Son altı ayda ulusal yazılı ve görsel basında yapay zekanın tıpta imza attığı mucizeler ile haberler geniş yer buldu. Kimi yapay zekanın kıdemli doktorlar kadar iyi doktorluk yaptığını, kimi hayat kurtardığını, kimi de tıpta uzmanlık sınavını geçtiğini haber verdi. İşin magazinsel boyutu bir yana bırakılacak olursa, gerçekte olan yapay zekanın ilk kullanıldığı 1956 yılından günümüze kadar bilgi işleme teknolojilerinin hız ve kapasitesinde bir trilyon kat artış olduğu ve yaşamın her alanında yaygın olarak kullanılmaya başlandığıdır.
Günümüzde sağlık hizmeti, yapay zeka uygulamalarının en çok kullanıldığı alanlar arasında ilk sıralarda yer almaktadır. İnternette yaygın kullanılan arama motoru ile tarama yapıldığında sağlık alanındaki yapay zekâ ile ilgili akademik çalışmaların son 20 yılda 17 kat arttığı görülmektedir. Yapay zekânın sağlık alanı uygulamalarının yarattığı ekonomik büyüklük ise 2016 yılından beri her iki yılda bir ikiye katlanmış ve günümüzde 4,3 trilyon ABD Doları düzeyine ulaşmıştır. Sağlık alanında yapay zekâ; otomatik veri toplama, biyomedikal araştırmalar, ilaç, aşı ve biyobelirteç çalışmaları, toksisite tahmini; algoritmalarla hastalık tanısı ve tedavi seçimi; üç boyutlu yazıcılarla ameliyat öncesi cerrahi sınırların doğru belirlenmesi ve otomatik cerrahi gibi cerrahi alanında kullanımı; patoloji, radyoloji ve endoskopi gibi görüntüleme yöntemlerinde otomatik kullanım ve hasta izleme gibi klinik uygulama alanlarında kullanılmakta veya kullanılma potansiyeli taşımaktadır.
Tıpta tanı ve tedavi algoritmaları oluşturulmasında kullanılan yapay zeka on binlerce insan verisi kullanılarak hazırlanmaktadır. Bu veriler daha önce doktorlar tarafından konulmuş tanılar ve tedavi sonuçlarından elde edilmektedir. Dolayısı ile yapay zeka algoritmalarının hasta üzerinde kullanımının doğruluğu ve yerindeliği, bu verilerin doğruluğu ve yerindeliği kadar doğru olabilir. Bir başka konu ise tıpta aynı tanıyı alan her bir hastanın kendine özgü olduğu ve hastasını canlı kanlı önünde gören muayenesini yapmış olan doktorun akıllı zeka sınırlarını aşacak ölçüde bilgi sahibi olmasıdır. Yapay zekanın tıpta kullanımın önemli bir sakıncası ise doktor ile hastası arasında kalması gereken hastaya ait her türlü bilginin paylaşılması konusu yani işin etik(ahlaki) boyutudur. Ayrıca ülkemize özgü sayılabilecek bir sakınca da bilgi teknolojileri konusunda dışa bağımlı olan halkımıza ait verilerin teknolojiyi üreten ülkelerce rahatça kullanılabileceği gerçeğidir. Kuşkusuz teknolojinin en ileri ucu olan yapay zekanın tıpta kullanımı sağlık sektörünün ve çalışanlarının işini çok kolaylaştıracak ve hızlandıracaktır. Ancak iyi yetişmiş, yıllarca gördüğü hastalar ve yaptığı işlemlerle deneyim kazanmış bir hekimin yerini alması söz konusu değildir. Yapay zekanın tıpta kullanılmasında dikkat edilmesi gereken konular, kısa bir süre önce Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından dile getirilmiştir. Yapay zeka kullanmaya daha yatkın ve eğilimi olan genç hekimler ve hekim adaylarının dikkatini çekmek üzere makalenin çevirisine aşağıda yer verilmiştir.
“Sağlık için güvenli ve etik yapay zeka (safe and ethical AI for health)
Dünya Sağlık Örgütü, insan refahını, insan güvenliğini ve özerkliğini korumak ve teşvik etmek ve halk sağlığını korumak için yapay zeka (YZ) tarafından üretilen büyük dil modeli araçlarını (large language model tools (LLM’ler) kullanırken dikkatli olunması çağrısında bulunuyor. LLM’ler, ChatGPT, Bard, Bert ve insan iletişimini anlama, işleme ve üretmeyi taklit eden diğerleri gibi en hızlı genişleyen platformlardan bazılarını içerir. Bu platformların kamuoyunda hızla yayılması ve sağlıkla ilgili amaçlar için deneysel kullanımının artması, insanların sağlık ihtiyaçlarını destekleme potansiyeli konusunda önemli bir heyecan yaratmaktadır. İnsanların sağlığını korumak ve eşitsizliği azaltmak için sağlık bilgilerine erişimi iyileştirmek, bir karar destek aracı olarak veya hatta yetersiz kaynaklara sahip ortamlarda teşhis kapasitesini artırmak için LLM’leri kullanırken risklerin dikkatle incelenmesi zorunludur.
