Bugün eğitim veren Türkiye tıp fakültelerinin 32’sinde varolan tıp eğitimi anabilim dalları birtakım gereksinimlerin bilimsel platformda karşılanması için kurulmuştur. 2005 yılında AMEE tarafından tüm dünyada deklare edilen “Eğitim Rehberi-No:28”de tıp eğitimi anabilim dallarının kurulması tavsiye edilmekte ve koruyucu hekimlik konusunda yetkin, yüksek sorumluluk anlayışına sahip, daha fazla hekim adayına neyi nasıl öğretelim sorularına yanıt bulmak üzere tıp eğitimi anabilim dallarının görev alması gerektiği üzerinde durulmuştur.
Tüm dünyada tıp eğitimi anabilim dalları, araştırma, eğitim, danışmanlık ve akademik gelişim fonksiyonları olan, tıp eğitimine hem mezuniyet öncesi, hem mezuniyet sonrası hem de yaşam boyu eğitim (sürekli mesleki gelişim/ sürekli tıp eğitimi) katkıları sunan bir anabilim dalıdır.
Dünyada tıp eğitimi anabilim dalları bu katkılarını multidisipliner bir takımla sunmakta, bu takımın yöneticisinin de fakülte ve üniversite yönetimi ile sıkı ilişkide olmasına özen gösterilmektedir.
Tüm dünyada tıp eğitimi departmanı, tıp eğitimi birimi, eğitsel araştırma merkezi, eğitimsel gelişim merkezi gibi çok farklı isimler alan tıp eğitimi anabilim dallarının eğitim aktiviteleri eğitim alanındaki gelişmelerin hızla artmasına paralel olarak eğitim yöntemi ve içeriğinin daha çok gündemde tutulması perspektifinde yapılanmaktadır. Çünkü günümüzde hasta araştırma ve yönetimi metotları da koruyucu sağlık hizmetlerinin ön plana çıkarılması gerekliliği de, tıp öğrencilerinin ağır bilgi yükü altında ezilmesi ve hekimlerin intihar, boşanma eğilimi ile belirlenen zor durumda tıp eğitiminin ve tıp eğiticisinin de sorgulanmasını ve reformunu bir ihtiyaç hâline getirmiştir. Ayrıca günümüz toplumunun tıp dünyasından ve hekimden beklentileri değişmiştir. Artık “tıp eğitiminde kalite güvencesi” konuşulmakta, “iyi doktor” tanımlamaları hem halk, hem medya tarafından yeniden yapılmakta, tıp eğitimi akreditasyonu (eşyetkilendirme) gündeme gelmekte ve eğitimcilerin kalitesi ve sayısı sorgulanmaktadır. Bütün bu beklentilere ve girişimlere destek olabilecek özel bir konumu olan anabilim dalı tıp eğitimi anabilim dalıdır.
Gerçekten de tıp eğitiminde geleneksel yöntemlerin yerini kanıta dayalı yöntemler almış, ustalara bağlı sır anlayışı yıkılmış, eğitim-öğretim teknolojileri değişmiş, değerlendirme yöntemleri gelişmiştir. Müfredat kompleks bir hâl almış, mezuniyet öncesinde ve sonrasında eğitimin derecelendirilmesi zorunlu hâle gelmiştir. Bilgi patlamasının en yoğun olduğu tıp alanında öğrenim çıktılarının değerlendirilmesinin sağlıklı yapılabilmesi başlı başına bir uzmanlık alanıdır. Ayrıca sürekli tıp eğitimi ve reakreditasyon için planlama yapacak ayrı bir ekibe ihtiyaç vardır. Bu ekip tıp eğitimi anabilim dalı içinde bulunmalıdır. Bütün bunların yanı sıra her ulusun sağlık öncelikleri farklıdır ve ulusal çekirdek eğitim programının ortaya çıkarılmasında bin takımın çalışması gerekmektedir, bu takımda tıp eğitimi anabilim dalları içinde yer alır.
Bütün bu faktörleri gören ve analiz eden Dünya Sağlık Teşkilatı 2001 yılında yaptığı bir açıklamada “dünyanın her yerinde yeni tıp eğitimi birimleri kurulmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü bu konuda liderlik yapmalıdır” demiştir.