Prof. Dr. Mehmet Akif KARAN, Prof. Dr. İlhan SATMAN editörlüğünde, ‘Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’ tarafından 2021’de yayınlanan 488 sayfadan oluşan kitaptan alıntılar: İçindekiler bölümü 12 sayfa. Başkanın önsözü, editörlerden, koordinatörlerden, teşekkür bölümüne, dört sayfalık yönetici özet bölümü de eklenince, 14 sayfayı buluyor . Çalışma grupları ve yazarlar, 8 sayfa. Şekil, tablo ve kısaltmalar bölümü, 17 sayfa, eksiğiyle fazlasıyla giriş bölümü toplamda 54 sayfa. Oldukça uzun tutulmuş, çok göze batmasın diye, başlangıç sayfalarını Romen rakamlarıyla numaralandırmışlar. Yaşlı, yaşlanma ve yaşlılık hakkındaki genel bilgiler de, dokuz sayfada özetlenmiş. (1)
Ülkemizde ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla bir önceki yıla göre 459.365 kişi artarak 83.614.362 kişiye ulaşmıştır. Toplam nüfusun %50,1’ini erkekler, %49,9’unu ise kadınlar oluşturmaktadır. Türkiye’de 2007-2019 yılları arasında nüfus artış hızı %1,31 ile %1,34 arasında nispeten stabil seyretmekte iken 2020 yılında nüfus artış hızında keskin bir düşüş ile %0,55’e gerilediği görülmüştür (TÜİK-ADNKS, 2020).
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu ülkeler, Monako (%34) ve Japonya (%28.8). Almanya, Yunanistan, Finlandiya, İtalya, Porto Riko, Slovenya, Portekiz ve Estonya’da % 20 nin üzerinde. Yaşlı nüfusun en düşük olduğu ülkeler, Angola, Zambiya, Somali (%2.3), BAE (1.7) ve Katar (% 1). Türkiye’de, yaşlı nüfus oranı, % 9.1, (erkekler % 8.4, kadınlar % 10.6 ). Ülkemizde, yaşlı nüfusun en yüksek olduğu iller Sinop, Kastamonu, Çankırı, Giresun ve Artvin (%16-19). Yaşlı nüfusun en düşük oranda olduğu iller ise, Şanlıurfa, Şırnak, Hakkari ve Van (%4’ ün altında).
Asırlıkların (100 Yaş ve Üzeri Kişilerin) Oranı ve Sayısı
Türkiye’de yaşlı nüfusun %0,1’ ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki yaşlı birey sayısının 2019 yılında 5.567 kişi olduğu bildirilmiştir. Ülkemizde 100 yaşın üzerinde en fazla yaşlıya sahip ilk üç il sırasıyla İstanbul, Ankara ve Giresun iken en az yaşlıya sahip ilk üç il ise sırasıyla Bayburt, Ardahan ve Karaman illerimizdir (TÜİK-İstatistiklerle Yaşlılar, 2020).
Yeni doğmuş bir bireyin ölüm risklerine maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl olarak tanımlanan “doğumda beklenen yaşam süresi” Türkiye’de 2013-2015 döneminde 78 yıl iken, 2017-2019 döneminde 78,6 yıla yükselmiştir. Türkiye’de 2013-2015 döneminde erkeklerde 75,3 yıl olan doğumda beklenen yaşam süresi, 2017-2019 döneminde 75,9 yıla; kadınlarda ise 80,7 yıldan 81,3 yıla ulaşmıştır. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup erkekler ve kadınlar arasındaki doğumda beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıldır.
