Twitter’dan “Danışmanın öğrencisinin tezinden üretilmiş yayınlara kendini ilk yazar olarak yazdırması hak mıdır yoksa etik bir sorun mudur? Benim görüşüm ağır etik sorundur ama herkesin görüşünü merak ediyorum” sorusunu sordum. Gelen cevapların çoğunluğu tez öğrencisinin mutlaka ilk isim olması gerektiği yönünde oldu doğal olarak. Ancak bazıları ise bu konunun siyah-beyaz olmadığı ve danışmanın sürece ne kattığıyla ilişkili olduğunu belirtmiş. Bu durumda demek ki hala bu konuda birtakım karışıklıklar var. Yaklaşık 30 yıldır tez yönetiyorum ve yönettiğim tezlerden öğrencilerimle birlikte yüzlerce yayın ürettik ve hep tezin sahibi olan öğrenciyi ilk isim olarak yazdık. Ancak az da bunun tersi vakalarla da karşılaştım. Öğrenci tezini tamamladıktan sonra Danışman teze el koyuyor, yayını gönderiyor ancak tezin sahibi makale yayınlandıktan sonra görüyor. Peki ne görüyor, danışman ilk isim tezin sahibi ikinci isim. Bu konuda çok net etik kurallar olmadığı için tein sahibi hakkını aramıyor ya da arayamıyor.
Öğrenci-danışman ilişkisi olmadan yapılan ortak çalışmalarda genelde makaleyi yazan kişi ilk isim olur. Bu yazılı olmayan ama herkesin bildiği genel kuraldır. Bununla birlikte yine öğrencilerle birlikte yapılan yayınlarda, tezden üretilmemek şartıyla, projenin ya da araştırmanın yürütücüsü pozisyonunda olan kişinin ilk isim olması normaldir. Yönetici olduğum dönemde, tezden üretilen yayınlara kendini ilk isim olarak yazdırmayı alışkanlık haline getirmiş bir profesörü uyardığımda, bunun hakkı olduğunu söylemişti. Gerekçe olarak da, konuyu verdiğini ve tezin yazımına katkıda bulunduğunu ayrıca makaleyi yazdığını söylemişti. Bu cevabı dehşete kapılarak dinlemiştim. Ancak burada kaçırılan önemli bir ayrıntı var. Danışman bu iş için maaş ve ek ders ücreti alıyor. Yani tezlere danışmanlık yapmak bir öğretim üyesinin görevleri arasında. Bu yaklaşım, bir memurun vatandaşın işini yaptığı için ek birşey talep etmesinden farksız. Zaten o işi yaptığı için vatandaşın ödediği vergilerden maaşını alıyor.
Tezden üretilen yayınlarda genelde öğrenciler danışmanı ilk isim yazmayı, hocasına karşı duyduğu saygı olarak görebiliyorlar ve normal karşılayabiliyorlar. Çünkü danışmanlar çoğu zaman öğrenciyi kritik zamanlarda yönlendiriyorlar ve önünü açıyorlar. Danışmanın dışında, farklı disiplinlerden araştırmacılardan da zaman zaman destek alınabilir ve üretilen yayınlara katkı oranında ismi yazılabilir ancak bunlar da asla öğrencinin önüne geçmemelidir. Bu nedenle öğrencinin saygı hatta minnet duygularını taşıması doğal. Ancak danışmanın bu konuda çok titiz davranması ve öğrencisine doğruyu anlatması gerekir. Çünkü hocasının kendi tezinden üretilmiş yayında ilk isim olarak bulunmasına izin veren öğrenci, hoca olduğunda da bunu normal görüp kendi öğrencilerinden de aynı davranışı bekleyebilmektedir. Özetle, bir doktora öğrencisi tez çalışmalarını yaparken, danışman her aşamada her türlü desteği elbette verecektir ancak tez öğrencinindir. Nitekim doçentlik sözlü jürilerinin olduğu dönemde bir adayın dosyasında dikkatimi çeken bir husus olmuştu. Doktora tezinden üretilmiş makalede danışman ilk isim öğrenci ise ikinci isimdi. Sözlü aşamasında adaya sordum “Bu tezi sen yapmadın mı?” diye. Aday da kendisini yaptığı söyledi ve tezine de yüksek derecede hakimdi. O zaman niye danışman yayında ilk isim diye sorduğumda ise jüri karşısında cevap veremedi ve zorlandı. Daha sonra öğrendiğim kadarıyla öğrencinin her türlü direnmesine karşın danışman kendini zorla ilk isim yapmıştı. Bu tür vakalar büyük haksızlık ve danışman-öğrenci arasında geçen üstü kapanan hikayeler. Ancak bu tür hikayeler genç araştırmacıların motivasyonunu kırıyor ve araştırmadan uzaklaştırıyor. Dolayısıyla, kıdemli hocaların bu tür vakalarla karşılaştığında gerekli eleştiriyi çekinmeden yapması, akademide oto kontrolün sağlanması açısından oldukça önemlidir.
