. Her yaş grubunda, her meslekte, her insanda, her iş yerinde aynı nedenin aynı sonucu vermesi beklenemez. Bunun için aşağıda kısaca motivasyon teorileri ve bazı araştırma sonuçlarıyla ortak tavsiyeler vermeye çalışacağım.
Fiziki güdüler neredeyse her yerde aynı olmakla birlikte, sosyal güdüler gruptan gruba, toplumdan topluma değişebilir. Örneğin, aşırı susuzluk hisseden kişiler dünyanın her yerinde suya ulaşmak için gayret gösterir, motive olur ve diğer ihtiyaçlarını erteler. Fakat sosyal güdülerde farklı mesleklere, farklı ülkelere verilen statüden dolayı bireylerin o mesleklere ve gelir gruplarına ulaşmadaki gayretleri farklılık arz edecektir.
Motivasyon, amaca yönelik davranışları kapsar. Motivasyon Latince movere, yani hareket, harekete geçmek ve tercih anlamına gelmektedir. Eylemlerimizi yönlendirmede ve tercih etmede geçerlidir. Motivasyonlar temel motivasyonlar, ikincil sosyal motivasyonlar, ego merkezli motivasyon, görev odaklı motivasyon olmak üzere dört kategoride değerlendirilmektedir. Motivasyon kişilikle de ilgilidir. Kişiliğin en kapsamlı tanımı psikolog Gordon Willard Allport tarafından yapılmıştır. Kişilik, bireylerin davranış, duygu ve tutumlarının tümünü içerir.
Teori:
Motivasyon konusundaki teorilerden de bahsetmek isterim. Çünkü sonuçta motivasyon insan içindir. Biz bu yazıda akademisyenlerin motivasyon eksikliğini tartışmaktayız. Başka araştırmacılar ise yine teorilerden esinlenerek kendi kurumlarına göre modeller öneriler ve çözümler önerebilir. Motivasyon teorilerinin başında Herzberg çift faktör kuramı, Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi, Locke’un hedef belirleme teorisi, Adams’ın özkaynak teorisini sayabilirim. Bu teorilerin ışığında dört iyi yerleştirilmiş model bulunmaktadır: Rasyonel ekonomik model, sosyal model, kendini gerçekleştirme modeli ve son olarak da kompleks model olarak sıralanmaktadır.
Akademik motivasyon konusunda kalite, kültür ve motivasyon birlikte zikredilmektedir. Kalite, üniversite kültürü ve motivasyonun ayrıntılarını aşağıda arz edeceğim. Motivasyon teorisi konusunda Victor H. Vroom‘un motivasyonda beklentiler teorisinden bahsetmek isterim. Bu teori ”belirli bir hedef ve sonuca ulaşmak yönünde bireyin tercihlerini kuvveti anlamında arzu ve istekle orantılıdır.“ der. Bireyin arzuladığı düzeyde bir sonucu elde etmesini sağlayacak seçeneğin tahmin edilmesi, seçeneğin tatmin edilmesi anlamında beklentiler, performans ve mükâfat olarak önceden seçilen ilişkiler anlamında motivasyon amaçlarının varlığı kendini gösterir.
Herzberg’in çift faktör kuramı ”çeşitli değerler sistemleri içinde çalışan çalışma ortamından neler beklediği ve çalışanları neyin daha fazla motive ettiğini, hangi çalışma koşullarının tatmin edici olmadığı ve işe karşı isteksizlik meydana getirdiği betimlemeyi” (Şahinoğlu ve diğ.1998:115) açıklayan teoridir. Herzberg’in teorisinde diğerlerinden farklı olarak biyofaktörel boyut da vardır. Psikolog Frederic Herzberg’in çift faktör kuramı hijyen faktörleri ve motive edici faktörler olmak üzere ikili bir tasnif yapmıştır. Hijyen faktörleri: maaş, iş güvenliği, çalışma koşulları, denetim seviyesi ve kalitesi, şirket politikası ve yönetimi, kişiler arası ilişkiler; motive edici faktörler ise başarma hissi, tanıma, sorumluluk, işin kendisi, kişisel gelişim olmak üzere sıralanmıştır. David McClelland ise çalışanların davranışlarını etkileyen üç temel motivasyon kaynağından bahsetmiştir: başarı ihtiyacı, bağlanma ihtiyacı ve güç ihtiyacı. Adler (1870-1937) ve Carl Gustav Jung (1875-1961) ise dışa dönük ve içe dönük kimlik ilişkisi kurma yoluyla teorilerini temellendirmiştir. Çalışan motivasyonuyla ilgili çalışmalar 1930’lardan beri literatürde yer almaktadır. Elton Mayo’nun Hawthorne araştırmaları bu alanda milat niteliğindedir fakat Mayo’nun yaptığı çalışmalar daha çok iş hayatıyla ilgilidir.
