Türkiye’de tıp fakülteleri yeni eğitim yılını açmak üzere. En yüksek matematik-geometri, fizik, kimya ve biyoloji puanlarını alarak tıp fakültelerine girmeye hak kazanan öğrenciler eğitim görmek için heyecan ve coşku ile fakültelerine gelecekler. Ya biz, tıp fakülteleri, onları hangi koşullarda eğitmeye hazırız? Ya da bilinçli bir hazırlık çabası içinde miyiz?
Hekimin her şeye muktedir olduğu, hastanın başına gelecek her türlü kötü durumdan hekimin birinci derecede sorumlu tutulduğu bir anlayışın yaygın oldığu ülkemizde giderek daha üstün nitelikli hekimler yetiştirmeye çabalamak boynumuzun borcudur. Elbette şu sıralarda hekimler mesleki bilgilerini ancak mevzuat, kanun, yönetmelik ve genelgelerin izin verdiği ölçüde kullanabilmektedirler. Ancak yine de her tıp fakültesi öğrencilerine tıp bilgisini tam olarak vermek zorundadır. Çünkü mezunlarının hekimlik uygulamaları sırasında yapacağı temel hatalarda tıp fakültelerinin önemli payı vardır. Sonuçta tıp fakülteleri insanları seven, iyi iletişim kurabilen, gelişim ve yeniliklere açık, şartları zorlayarak kendini geliştirebilen, sorunları zamanında çözme becerisine ve tam bir tıp bilgisine sahip hekimler yetiştirmek zorundadır. Bütün bunları altı yıl gibi tıp eğitimi için dar bir zaman diliminde gerçekleştirebilmek ancak yardımcı tüm eğitim teknolojilerini kullanmakla başarılabilir.
2010 yılında yayınlanan Tıp Eğitimi Raporu’nda fakültelerin eğitim teknolojilerini eğitim öğretim programlarına entegre etmeleri konusunda önerilerde bulunulmuş, ancak bir teşvik niteliği taşıyan bu önerme yeterli gelişmenin gerçekleşmesine yetmemiştir. Öğrenci sayısının fazlalığı, maddi kaynak yetersizliği, yeni kurulan tıp fakültelerinde öğretim üyesi yetersizliği gibi pek çok olumsuzlukların yanı sıra öğretim üyelerinin mevcut teknolojileri kullanmakta isteksiz ya da kullanmamakta ısrarlı oluşları mevcut durumu daha da kötüleştirmektedir. Tıp fakültelerinde bilgisayarlar, yazılımlar, bilgisayar ağları, bilimsel kaynaklar gibi öğretim teknolojileri eğitime yeterince entegre değildir. Öğretim üyeleri, kelime işlemciler, hesap tabloları, sunum yazılımları, web sayfası yaratma ve kütüphane tarama gibi bilgisayar teknolojilerini yeterli oranda kullanmamaktadır.
Yalnızca bilgisayar teknolojileri değil, bugün tıp eğitiminde gelişmiş maketler, beceri eğitimini tamamlamada ciddi katkı sağlayan ekipmanlar, örneğin; elektronik stetoskoplar kullanılmaktadır. Tıp eğitiminde bazı bilgilerin kavranmasının zor olması, pratik eğitimde hastalardan yararlanmanın getirdiği problemler nedeniyle bilişim teknolojilerinin yanı sıra simülasyon tekniklerinin de kullanılması gerekmektedir. Sanal gerçeklik ve simülatörler yardımıyla temporal kemiğin üç boyutlu yapısı işitme, denge ve yüz kasları hareketleri ile ilişkilendirilerek anlatılabilir, kanserli bir dokunun palpasyonu simülatörler yardımı ile gösterilebilir, herhangi bir girişimsel işlem animasyonlar ile açıklanabilir, video görüntüleri ve model üstünde uygulamalar beceri eğitiminin başlangıcında kullanılabilir. Hatta çok karmaşık bir ameliyat gerçeğe çok yakın bir biçimde yapılıp demonstre edilebilir. Kısaca öğrencinin basit girişim, doğru yerleşim, karmaşık girişim ve tümleşik işlemlerde yeterli bilgi ve beceri sahibi olması sağlanabilir.
Tüm bunları gerçekleştirmek için herşeyden önce bunları yapma isteği ve kararlılığı gereklidir.
2010-2011 Eğitim- Öğretim Yılı’nda öğretim üyelerimize ve öğrencilerimize kolaylık ve başarılar diliyorum.