7 yorum
Tez danışmanı tezden üretilen makalede her koşulda ikinci isimdir. Teze dayalı olmayan makalelerde ise, özellik gösteren araştırma proje yürütücüsü olma gibi istisnai durum dışında her zaman kaleme alan ilk isim olmalıdır. Bunların tersini savunmak bilim etiğini yok saymak demektir. Makalelerde ilk isim ikinci isim yanında son yıllarda iyice artan ikinci sorun ise, genç araştırmacıların karşılıklı olarak kendi yazdıkları makalelere birkaç arkadaşlarının adını da ilave edip sahte yazar üretmeleridir. Doçentlik sınavı ve yayın teşvik primi için puan derdine düşenlerin başvurduğu bu yöntem de bilimsel çürümeyi her geçen gün daha çok artırmaktadır.
bu durumun bu kadar siyah beyaz olmadığını düşünüyorum. Bir kere öğrenci tez için BAP desteği alıyorsa bunu hocası üzerinden yapar. Sizin anlayacağınız. Projeyi bitirmedn giderse, kapaması hocaya düşer. Bu kadar sorumluluğu yüksek bir iştir.. Parayı almış ortada sonuç yoksa bu daha da zordur çünkü prjenin yazılıp BAP’ a tesliminde yazacak birsey yoktur. BU arada ayrıca tezini yapıp başka alana geçiş yapanlar. Daha üst bir akademik yaşam düşünmeyenler de var. Bu tezler birinci isim sorunu nedeniyle genelde yayına dönüşmüyor. Bu nedenle eğer proje desteklenmişse binlerce lira boşa gittiği gibi, elde edilen bilimsel sonuç yayın olarak literatürde yer almıyor. Bu tip terkedilen ve genel olarak çalışmanın ana fikri danışmana olan çalışmalar havaya uçmuş oluyor. Tehlikeli bir durum sayıldığı için danışmanlar da yazmak istemiyor. Bu durumda da destek için verilmiş para , danışmanın fikri ve emeği çöpe gitmiş oluyor. Yukarıdaki durum da çok üzücü. Bu nedenle hangi durumda ne yapılacağının belli olduğu, aradığınız zaman cevapları bulabilceğiniz yönetmelikler ve hatta hukuk kitapları olmalı bu konuda.
Yazdıklarınıza katılıyorum, bir danışman olarak gerçekte çoğunlukla belirttiğiniz gibi durumlarla karşılaşıyoruz.
Yazdıklarınızın çoğunda size katılmama rağmen pek çok şeyi fazla idealize ettiğinizi düşünüyorum. Katılmadığım husus ise şu ki, danışman fikri bulmuş, deneyin her aşamasına eşit katkı sağlamış, öğrenciye yaz demesine rağmen uzun zaman geçince oturmuş danışman makaleyi kendisi yazmış. Bu durumda hala öğrenci ilk isim nasıl olabilir bana söyler misiniz? Malesef gerçekte çoğunlukla işler böyle yürüyor.
Ben de bir danışman olarak tezden makale üretiyoruz, öğrenci makaledeki katkısı ham veri sunmak oldu, bu verileri de işlemek danışman olarak bize düştü, şimdi bu makale kimin, şöyle ağız tadıyla öğrenci makaleyi hazırlasa, biz de sadece rehberlik yapsak olmaz mıydı? gelin görün ki olmuyor, olmuyor.. Ne yapalım şimdi,,, birinci ikinci yazar tartışması mı yapalım?
Hocam buı durumda ilgili arkadaş tezini tamamlamayacak. Tezi hoca yapmış olmuyor mu?
Tez ayrı bir konu makale ayrı bir konu. Makalede tezin tamamı veya bir kısmı konu edinmiş olabilir. Makalede çalışmaya verilen emek doğrultusunda bir sıralama yapıldıysa etik bir sorun olmayacaktır. Tabii ki beklentimiz tez öğrencisinin çalışmaya en önemli katkıyı vermiş olması. Böyle bir durumda danışmanın tez öğrencisini ikinci plana atması hoş bir durum değil.
Ancak bazen danışman BAP’taki tez projesini kapatabilmek için tez çalışmasına tez öğrencisinden daha fazla emek vermek durumunda kalıyor (Allah böyle öğrenciyi hiç bir hocaya vermesin). Bazı üniversitelerde BAP projesinin tamamlanması için yayın şartı aranıyor. Bırakın bu yayını yazmayı, kendi tezini bile zorlamayla yazmış bir öğrencinin bu konuda hassasiyet göstermemesi durumunda, -kendisini birinci isim yazmayan- hocaların kendi haklarını ben şahsen koruyamadığını düşünüyorum. Bu durum özellikle yüksek lisans öğrencilerinde sık yaşanıyor. Özellikle bir doktora öğrencisi eğer birinci isim sırasını hak edecek derecede çalışmaya katkı sunmamışsa bunun nedenini öğrenciye değil hocasına sormak gerekir.
Ancak genel olarak hocaların tez öğrencilerini birinci sıraya yazmalarının onların gelecekteki hocalıkları ve motivasyonları için önemli olduğunu düşünüyorum.