Üniversite adayı öğrencilerin ÖSYM sınavı sonrası tercihlerinde son yıllarda giderek artan oranlarda tıp fakültelerinin öne çıktığını görüyoruz. Bu durum başarılı öğrencilerin tıp fakültelerini tercih etmesi ve dolayısıyla hekim kalitesini arttıracağı için bizleri sevindirmektedir.Ancak, tıp fakültelerini tercih eden bir adayı bekleyen zor, uzun ve güçlüklerle dolu bir süreç var. Uzun tıp eğitimi, ardından mecburi hizmet, sonrasında kazanma garantisi olmayan TUS sınavı, bunda başarılı olursa 4-5 yıllık ihtisas eğitimi ve bunu takiben yeniden mecburi hizmet.
Halbuki iyi bir üniversitede mühendislik ya da işletme eğitimi alan arkadaşı, kendisi daha Tıp Fakültesini bitirmeden büyük bir şirkette çok iyi bir konumda işe başlamıştır bile.
Peki, öğrencileri tüm zorluklarına rağmen tıp fakültelerini tercih etmeye motive eden faktörler nelerdir ve Tam Gün Yasası ile birlikte acaba bu motivasyonda bir azalma olacak mıdır?
Bana göre en önemli faktör, tıp mesleğinin ulviliği ve toplumda, tüm çabalara rağmen yok edilemeyen saygınlığıdır. Aileler çocuklarını bu saygın mesleğin bir ferdi olarak görmek istediklerini küçük yaşlardan itibaren onlara empoze etmektedirler. İşin bir de finansal boyutu vardır. Tıp fakültesinden mezun olan genç bir hekim, devlet tarafından istihdam edilmekte ve mecburi hizmete gönderilmektedir. Yani bazı mesleklerde karşılaşılan iş bulma sorunu yoktur. Belki arzusu dışında bir bölgede çalışmaktadır, ama ihtisas yapabilme, büyük şehirlere gelme gibi olanaklar her hekime eşit olarak sunulmaktadır. Uzman olduktan sonra ise maaşına ilaveten tazminat, performans vb. ek gelirlere kavuşmaktadır. Kanaatimce, son yıllarda tıp mesleğine olan ilginin artışında devlet sektöründe çalışan hekimlerin gelirlerinin artışı önemli bir rol oynamaktadır. Bu savımı kanıtlayan en önemli gösterge TUS sınavı tercihleridir. Eskiden TUS tercihlerinde üniversite hastaneleri ön sıralardaydı. Günümüzde de akademik kariyeri ön planda tutan meslektaşlarımız yine üniversite hastanelerini tercih ediyorlar. Ancak genelde tercihler devlet hastanelerimiz yönünde olmakta. Bunun en önemli sebebi olarak da devlet hastanelerindeki “performans sistemi” gösterilmektedir. Bir nevi yaptığımız her işlem karşılığı alınan “prim” olan performans sistemi günümüzde hemen hemen tüm özel hastanelerin de uyguladığı bir yöntemdir. Ancak özel hastaneler çoğunlukla hekimlerine sabit bir maaş ödemiyorlar.
Bakalım Tam Gün Yasası’nın uygulanmaya başlamasıyla gençlerin tıp fakültesi tercih trendleri devam edecek mi? Ne de olsa birçok genç olgunluk çağında kendi muayenehanesini açıp, orada da hasta bakma düşüncesi ile tıp mesleğine giriyor. Şimdi bu yolun kapanması ve hekimlerin belli bir çalışma düzenine zorlanması, serbest ekonomi kurallarının artık yerleştiği günümüz Türkiye’sinde tıp fakültesi tercihlerini olumsuz yönde etkileyecektir.