Yeni bir eğitim dönemine başlarken mevcut sorunlarımızı ve fırsatlarımıza bir göz atalım.
En önemli fırsatımız; 1.5 milyon orta-öğretim mezunu içinde en yüksek puanlı, diğer bir ifadeyle en başarılı öğrencilerin tıp fakültelerini tercih etmesidir. Bu açıdan bakıldığında tıp fakülteleri yöneticileri ve öğretim üyelerinin öğrenciden yana şikâyet etmeleri ve bu yönde mazeret üretmelerinin önü kesilmiş oluyor. Başarılı öğrencileri alıyoruz ve onların başarıları bizim başarımız, başarısızlıkları da büyük ölçüde kendi başarısızlığımız olacaktır.
Bir diğer önemli fırsat; içinde yaşadığımız iletişim çağı. Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin bilgiye ulaşması hem hızlı hem de kolay hale geldi. Klasik eğitim materyalleri ve yöntemleri önemli ölçüde değişikliğe uğradı. Başarıya ulaşmada eskiye göre daha iyi durumdayız.
Fırsatlar yanında önemli sorunlar, dün olduğu gibi bugün de artan oranda mevcuttur. En önemlileri; yeni açılan tıp fakültelerinde altyapı ve eğitmen sorunları, artırılan kontenjanlar sebebiyle en eski tıp fakültelerinde bile ortaya çıkan altyapı sıkıntıları, ekonomik sıkıntıların tıp fakültelerinde yapılması gereken çağdaş açılımları engellemesi olarak sayılabilir.
En önemli hatalardan biri; sağlıktaki hekim açığını çözmede hekim sayısını artırma yöntemi olarak tıp fakültelerine alınan öğrenci sayısının hızla artırılması ve yeni fakültelerin kurulması ve bunun bir çözüm olarak görülmesidir. Oysa sağlık sistemine monte edeceğiniz hekimlerin eğitilmelerinde yetersizlik, sağlıkta yeni sorunların kaynağı olmaya başlayacaktır. Ne yazık ki, şu anda hissedilmeyen bu sorunları yakın gelecekte yaşıyor olacağız.
Son yıllarda hastaların hastaneye kolay ulaşabilmeleri ve gerekli gereksiz birçok araştırmanın kolayca yapılabilir olması (ekonomik kayıplar başka bir sorun) sağlıkta yüksek bir başarı olarak sunulmaktadır. Evet, bu bir oranda başarı, fakat asla yeterli değil. Şu sorulara olumlu cevap alınabiliyorsa o zaman gerçek bir başarıdan söz edilebilir. "Başvuran hastaların sağlık sorunlarına, modern tıbbın sağlaması gereken çözümler sağlanabiliyor mu?" "Hastalar kaç sağlık merkezine başvuru sonrası sorunlarına cevap bulabiliyorlar?" Bu soruları artırabiliriz. Dilerim yakın gelecekte bu sorulara olumlu yanıtlar alırız.
Hekimlerin gelecekleri konusunda endişeleri artan oranda devam ediyor. Yıllardır "tam gün yasası " tartışılıyor, fakat hazırlanan taslak var olan memnuniyetsizliği daha da artıracak maddelerle dolu olarak Meclis gündeminde duruyor. Bu çalışmaların iyi niyetli çalışmalar olduğu konusunda şüphemiz yok, fakat sorunu yaşayanların içinde yeterince yer almadığı çözümler korkarım çözümsüzlük getirecektir.
Tüm öğrencilerimize, tıp eğitimcilerine ve sağlık çalışanlarına başarılı bir eğitim yılı dilekleriyle