Lawler ve Porter’in beklenti teorisi özel sektör yöneticilerinin işle ilgili davranışları ile başarı oranları arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Bu kuram çalışanların beklentilerinin yerine getirilmesinin yanı sıra çalışanların gösterdikleri performans karşılığında elde edeceği ödüllerin dağıtımının adil olmasının da iş doyumu ile yakından ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Turner ve Lawrence ise iş doyumunu ve motivasyonu etkileyen dört temel faktörden bahsetmiştir: işin çeşitliliği, işin kimliği, işin özerkliği, geri bildirim. Bahsedilen literatürde önemli bir eksikliği dolduran çalışma ise Jean Stacy Adams’ın geliştirdiği “Adil Olma Teorisidir”. Festinger’in 1957’de ortaya attığı bilişsel uyumsuzluk teorisinden etkilenen Adams’ın kuramına göre çalışanlara adil davranılması iş motivasyonu ile yakından ilişkilidir.
Adams’ın adalet teorisine göre;
1. İşe olan katkılarının karşılığı olarak hangi getirinin uygun yolla ödüller alacağı,
2. Kendisinin işverenden aldıklarıyla başkalarının aldıklarının kıyaslaması,
3. Ödül davranışlarının hedefe ne yapacağını bilmesi iş motivasyonu ile ilgili önemli faktörlerdir.
Edwin Locke’un hedef belirleme teorisi hedef belirlemenin esasen görev performansıyla bağlantılı olduğunu belirtir. Temel üç anahtar kavramla açıklanır. Bunlar ise; net hedef belirleme, üyeler, geri bildirim sağlamadır. Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi bireylerin ihtiyaçlarınım fizyolojik, güvenlik, sosyal, aidiyet, kendini gerçekleştirme olmak üzere hiyerarşi oluşturduğunu, insanların motivasyonunun da buna göre değiştiğini savunan teoridir.
Csikszentmihalyi’nin ototelik benlik teorisine göre ise ototelik benlik olarak adlandırdığı şeyin gelişimi arasında ayrım yapmak önemlidir. Ototelik terimi, Yunanca öz anlamına gelen auto ve amaç anlamına gelen telos kelimesinden türetilmiştir.
D. McGregor X ve Y teorisi: Çalışmak istemeyen bir kişinin işi kabulüyle çalışmak isteyen bir kişinin sorumluluk alarak işi kabulü arasında fark olacağı için kullanılacak motivasyon yöntemleri de doğal olarak farklı olacaktır. W.Quch kültürel faktörlerin insan kaynakları üzerinde etkisi kesin olarak farklı olacağı için bu değişkenin motive etmede dikkate alınmasını içerir. H.A Murray açık ihtiyaç teşvik teorisi: her birey için motive edici unsurlar özel olarak hazırlamalıdır.
“Ekonomik insan… neo-klasik iktisat ekolünün model insanıdır. Endüstri ilişkilerinde ise “ekonomik insan” modelini benimseyen iktisatçılar – farklı karakteristikler belirlemiş olmakla birlikte – esasen Gary Becker’in takipçileri sayılırlar. Becker’a göre “insanların ekonomik hayattaki tüm davranışları, sürekli bir tercihler kümesi içerisinde faydasını maksimize etmesini ve bilgi ve farklı pazarlarla ilgili diğer girdileri optimum miktarda toplamasını sağlayacak davranışlar bütünü olarak” görülebilir. Buna göre ekonomik insanın temel özelliği faydasını maksimize etmeye hedeflenmiş olmasıdır. Yani, motivasyon açısından ekonomik insan sadece faydasının en çok olacağı (utility/maximization) durumlarda belirli hedeflere motive edilebilecektir. Bu durumda da seçeneği/yönlendirileceği herhangi bir hedef söz konusu şartlar alandaki tercihler ve relatif maliyetler arasındaki optimum dengeyi yansıtacaktır.”
Araştırma:
Akademisyenler için motivasyon öğelerinin başında şunlar gelmektedir: başarılı olma, tanınır olma, yayın kriterleri, nitelikli yayın, başarılı ve nitelikli öğrenci yetiştirme.
Motivasyonla ilgili yapılan araştırmalarda (gerek Afrika’da, Avrupa’da ve ABD’de) yayınlarda gördüğüm ortak anahtar sözcükler şu 12 kavram etrafında yoğunlaşmıştır: Amaç, başarı, beklenti, sorumluluk, yetenek, eşitlik, gelişme/ilerleme, sosyal ihtiyaç, güvenlik, otonomi, geri bildirim, ödül. “Motivasyon ve bilginin değerlendirilmesi birbirlerine etki eden süreçlerdir. Bilginin değerlendirilmesi süreci belirli bir çabayı gerektirir ve bu çabanın ortaya konulması için de bireyin motive edilmiş olması şarttır. Aynı zamanda bireyi harekete geçiren motivasyon unsurları bireyin gözlemleri, bilgiyi algılama ve değerleme kabiliyetleri gibi faktörlerden etkilenmektedir.”
