Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi ile ilgili yeni Yönetmelik, Resmi Gazete’nin 26 Nisan 2014 tarih ve 28983 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu Yönetmelik’e göre yanlış veya eksik bulduğum yönleri madde madde açıklayıp, çözümlerini belirtip, siz sayın meslektaşlarımın da tartışmalarına açıyorum.
Madde-4’te, Uzmanlık Kurulunu oluşturacak Bakanlık Müsteşarı veya görevlendireceği Müsteşar Yardımcısı, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü ve I. Hukuk Müşaviri veya görevlendireceği hukuk müşaviri olmak üzere üç, biri diş tabibi olmak üzere eğitim hastanelerinden Bakanın seçeceği beş üye bulunmaktadır. Ki böylece Bakanlık, biri Kurul Başkanı olmak üzere toplam sekiz üye ile temsil edilmiş olmaktadır. Kurulda ayrıca, dört tıp fakültesinden birer ve bir diş hekimliği fakültesinden bir üye olmak üzere YÖK’ün seçeceği beş üye, Gülhane Askeri Tıp Fakültesinin seçeceği bir üye, Türk Tabipleri Birliğinin seçeceği bir üye ve Türk Diş Hekimleri Birliğinin seçeceği bir üye olmak üzere yine sekiz üye bulunur. Yani toplam Kurul üye sayısı 16’dır. Ancak, Kurul Üyeleri için hangi tıp ve diş hekimleri ile eğitim hastanelerinin hangi sıra ve kriterlere göre belirleneceği açıklanmamıştır.
Aynı maddenin üçüncü bendinde “Kurula seçilecek asıl ve yedek üyelerin uzman olmaları, ayrıca en az üç yıllık eğitim görevlisi ya da profesör unvanına sahip bulunmaları şarttır.” denilmektedir. Ancak dikkat edilirse, bu üyelerin bilimsel aktiviteleri ve performanslarına yönelik herhangi bir kriter bulunmamaktadır. Bence ilk aşamada, Türkiye’de bulunan her ana ve yan daldaki bütün üniversite profesörleri ile Bakanlık eğitim hastanelerindeki şeflerinin isim havuzlarını üye verecek olan her bir kurum kendisi oluşturmalı ve belirlenecek bir sisteme göre bilimsel performansları puanlandırılıp, sadece belirlenecek bir puanın üstünde olanlar sıralanmalıdır. Her bir üye seçiminde, her kurum kendi havuzundaki bu sıraya uymalıdır. Havuzdaki aday üyeler, aynı kriterlerle belirlenmiş olacakları için hak eşitliği, fırsat eşitliği ve hakkın dağıtımında adalet prensibi çiğnenmemiş olacaktır. Böylece bu maddeye göre Danıştay’da dava açma riski de olmayacaktır.
Madde-4’ün üçüncü bendinin devamında “Üyelerin görev süreleri iki yıldır. Süresi bitenler yeniden seçilebilir.” denmektedir. “Süresi bitenler tekrar seçilebilirler.” ibaresi ileriye yönelik sakıncalar içermektedir. Bunun yerine “Üyeler en fazla iki defa seçilebilirler.” kuralı konulmalıdır. Böylece kurulların sürekli aynı kişilerden oluşturulması engelleneceği gibi, sürekli olacak olan üyelerin bir süre sonra hegemonya oluşturma riski de olmayacaktır. Ayrıca, asgari puanı tutturan profesör ve şeflerden oluşan üye olabilecekler havuzu dinamik bir özellik kazanacak ve Uzmanlık Kurulu, sürekli değişecek yeni üyelerle her yönden kendisini yenilemiş de olacaktır.
Dördüncü Madde’nin beşinci bendinde, “Türk Tabipleri Birliği temsilcisi yalnızca tabiplerle ilgili, Türk Diş Hekimleri Birliği temsilcisi de yalnızca diş tabipleri ile ilgili konuların görüşüleceği toplantılara katılabilir ve kendi meslek alanları ile ilgili konularda oy kullanır.” denilmektedir. Buna göre Bakanlığın üye sayısı otomatikman sekiz, diğer üyeler ise yedi olmaktadır. Bu ise Bakanlığı, Tıp Fakülteleri, Diş Hekimliği Fakültesi ve birer Sivil Toplum Kuruluşu olan Birliklerden oluşturulmuş olan üyelere göre daha söz sahibi kılmış olacaktır ki böylesi bir dengesizlik, bazı sakıncalar doğurabilecektir. Bence, konu ne olursa olsun, hiçbir Birlik üyesi Kuruldan çıkarılmamalı ve oyu engellenmemelidir.
Uzmanlık Kurulunun görevleri Madde-5’in b, c, ç, i ve j bentlerinde sayılmıştır. Daha sonra l bendinde “Görev alanıyla ilgili konularda çalışmalar yapmak ve görüş hazırlamak üzere, görev süresini ve üye sayısını belirlediği geçici komisyonlar kurmak.” denilmektedir. İşte kurulacak olan bu komisyonlar yine adı geçen Kurumların havuzlarındaki sıralama listesinden yapılmalı ve “Hakkın dağıtımında adalet prensibi” burada da uygulanmalıdır.
