Tarih bilindiği gibi geçmişteki olayları anlatır ve bir ilmin kendisini iyi anlamak için de geçmişteki olayları okumak ve bilmek gerekir. Tıp tarihini, yani kendi mesleğinin geçmişini bilmeyen bir hekim bugünkü tıbbı da anlamakta zorlanır. Bu bakımdan tıp eğitiminde tıp tarihi ilminin çok özel bir yeri vardır ve bu bilim dalı tıbbın aynası olarak karşımıza çıkar.
Tıp tarihini incelemek ve bunu bir ders olarak okutmak, bugün tıp fakültelerinde çok gerekli olmuştur. Tıp tarihi, ilginç olaylar ve değerli derslerle doludur. Tıp tarihini inceleyen birçok yollar vardır ve bu yolların iyi bilinmesi, bu bilim dalını açıklığa kavuşturmaya yarar. Bu dalı incelemenin belki de en geçerli nedeni, tıbbın kendini anlamak, tıp tekniklerini, tıp organizasyonunu kavramaktır.
Yine modern tıbbı anlamanın zor bir yanı da onun kompleksliğidir. Bu kompleksliği çözebilmek için tıp tarihini incelemek gerekir. Çünkü bu bilim dalında detaylar tarihi olarak düzenlenir.
Bütün bunlardan başka tıp tarihini, yani evrensel tıbbı incelemek ve yorumlarda bulunmak her şeyden önce günümüzün modern tıbbı ile bir karşılaştırma yapmak olanağı sağlar. Örneğin; bir hastalık veya bir ilaç hakkında geçmişte bilinenler ile günümüzde bilinenler arasında bir kıyaslama yapılırsa bu konuda daha neleri incelememiz gerektiği ortaya çıkar ki bu da tıp tarihinin önemini ortaya koyan noktalardan biridir.
Bundan başka her ulusun tıp tarihinin incelenmesi, ulusların bu konudaki bilgilerini ve uluslararası tıbba yapacağı katkıları öğrenmemiz açısından da önemlidir ve bu bakımdan da tıp tarihinin araştırılmasına gerek vardır. Bu yönü ile tıp tarihi daha da önem kazanmaktadır.
Ayrıca, tıp tarihi gereğinden çok akıl jimnastiğidir. Söz gelimi, hastalıkların ve tedavilerin tarihi, yeni görüşleri verecek olan bilgileri sağlar. Tıp tarihi öğrenen bir kimse bugünün gerçeğinin nasıl yarının hatası olduğunu anlar ve yeni gerçekleri benimsemeye daha iyi hazırlanır.
Bundan başka tıp tarihinin diğer bir önemi de folklorik tıbbın incelenmesinden ileri gelmektir. Bilindiği gibi folklor halkın günlük yaşantısının ve kültürün bilimidir. Birçok meslekte olduğu gibi tıbbın da halk arasında uygulanan ilkel tedavi şekilleri ve batıl inanışları vardır ki, bunlar tıp mesleğinin folklorünu oluşturur. Folklorik tıp, tarih ve doğal bilimlerle sıkı sıkıya bir ilgi kurar. Folklor yalnız olayları toplamak ve sınıflandırmakla yetinmez; onları anlatmaya ve oluş nedenlerini belirlemeye çalışır. Bu yüzden halk arasında yaşayan bir tedavi metodunu bilimsel yönden açıklamakla kalmamalı, onun doğrusunu da araştırmalıdır. Böylece en eskiye giderek kaynağı orada aramalıdır. Folklorik tıp inceleyen kimsenin de hem tıp mensubu olması hem de tarih kültürüne sahip olması gerekir.
Görüldüğü gibi modern tıp açısından önemli bir branş olan tıp tarihi, aynı zamanda geniş bir alanı olan bir bilim dalıdır. Antik ülkelerde, Orta Çağ İslam ve Avrupa dünyasında, Yeni ve Yakın Çağ Avrupa’sında, Uzak ve Yakın Doğu’da ve Türkiye’de geçmişten günümüze kadar süregelen tıp bilginlerini ortaya çıkaran bu bilim dalı, bu yönü ile modern tıbbın gelişmesine yardımcı olmaktadır. Çünkü modern tıbbın geçmişinde genellikle ilaçların ve bunlarla tedavilerin tarihi bulunmaktadır. Bugün tıp tarihçileri günümüz tıbbına ait literatürü izlemek, hem de geçmişteki tıbbın bütün özelliklerini çeşitli kaynaklardan araştırmak zorundadırlar. Bu bakımdan bu alanda çalışan bir araştırıcının Doğu ve Batı dillerinden anlaması gerekmektedir.
Bugün tıp tarihi bilimi üzerinde yapılan çalışmalar daha çok klasik bir görünüm göstermektedir. Tıp öğrencisine bu dalı öğretirken onun bunu benimsemesini sağlamak ve diğer tıp dalları arasında çok özel bir yeri olmasını anlatabilmek en önemli kriter olarak görülmektedir.