Lisans düzeyinde akreditasyon çalışmaları ve akademik kurumların bu akreditasyon sürecine katılım arzuları ve çalışmaları hızla devam etmektedir. Bu sürecin lisans düzeyinde eğitim için çok önemli olduğu açıktır. Bu anlamda tıp fakültelerinde lisans seviyesinde akreditasyon çalışmaları, 2001 yılında oluşturulan Ulusal Çekirdek Müfredat (Ulusal ÇEP) ile başlayıp Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu (UTEAK)’nun oluşturulması ve çalışmaya başlaması ile önemli bir noktaya gelmiştir.
Tıp eğitimi bilindiği gibi mezuniyet öncesi ve sonrası kesintiye uğramaması mutlak gerekli olan aktif bir eğitim sürecidir. Tıpta uzmanlık süreci; mezuniyet sonrası dönemde hem uzmanlık seviyesinde eğitimin sağlanması hem de akademik personelin yetiştirilmesi için en önemli eğitim dönemidir. Bu dönemde verilecek hem teorik hem de pratik/uygulama, eğitim sürecinin standardize edilmesi ve özellikle bu eğitimin hangi kurumlarda verilebileceğinin çok yakından izlenmesi ve kontrol sağlanması hayati önemdedir ve kurumların bireysel taleplerine bırakılamayacak bir konudur. Dünyada gelişmiş ülkeler bu konuda temel standartlarını oluşturmuşlar ve sıkı bir takip ve sınav süreçleriyle kontrol sağlamaktadırlar. Maalesef ülkemizde bu konuda ciddi sıkıntılar mevcuttur. Tıpta uzmanlık sınavı ile yapılan eleme her ne kadar kısmen eleştirilse de bu alanda tıpta uzman olma talebindeki hekimlerin temel tıp bilgisini ölçmektedir ve iyi bir başlangıç sağlamaktadır. Bundan sonraki süreç ise gittiği kurumun inisiyatifinde ve sağladığı imkânlarla sınırlı kalmaktadır. Oysa ki standart bir uzmanlık eğitimi almada sorgulanması gereken bazı konular olmalıdır:
Tıpta uzmanlık öğrencisi talebinde bulunan kurumun fiziki imkânları bu eğitimi vermeye uygun mu? Örneğin; açık kalp ameliyatı yapılmayan bir klinik, uzmanlık öğrencisi talebinde bulunurken bu öğrencinin bu eğitimini nasıl sağlayacağını dokümante etmeli.
Eğitimi verecek akademisyen (prof. doç. vb.), şef ve sef yrd. kadrosu asgari ne olmalı? Bir yrd. doç. ya da şef yrd. ile uzmanlık öğrencisi talebine evet denecek mi?
İlgili kurumun uzmanlık eğitimini yürütebilmesi için gerekli olan hasta potansiyeli ve çeşitliliği var mı?
Uzmanlık dernekleri bu konuda çalışmalar ve hatta sınavlar yaparak standardizasyon arayışı içindeler. Fakat bu sürecin yasal altyapısı oluşturulmadan başarılı olunması mümkün değil. Tıpta uzmanlıkla ilgili çalışmaların yapıldığı bu dönemde bu konular, ülkenin uzman ihtiyacını giderme düşüncesi ile uzmanlık öğrencisi sayısını belirlemek yerine uzmanlık öğrencilerine standart eğitim verebilecek kurumlara yeterince uzmanlık öğrencisi vermek ve bu şekilde ülkemizde vasıflı uzman sayısını artırmak hedeflenmelidir. Aksi durumda yeterli eğitim almamış, fakat uzman yetkisini almış hekimlerimizle sağlık sistemimizi daha sorunlu hale taşımış oluruz.