Damgalamanın etkilerinden biri de tükenmişlik mi?
Damgalama, bir kişinin veya grubun diğer insan veya gruplarının nasıl davranacağını öngörerek bu yönde hızlı karar alması ve uygulaması olarak bilinir. Amaç: Damgalama suçluluğun göstergesi, istenilmeyen durum ilanı tarzında yaklaşımların değerlendirilmesi açısından bu yazı planlanmıştır.
Günlük işleri yapmada faydası hızlı karar almada yararlıdır. Böylelikle kişi grup üyesi olur. İşlerini hızlı yapar. Rutin karar alma yollarında yararlıdır. Konulan hastalık tanısı kronik olup devamlılık arz ederse kullanılması gereken ilaçlar raporlanarak süreğen hale gelmekte, hatta bazen hastalık ağırlaştığı için ek ilaçlar önerilmekte. Kişi adeta hastalığıyla çağrılmaktadır. Ondan başka bilenen hasta yoksa bir ICD 10’lu hastanın hikâyesi yazılmaktadır. Rutin işlemden şüphe duyulmamakta ve hastalık adı hastanın kaderi olmaktadır. Böylelikle tedavi protokollerinin değiştirilmesine de az rastlanılmaktadır. Doktor hasta ilişkisi bazen öğrenilmiş çaresizliğe kadar gitmektedir. Ayrıca damgalama ile insan sorun da yaşamaktadır. Damgalamanın zararı özellikle aile ve iş yaşamında belirginleşir. Önyargılı davranıştır. Bunlar şunlar olabilir:
- İletişimi azaltır ve monotonlaştırır. Kişinin motivasyonu düşer.
- Kaybın olacağı öngörüsü ile diğerinin hizmet alma kalitesi azalır.
- Şiddet davranışının yaygınlaşmasını kolaylaştırır. “Öteki birazdan …tarzda davranacak.” tarzı otomatikleşmiş ve olağan düşünce tarzı ile gerilim hissi artar. Anlık tepki verilir. Öfke ile artırılır. Öteki dışlanır. Sözleri anlama ve dinlenme yönünden fakir düşünülür. Önemsiz olacağından önce insan olmadığı, hayvan olduğu, hayvan da değil eşya olduğu, eşya da değil taş gibi sıradan nesne olduğu tasarımı zihinde oluşturulur. Bu yönde konuşma ile grup dışına atılır. Müteakiben grup dışı ilişkileri azaltılır. Gerginlik tırmanır. Şiddet uygulanır. Rahatlanılır. Gizlenilir. Tekrar süreç baştan kurgulanır. Öyle ki, davranışın doğal parçası şiddet olur. Bu pekiştireç ile süreç ilerletilir. Kutuplaşmayı artırır. Karşı tarafta korku ve öfke üretir. Duygulanımda negatif yüklenimle davranış ve tutum çeşitliği azalır. Kişi monotonlaşma ile yalnızlığa, bitkinliğe, tükenmişliğe ve zorlu süreçlerinin artmasına doğru yol alır. Öngörü azlığında öğrenilmiş çaresizlik süreci kişiyi garip, yabancı, dışlanmış hale sokar. Hele bir de buna madde kötü kullanımı eklenirse kişinin aile ve toplum ile çatışması artar. Kişi suç işlemeye yatkın olur. Yapmaz dediğimiz yakınımız olumsuzu yapar.
Sonuç olarak, damgalama kişinin bir konu, olay, durum hakkında değerlendirmesini kolaylaştırır. Rutin hizmet vermede standart uygulama gereğini düşündürür. Bununla birlikte ayrık durumlar da vardır. Böylelikle kişi uygulama ile haksızlığa yol açabilir. Özellikle eşit olmayan durumlarda mutlaka kurum hiyerarşisine uyulur. Fark ilkesine göre kişiye pozitif ayrımcılık yapılma gereği araştırılır. Sistematik değerlendirmede öznel ve nesnel uygunsuzluk saptandığında diğer az sıklıkta görülen nadir durumların değerlendirilmesine geçilir. Tıp alanında hastalık yerine bozukluk tabirinin kullanılması önyargının önüne geçebilir. O halde, değişmeyen tek şey değişim ise damgalama geçersizdir. Tükenmişliğe gidiş yolu kapatılabilir. Beraber farkındalığa ne dersiniz? Önlenebilir, ulaşılabilir, engellenebilir durum olan öngörülü süreçler oluşturabilir miyiz? Kişisel özellikler damga olarak hastalık değil, çeşitlilik-zenginlik olarak grup içinde yer alabilir.