Tıp fakültesi mezunlarının çeşitli sanatlarla uğraşmaları çok bilinen birşeydir. Değerli edebiyatçılarımız, şair ve romancılarımız, ressam ve bestecilerimiz vardır aramızda. Hemen kendi uzmanlık dalımızda meşhur besteci Prof. Dr. Bülent Tarcan’ı hatırlatabilirim. Sanatla uğraşanların profesyonel olanlarını biliriz de, amatörlerinin sayısını pek bilmeyiz. Doğrusu ben de resim sanatıyla ilgilendim yaşamım boyunca. Benimki amatör bir uğraştı hep. Suluboya ve yağlı pastel resimler yaptım, renk ve desenin harmonisini yorumlamaya çalıştım kağıt üzerinde.
Sanatın tıp mesleğindekilerce bu kadar ilgi çekici olmasının onların entelektüel kişiler olma arzusundan ileri geldiğini söyleyenleriniz olabilir. Ancak ben bu kanıda değilim. Tabii ki bu meslektekiler iyi bir eğitim almıştır ve entelektüel düzeyleri, dünyayı ve insanı anlama şekilleri çok gelişmiştir. Ancak, sanatın bizlerce bir araç olarak kullanılması ve sevilmesi insanı anlamayı ifade şeklidir, diye düşünüyorum.
İnsan sağlığı ile ilgilenmek, çağdaş olmak ve sürekli problem çözmek ile giden bir süreçtir. Bunun bilimsel yöntemlerle ifadesinin mümkün olmadığı anlar az mıdır? Nedenselliği aramakta sanatın kullanılması mümkün müdür? İnsan fizyolojisini anlamak, hastalıklarını çözmeye çalışmak zorlu bir süreçtir. Muhteşem bir yapıdır insan fizyolojisi. Belki tüm biyolojik yapılar da öyledir. İnsan davranışları, psikolojisi, sosyal yaşamı bu fizyolojinin bir türevidir. Herhalde bunların yorumlanmasıdır, diyebiliriz sanat için. Hekimler bu sürece farkına varmadan katılırlar. Sanatın, bilimin bir türevi olduğunu kabul edersek, “Sanatla ilgilenmeden ya da sanatı sevmeden iyi bir hekim olmak zordur” bile diyebiliriz.
Tersi de mümkündür. Sanatla uğraşanlar da tıpla ilgilenmiştir. Bir hekim olmasa da Leonardo da Vinci anatomi ile ilgilenmiş, hatta kadavra disseksiyonları yapmış, bunları muhteşem çizgileri ile resme dönüştürmüştür. Bazı çizimlerinin anatomideki ilk çizimler olduğu bile söylenir. Leonardo, “İnsanın yorumlanması ancak sanatla olabilir” demektedir birçok eserinde.
Zaman zaman söylenir “Tıp fakültesinden her meslek çıkar, arada hekim de çıkar”. Bunun küçümseyici bir cümle olmadığını düşünürüm hep. Herkese sanat dolu bir yaşam dilerim.