Günümüzde, temel bilimlerin yanında klinik öneminin her geçen gün arttığı, teşhis ve tedavide yeri tartışılmaz olan “İmmünoloji Bilimi” ülkemizde de her geçen gün daha da önem kazanmakta ve bu alandaki çalışmalar hızla ilerlemektedir.
Üniversitelerin tıp fakültelerinde ve enstitülerde kurulan ana bilim dalları bu alanda temel ve klinik çalışmalarına hızla devam etmekte ve aynı zamanda yüksek lisans ve doktora eğitimi vermektedir. Bu çalışmaların başarısı olarak son Avrupa immünoloji kongresinde yapılan oylama sonucu, üç yılda bir düzenlenen Avrupa immünoloji kongresinin 2018 yılında İstanbul’da yapılmasına karar verilmiş ve bu sonuç immünoloji alanında çalışanları son derece memnun etmiştir. Dünya ve Avrupa çapında immünoloji alanında çalışan bilim insanlarını ülkemizde ağırlamak hem bilimsel açıdan hem de ülkemizin tanıtımı açısından çok önemli olacaktır.
İmmünoloji alanında hızla ilerleyen bu sosyal faaliyet ve bilimsel çalışmaların yanında, Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 25.08.2011 tarih ve 28036 sayılı Tıbbi Laboratuvar Yönetmeliği’nin 9. maddesinde “Bu Yönetmelik kapsamında kurulacak laboratuvarlarda ruhsata esas alınan dallar; tıbbi mikrobiyoloji, tıbbi biyokimya veya tıbbi patolojidir.”ifadesi yer almaktadır. Yönetmelik’te immünoloji ana bilim dalları rutin laboratuvarlarından söz edilmemektedir ve bu hüküm, immünoloji laboratuvarlarını ilgili mevzuatta tartışılır hale getirmekte, ayrıca bu alanda çalışanları son derece üzmektedir.
Laboratuvarın uzman kadrosu ve çalışma şeklini belirleyen 16. maddesi “a) Laboratuvarın hizmet sunmasına izin verilen her uzmanlık dalı için en az bir uzman kadrosu bulunur ve d) Diğer kamu kurum veya kuruluş hastanelerine ise her dal için en az birer uzman kadrosu verilir.”ifadesinden anlaşılmaktadır ki, Tıbbi Laboratuvar Yönetmeliği’ne göre immünoloji ana bilim dalları halen uzmanlık alanı içerisinde yer almadığından bu Yönetmelik dışında kalmaktadır.
Ülkemizde immünoloji alanında, çok sayıda yetişmiş, yurt içi ve yurt dışında saygınlık kazanmış, yüksek düzeyde bilgi birikimi ve deneyimi olan bilim insanı, laboratuvar sorumlusu bulunmaktadır. Bu nedenle, immünoloji laboratuvarlarının yeniden yapılandırılması, immünolojinin ayrı bir klinik laboratuvar birimi olarak değerlendirilip uzmanlık dalı oluşturulması, Türk İmmünoloji Derneği ile bilgi paylaşımı ve birlikteliğiyle, belirli kriterler uygulanarak şu anda üniversite ve diğer kurumlarda immünoloji testlerinin çalışılmasını sağlayan, raporlara imza atan immünologlara daha fazla sayıda immünolog yetiştirilmesini sağlayabilmek amacı ile laboratuvar uzmanlık belgesi verilmesi, immünoloji eğitiminin yaygınlaşması için üniversitelerce kurulmuş olan immünoloji ana bilim dallarına laboratuvarlarında kliniğe yönelik test çalışmak üzere, merkez laboratuvarlarından bağımsız laboratuvar kurma ve yürütme yetkisinin verilmesi hususları son derece önem taşımaktadır.
Ülkemizin dünyada sürekli gelişim gösteren bir bilim alanı olan immünoloji alanında da gelişmesi, klinikte hasta yararına olan immünolojik testlerin alanlarında gerçek bilgi birikimi ve eğitime sahip immünologlarca yapılması karşılıklı iletişim, yapıcı yaklaşım ve Sağlık Bakanlığı desteği ile mümkün olabilecektir.