Madde-11’in üçüncü bendinde “Uzmanlık öğrencisi muayenehane açamaz, uzmanlık eğitiminin gerektirdiği durumlar dışında aylıklı veya aylıksız hiçbir işte çalışamaz, bu şekilde çalıştığı tespit edilen uzmanlık öğrencisinin ilgili eğitim kurumunca ilişiği kesilir.”denilmektedir. Burada konu edilen“Uzmanlık eğitiminin gerektirdiği haller” ile ilgili kimin ve ne kadar süre olacağı belirtilmemiştir. Bu konu ile ilgili olmak üzere, uzmanlık öğrencisinin program yöneticisinin teklifi ve ana bilim dalının akademik kurulunun kararı ile ve altı ayı geçmemek üzere olması şeklinde açıklık getirilebilir.
Madde-13’ün üçüncü bendinde, Uzmanlık Öğrencisi; “a) Uzmanlık eğitimine devam etmekte iken sınava girerse, b) Uzmanlık eğitimine devam etmekte iken istifa edip, istifasını takip eden ilk sınavda veya c) Bir uzmanlık programına yerleştirildiği halde eğitime başlamayıp takip eden ilk sınavda aldığı puandan, yerleştirmeye esas mesleki bilgi puanı %2 oranında düşürülür.” denilmektedir. Hâlbuki bir kadroya yerleştirildiği halde başlamayan veya istifa eden bir kişi, o birimin çalışmasını üç beş ay kadar olumsuz etkileyeceğinden, silinecek puanın en az yüzde 10 kadar olmalıdır ki caydırıcılık etkisi olsun ve ciddiyeti sağlayabilsin.
Madde-16’nın b-2’sinde “İlgili kişilerin sağlık kurulu raporlarını Bakanlığın eğitim ve araştırma hastaneleri ya da Devlet üniversitelerinin uygulama ve araştırma merkezlerinden almaları zorunludur. Kurul, sağlık raporlarını gerekli gördüğü hallerde teyit için hakem hastaneye gönderebilir.” denilmektedir. Alınan rapor bir üniversite hastanesi ise hakem yine bir üniversite hastanesi, rapor bir eğitim hastanesinden alınmışsa, hakem hastane yine başka bir eğitim hastanesi veya bir üniversite hastanesi olmalıdır.
Madde-13’ün altıncı fıkrasında “Adayların tercih etmemesi, adayların yerleştirilmesine rağmen durumlarının atanmaya uygun olmaması veya yerleştirilmesi yapılan adayların başvuru süresi içinde başvurmaması nedeniyle boş kalan kontenjanlar, ilgili kurumlar tarafından başvuru süresinin sona ermesinden itibaren on iş günü içinde ÖSYM’ye bildirilir. ÖSYM tarafından ilgili sınav döneminde bir defaya mahsus olmak üzere otuz gün içinde ek yerleştirme yapılır.” denilmektedir. Buna göre asıl liste yanında ayrıca yedek listesi de olacak mı ve adaylar bu yedek listede olduklarını bilecekler mi?
Madde-14’ün ikinci bendinde “Yabancı uyruklular ayrıca mesleki konuları izleyebilecek derecede Türkçe bildiklerini ölçmek amacıyla Kurulun belirleyeceği bir kuruluş tarafından yapılan Türkçe dil bilgisi sınavında başarılı olduklarına dair belgeleri, uzmanlık eğitimine başladıkları tarihten itibaren en geç bir yıl içerisinde sunmak zorundadır. Aksi takdirde bu kişilerin uzmanlık öğrenciliği ile ilişikleri kesilir.” denilmektedir. Bu maddede Yabancı uyrukluların hem Türkçe sınav başarı puan asgarisi belirtilmeli hem de daha uzmanlık eğitimine başlamadan bu şartı yerine getirmiş olarak başlatılmalıdır.
Madde-17’nin birinci bendinde yeni başlayan uzmanlık öğrencisine verilecek ilk eğitimde “Kanuni Sorumlulukları ve Sağlık Hukuku bilgileri” şeklinde genişletilmelidir.
Madde-17 /2-ç’de "Program yöneticisi altı aylık dönemler halinde uzmanlık öğrencisinin göreve bağlılık, çalışma, araştırma ve yönetme yeteneği ile meslek ahlakı hakkındaki görüş ve kanaatini UETS’ye kaydeder ve kurum yöneticisi tarafından onaylanır. Uzmanlık eğitiminin altı aylık değerlendirme döneminin birden fazla program yöneticisi yanında geçmesi halinde, bu kaydı yanında en fazla süre geçirilen programın yöneticisi yapar." denilmektedir. Uzmanlık öğrencisinin değerlendirme formu, tek kişinin kanaatine sınırlandırılmamalı ve ilgili uzmanlık öğrencisinin eğitim sorumlusu yanında, ayrıca ana veya yan dalda bulunan tüm eğitim sorumlularının oluşturacağı akademik kurul tarafından yapılmalıdır. Çünkü uzmanlık öğrencisi, ana veya yan dalda bulunan bütün eğitmenlerle çalışma konumundadır.
Madde-19’un birinci bendinde“Uzmanlık öğrencisinin ana dalda uzmanlık eğitimi bitirme sınavına girebilmesi için tez hazırlaması zorunludur.” denilmekte ve “yan dal” ifadesi yer almamaktadır. Bu duruma göre, yan dal için tez hazırlama söz konusu olmamaktadır.