DSÖ, sağlık çalışanlarını, hastaları, araştırmacıları ve bilim insanlarını desteklemek için LLM’ler de dahil olmak üzere teknolojilerin uygun kullanımı konusunda hevesli olsa da, normalde herhangi bir yeni teknoloji için ihtiyatlı davranmanın LLM’lerde tutarlı bir şekilde uygulanmadığına dair endişeler vardır. Buna şeffaflık, kapsayıcılık, kamu katılımı, uzman denetimi ve titiz değerlendirme gibi temel değerlere yaygın bağlılık da dahildir. Test edilmemiş sistemlerin hızla benimsenmesi, sağlık çalışanlarının hatalarına yol açabilir, hastalara zarar verebilir, yapay zekaya olan güveni aşındırabilir ve böylece bu tür teknolojilerin dünya çapında potansiyel uzun vadeli faydalarını ve kullanımlarını zayıflatabilir veya geciktirebilir.. Teknolojilerin güvenli, etkili ve etik yollarla kullanılması için gereken titiz gözetimi gerektiren endişeler şunlardır:
YZ’yi eğitmek için kullanılan veriler önyargılı olabilir ve sağlık, eşitlik ve kapsayıcılık açısından risk oluşturabilecek yanıltıcı veya yanlış bilgiler üretebilir;
LLM’ler, son kullanıcıya yetkili ve makul görünebilecek yanıtlar üretir; ancak bu yanıtlar tamamen yanlış olabilir veya özellikle sağlıkla ilgili yanıtlar için ciddi hatalar içerebilir;
LLM’ler, daha önce bu tür bir kullanım için izin verilmemiş olabilecek veriler üzerinde eğitilebilir ve LLM’ler, bir kullanıcının bir yanıt oluşturmak için bir uygulamaya sağladığı hassas verileri (sağlık verileri dahil) koruyamayabilir;
LLM’ler, halkın güvenilir sağlık içeriğinden ayırt etmesi zor olan metin, ses veya video içeriği şeklinde oldukça ikna edici dezenformasyon üretmek ve yaymak için kötüye kullanılabilir.
İnsan sağlığını iyileştirmek için yapay zeka ve dijital sağlık da dahil olmak üzere yeni teknolojilerden yararlanmayı taahhüt eden DSÖ, teknoloji firmaları LLM’leri ticarileştirmek için çalışırken politika yapıcıların hasta güvenliğini ve korumasını sağlamalarını tavsiye etmektedir.
DSÖ, ister bireyler, ister bakım sağlayıcılar veya sağlık sistemi yöneticileri ve politika yapıcılar tarafından olsun, rutin sağlık hizmetleri ve tıpta yaygın olarak kullanılmadan önce bu endişelerin giderilmesini ve faydaya ilişkin net kanıtların ölçülmesini önermektedir.
DSÖ, sağlık için yapay zeka tasarlarken, geliştirirken ve uygularken, sağlık için yapay zekanın etik ve yönetişimine ilişkin DSÖ kılavuzunda sıralanan etik ilkelerin ve uygun yönetişimin uygulanmasının önemini yinelemektedir. DSÖ tarafından belirlenen 6 temel ilke şunlardır: (1) özerkliği korumak; (2) insan refahını, insan güvenliğini ve kamu yararını teşvik etmek; (3) şeffaflığı, açıklanabilirliği ve anlaşılabilirliği sağlamak; (4) sorumluluğu ve hesap verebilirliği teşvik etmek; (5) kapsayıcılığı ve eşitliği sağlamak; (6) duyarlı ve sürdürülebilir YZ’yi teşvik etmek.”
Sonuçta insan sağlığı söz konusunda olduğunda her yenilik hasta yararına olmalı, ona zarar vermemelidir. Yeni teknolojiler tıp fakültesinde bize ilk öğretilen “Primum non nocere”, “Önce, zarar verme!” unutulmadan değerlendirilmeli ve kıymetlendirilmelidir.
Kaynaklar
- Yapay zekâ ‘doktorluk’ yaptı, https://www.milliyet.com.tr, 9 Haz 2023
- Tıp Tarihinde İlk: Yapay Zeka Hayat Kurtardı, https://www.memurlar.net, 22 May 2023
- ChatGPT tıpta uzmanlık sınavını geçti, https://www.ntv.com.tr 16 Mar 2023
- Radyolojide yapay zekanın önemi artıyor. https://www.trthaber.com 14 Kas 2022
- Kadir Demir, Yapay zekâ nedir? ne değildir? Sağlık Hizmetleri Sempozyomu Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Eylül 2020
- Ayhan Çalışkan, Tıpta yapay zeka ve yeni nesil hekim. Sağlık Hizmetleri Sempozyomu Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Eylül 2020
- Hatice Keleş, Tıpta yapay zeka uygulamaları, KÜ Tıp Fak Derg 2022;24(3):604-613 Doi: 10.24938/kutfd.1214512
- Tıpta yapay zeka devrimi nereye gidiyor? https://www.innova.com.tr › dijital-donusum-blog › ti…26 Oca 2022
- Güvercin CH. Tıpta yapay zekâ ve etik. Ekmekci PE, editör. Yapay Zekâ ve Tıp Etiği. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2020. p.7-13.
- WHO calls for safe and ethical AI for health https://www.who.int › News › 16 May 2023