Yıllara göre demografik göstergelerimiz :
1990 2022
Toplam nüfus 56.473.000 85.280.000
Kırsal nüfus oranı % 48.7 % 10.8
Kentsel nüfus oranı % 51.3 % 89.2
0-14 yaş nüfus oranı 35 22
65 yaş üstü nüfus oranı 4.3 9.9
Yıllık nüfus artış hızı (%o) 21.7 7.1
Toplam doğurganlık hızı 2.9 1.6
Yaşlılarda Beklenen Yaşam Süresi
Birleşmiş Milletler (United Nations; UN) tarafından 2017 yılında yayımlanan rapora göre 2015-2020 yıllarında dünyada 65 yaşındaki bir bireyin beklenen yaşam süresinin 16,9 yıl (kadın: 18,2 yıl, erkek: 15,7 yıl) olduğu tahmin edilmektedir; bu sürenin 2045-2050’de 18,9 yıla (kadın: 20,2 yıl, erkek: 17,7 yıl) çıkacağı beklenmektedir. Benzer şekilde, 85 yaşındaki bir bireyin, beklenen yaşam süresinin 2015-2020’de 6,2 yıl (kadın: 6,6 yıl, erkek: 5,7 yıl) olduğu tahmin edilmektedir; bu sürenin 2045-2050’de 7,2 yıla (kadın: 7,6 yıl, erkek: 6,6 yıl) çıkacağı beklenmektedir Gelişmiş ülkelerde yaşlı nüfusun artış oranları gelişmekte olan ülkelere göre daha yüksektir (UNFPA, 2017). Türkiye’de 2017-2019 dönemi hayat tabloları verilerine göre, 65 yaşında olan bir kişinin beklenen yaşam süresi ortalama 18 yıldır. Erkekler için bu süre 16,3 yıl iken kadınlarda 19,6 yıldır. Diğer bir ifade ile 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,3 yıl daha uzun yaşaması beklenmektedir. Beklenen yaşam süresi 75 yaşında 10,9 yıl iken, 85 yaşında ise 5,9 yıldır. (TÜİK-Hayat Tabloları 2017-2019, 2020; TÜİK- İstatistiklerle Yaşlılar, 2020). Kitapta, hedefler ve öneriler, maddeler halinde yazılmış (1)
Ben bu yazımda, son olarak size, bir büyüğümüzden, bir ulu çınarımızdan bahsetmek istiyorum. Op Dr Mürüvvet Türkili, o bir çınar, hafızası, beyni hala pırıl pırıl. Ben kendisini, tabip odası seçimlerinde tanıdım. Sonrasında dostluğumuz ilerlerdi. Eşimle birlikte son ziyaretimizde, merdivende ayakta duran sekiz çocuğun görüldüğü, duvardaki bir fotoğraf dikkatimi çekti. Bize, üçü kız, sekiz kardeş olduklarını, erkek çocuklarını okutan babalarının, büyük kızını ilk okuldan sonra, ortancayı ortaokuldan sonra, okuldan aldıklarını anlattı.
İkinci Dünya Savaşı yeni bitmiş, ülkede ekonomik sıkıntılar var. Ailesinin, kendisini de okutmayacağını düşünen ablamız, büyük bir cesaret ve öngörüyle, durumunu ortaokul öğretmenine anlatmış. Sınıfında, çok başarılı bir öğrenci olduğundan, öğretmeni kendisini ‘parasız yatılı sınavlarına sokmuş. Sınavı kazanınca, liseyi Kandilli Kız Lisesi’nde, parasız yatılı olarak okumuş. Liseden mezun olduktan sonra, 1947 de İstanbul Tıp Fakültesi’ne kaydolmuş. Bunu ailesiyle de paylaştığında, babası, ‘kızım sen artık yoldan çıktın’ deyivermiş. Fakülteyi 1953’te bitirmiş. Haseki Hastanesi’ndeki asistanlık döneminden sonra, ‘kadın hastalıkları ve doğum uzmanı’ olarak uzun yıllar hekimlik yaparak, ülkesine sağlık alanında hizmetlerde bulunmuş. Ablamıza, yayınlamış kitaplarımdan dört tanesini, önceden vermiştim, Son davetinde, başka kitaplarımdan da getirmemi isteyince, yeni çıkanları da kendisine ulaştırdım. Eski, yeni, son yayınlananlar dahil, tüm kitaplarımı ilgiyle okuyor.
Yetmiş yıllık tıp doktoru, kadın doğum uzmanı olan ulu çınarımız, Dr. Mürüvvet Türkili ablamıza, çocukları ve torunlarıyla birlikte, sağlıklı ve çok mutlu yıllar diliyorum.
- Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı, Güncel durum, sorunlar ve kısa-orta vadeli çözümler.