Akademisyenlerde motivasyonla ilgili yapılan araştırmalarda frekans ve yüzdelik oranlar fazlaca yer kaplayacağı için ve küçük frekansa sahip olan faktörler pek anlam ifade etmeyeceği için motivasyona etki düzeyi fazla olanlarla motivasyona olumsuz etki edenleri yukarıdan aşağıya sıraladım.
Motivasyonu artıran faktörler Azaltan faktörler(Bunların eksi oluşu )
Başarı Adalet (li olup olmama)
Terfi Yönetim başarısı (başarılı olup olmama)
Bireyin geleceği Kurum içi ilişkiler
Statü Ücret
Öğrencisinin başarısı Bilimsel koşullar
Kişisel yaşam Fiziksel koşullar
Burada frekansları yazmadım kısaca motivasyonu olumlu ve olumsuz etkileyen araştırmada sunulan seçenekleri yüzdesini, büyükten küçüğe göre sıraladım.
Motive Edici Bir Alıntı:
Herkes bilir:
Tüm insanlar için her şey olamazsın.
Her şeyi aynı anda yapamazsınız.
Her şeyi eşit derecede iyi yapamazsınız.
Her şeyi herkesten daha iyi yapamazsınız.
İnsanlığınız, herkesinki gibi kendini gösteriyor.
Öyleyse:
Kim olduğunuzu bulmalı ve o olmalısınız.
Neyin önce geldiğine karar vermeli ve bunu yapmalısın.
Güçlü yönlerinizi keşfetmeli ve kullanmalısınız.
Başkalarıyla rekabet etmemeyi öğrenmelisin,
çünkü başka hiç kimse “sen olma” yarışmasında değil.
O zaman:
Kendi benzersizliğinizi kabul etmeyi öğrenmiş olacaksınız.
Öncelikler belirlemeyi ve kararlar almayı öğrenmiş olacaksınız.
Sınırlamalarınızla yaşamayı öğrenmiş olacaksınız.
Kendinize hak ettiğiniz saygıyı göstermeyi öğrenmiş olacaksınız.
Ve sen çok hayati bir ölümlü olacaksın.
İnanmaya Cesaret Edin:
Harika, eşsiz bir insan olduğunuza.
Tarihte bir kez olan bir olay olduğunuzu.
Bir haktan daha fazlası olduğunu, olduğun kişi olmanın senin görevin olduğunu.
Hayat çözülmesi gereken bir problem değil, değer verilmesi gereken bir hediyedir.
Ve bir zamanlar seni üzen şeyde bir üstte kalabileceksin.
Bu alıntıyı ben de okurlarıma faydalı olur umuduyla aktardım.
Sonuç olarak n sayıda insan, n sayıda kişilik, n sayıda meslek ve n sayıda olgu ve olaylar vardır. Bence yapılması gereken eğitim basamaklarında görevlilerin hedef kitlelerine göre ölçekler ayarlayıp motivasyonu artırmayı amaçlamalarıdır. Bu ölçekler yaş gurubuna, mesleğe, okul türüne ve çalışma koşullarına göre değişiklik arz eder. Lise son sınıflarda Kuder Richardeson ölçeği uygulamayı tavsiye ederken üniversite birinci sınıflarda Allport kişilik testini öneririm. Yani kimi gruba envanter, kimi gruba test uygulamayı öneririm.
Biz akademisyen camiasına gelince bence motivasyonun başında adaletli yönetim, tasarruflu yönetim ve kaliteyi önceleyen yönetim gelmektedir. Adaletsizlik arttıkça, israf arttıkça, kalite düştükçe motivasyon zayıflamaktadır. En azından benim gözlemlerim ve deneyimlerim böyledir.
Selam ve saygılarımla.
Kaynaklar:
Souders, B. (2020). What is motivation? A psychologist explains. https://positivepsychology.com/what-is-motivation/ Erişim tarihi: 10.02.2023
Kaufman, B. E. (1989). Models of man in industrial relations research. ILR Review, 43(1), 72-88.
Becker Gary, The Economic Approach to Human Behavior, Chicago, Univ. of Chicago Press, 1976, s. 14.den akt.. Kurtulmuş, N. (1989). İki farklı insan modelinin analizi: Ekonomik insan-davranışçı insan. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, 47(1-4).
Mac Fadyan Alan J., Mac Fadyen Heather W, “Other Concepts in Economic Psychology”; Mac Fadyen A.J., Mac Fadyen H.W. (ed), s. 442.den akt. Kurtulmuş, N. (1989). İki farklı insan modelinin analizi: Ekonomik insan-davranışçı insan. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, 47(1-4).
1 yorum
Fazıl hocama değerli görüş ve bilgilendirmeleri için teşekkür ederim. Yazılarınızı devamını bekliyoruz. Saygılar.