- Hedef ve Öneriler:
- Yaşlı ve yaşlanma ile ilgili temel bilimsel ve patofizyolojik süreçler ile müdahale çalışmalarının teşviki
- Yaşlılarla ilgili önyargılardan ve stereotiplemelerden kaçınılması için toplumun bilinçlendirilmesi
- Yaşlıların sosyal değişimlere uyum sağlama ve karşılaştıkları yeni sorunlarla mücadele etmeleri için teşvik edilmeleri
- Hekimlerin yaşlı sağlığı konusunda eğitimlerinin artırılması için tıp eğitimi ve mezuniyet sonrası eğitim aktivitelerinde geriatri konularının yeteri düzeyde yer almasının sağlanması
- Eksik bulunan tıp fakültelerinde geriatri bilim dallarının kurulması veya geriatri uzmanı öğretim üyelerinin yer almalarının sağlanması; şehir hastaneleri ile eğitim araştırma hastanelerinde geriatri kliniklerinin açılması
- Geriatri uzmanlarının etkin ve verimli hizmet etmeleri için zorunlu hizmet uygulaması da dahil olmak üzere öncelikle iç hastalıkları uzmanlık eğitimi veren kurumlar ile yaşlı sayısının fazla olduğu bölgelerde görevlendirilmesi
- İnterdisipliner geriatri ekibi üyesi olan geriatri hemşiresi, fizyoterapist, psikolog, gerontolog, iş ve uğraşı terapisti, beslenme ve diyet uzmanı, sosyal çalışmacı gibi meslek mensuplarının eğitim ve istihdamlarının ihtiyacı karşılayacak düzeye getirilmesi
- Performansa dayalı ek ödeme sisteminde yaşlı hastalara hizmetin sağlık çalışanlarını mağdur etmemesi için gerekli düzenlemelerin yapılması
- SGK geri ödeme sisteminde yaşlıların tedavisinde gerekli olan ve geriatri uzmanlık eğitim müfredatında yer alan hastalıkların tedavisinde kullanılan antidepresan, antipsikotik, yeni nesil oral antikoagülan ilaçlar ile diyabet, nöropatik ağrı ve üriner inkontinans ilaçlarının geriatri uzmanları tarafından raporlanma ve reçete edilmelerine yetki verilmesi
- Özellikle SGK olmak üzere yaşlı hastalarla ilgili konularda düzenleme yapmak amacıyla çalışma yapan kurumların danışma kurulları ve çalıştaylarında geriatri uzmanlarını temsil eden meslek derneklerinden temsilcilerin bulunmasına özen göstermeleri
- Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ve Sağlık Bakanlığı bünyesindeki hastalık (demans, inkontinans, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, diyabet gibi) ilaç komisyonlarında mutlaka geriatristlerin de yer alması veya geriatrik hastalarda kullanılan ilaçlar için ayrı bir komisyon kurulması.
4 yorum
Haldun Bey önemli bir konu. Yaşlılarla ilgili sağlık sisteminde alınması gerekli tedbirler ve yapılacak düzenlemeleri çok iyi belirttiniz.
Ben sadece sağlık sistemi düzenlemeleri değil, devletin de artan yaşlı popülasyon karşısında her gelir düzeyindeki yaşlının rahatça yer bulup barınabileceği imkanların sunulması konusunda çalışmalar yapması gerektiğine inanıyorum.
Çok güzel iyi ki varsınız sağlıkla kalın
Geriatri dallarının kurulması gerekli hatta “jinogeriatri” yan dalı dahi gereklidir. Toplumun neredeyse tamamı jinekolojik yaşlanmaya ve yaşlanmış, deforme olmuş jinekolojik yapılar ve bunların sebep oldukları ile savaşmaktadır.
Kadınlar yaşlandıkça jinekolojik yapıların hasta olmadığını, tedavi almaları gerekmediğine inanıyorlar. Kadın bedeninde ilk ve en hızlı yaşlanan organ vajina iken herkes ve tüm tıp yüze odaklanmış durumdadır. Her zaman derim; rahmi yaşlı – hasta olanın yüzü genç kalamaz.
Çok hayati bir konuya değinmlşsiniz Haldun Hocam.Sağolun, iyi ki varsınız. Yaşlı bakımı , tedavisi ve barınması gerçekten ülkemizde üzerinde önemle durulması gereken bir konu. Yaşlının tüm karşılaşacağı problemleri ailesinin ilgisine ve bakımına bırakılmış. Ancak artık eskisi gibi klasik aile tipi – anne, babanın çocukları evlendikten sonra da ailesiyle birlikte yaşaması – günümüzde sözkonusu değil zaten de imkansız. Hal böyle olunca, yaşlı birey çocuklarından ilgi ve alaka göremiyor ; dolayısıyla tek başına başının çaresine bakmak zorunda kalıyor. Velhasıl çok büyük bir problem arzediyor. Devletin yaşlılarıyla ilgilenmesi, yeterli ve fiyatı fahiş ,ödenmesi zor olmaması lazım.
Selam ve saygılarımla …