TUS sorularının nasıl hazırlandığıyla ilgili olarak yazdığım ve 1 Mart 2004 tarihli Medimagazin’de yayınlanan köşe yazım nedeniyle, meslektaşlarımdan çok sayıda yanıt aldım. Şimdi benzer bir sorunun cevabını daha arıyorum:
TUS kadroları acaba nasıl oluşturuluyor? Haberiniz var mı?
Örneğin bir yıl içinde kaç ortopedi kadrosu açılacak? Bu sayı nasıl belirleniyor ?
Soruyu öncelikle, TUS’u yapan ÖSYM yetkililerine ilettim. İnternet kanalıyla bana iletilen şu:
ÖSYM, her TUS öncesinde, Sağlık Bakanlığı, SSK ve bünyesinde tıp fakültesi bulunan üniversitelerin her birine ayrı ayrı olarak, Gelecek TUS’da kaç tane kadro istiyorsunuz?’ diye soruyormuş. Gelen yanıtları alt alta koyup bir liste halinde incelenmek üzere YÖK sağlık danışmanlarına (Prof. Dr. Aykut Erbengi, Prof. Dr. Doğan Taner) gönderiyormuş. Danışmanlarca incelenip onaylandıktan sonra, o sınavda kadro açılan yerler ve toplam alınacak asistan sayısı belirleniyormuş. Telefonla görüştüğüm Prof. Taner, kendilerinin sadece uzmanlık verecek kurumun fizik ve öğretim kademesine baktıklarını, planlama konusunun ise Sağlık Bakanlığı’nı ilgilendirdiğini belirtti.
Aynı soruyu Bakanlığımızın Sağlık Eğitimi Genel Müdürü Sayın Doç. Dr. Çetin Dinçel’e de yönelttim. Aldığım yanıtta Genel Müdür özetle, “Bakanlığın SSK ve tıp fakültelerinin kadrolarıyla ilgili ilgisi ve bilgisi olmuyor!!!” diyor. Aslında, her dalda yılda toplam ne kadar uzman yetişmesi gerektiğini Sağlık Bakanlığı yetkililerinin de bilmediklerini itiraf ettiler. Aman ne iyi. Papua Yeni Gine Sağlık Bakanlığı’na sormamız gerekecek galiba.
Bir sınavda bakıyorsunuz, o dalda 55 kadro açılmış, gelecek sınavda 40’a düşmüş. Hesap ve kitap nasıl oluyor, orasını biz değil, Sağlık Bakanlığı bile bilmiyor..! Halimize bakın.
Görüldüğü gibi devletin ve sağlık işlerinden sorumlu bulunan Sağlık Bakanlığımız’ın herhangi bir plan ve yönlendirmesi yok. Sağlık Bakanlığı, SSK ve tıp fakültelerinin o sınavda kaç asistan alacaklarını, ancak kadrolar açıklandıktan sonra öğreniyor.
Bir yılda, kaç yeni göz uzmanına gereksinim var? Bilmem. Yılda kaç kadın doğum asistanı alınmalı? Bilen yok. Kaç tıp fakültemiz olmalı? Yılda kaç doktor yetiştirilmeli? Bir bilenimiz var mı? Yerden biter gibi yeni yeni tıp fakülteleri açılıyor. Yüz bin nüfuslu şehirlere devasa tıp fakültesi hastaneleri açılıyor. Fizibilite hesabı yapılıyor mu? Kaç nüfusa ne kadar büyüklükte ve kaç tane hastane açılmalı? Hesabını bir bilen varsa beri gelsin. Bu işler nasıl oluyor, bize de anlatsın.
Bizim fakültemiz daha büyük. Yok bizim devlet, ve SSK hastanelerimiz, daha görkemli. Bizim hastanede 20 genel cerrahımız, 30 kadın doğumcumuz var. Üçü, beşi çalışır, gerisi dedikodu yaparmış kimin umurunda. Eğitim hastanelerinde her gün yeni şeflikler açılıyor. Doğal olarak her yeni şefe yeni asistanlar gerek. Böylece hesapsız kitapsız, giderek daha çok sayıda doktor, daha çok uzman hekim yetiştiriyoruz.
Devletin sağlık işlerinin, ana sorumlusu olan Sağlık Bakanlığımız, sanki Sağlık İşlerinin Sadece Bir Kısmından Sorumlu Sağlık Bakanlığı’ görünümünde. Sağlık Bakanlığı, DPT, Üniversiteler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile SSK, birbirlerinden tamamen habersiz ve bağımsız çalışıyorlar. Bu işlerin koordinasyonundan, hangi kurum sorumlu, esas sağlık otoritesi hangi kurumdur. Hiç birisi belli değil.
Sevindirici bir haber, Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü, bu konuda yeni bir çalışma başlatmış. Buna da şükür. Yine de, onlara koca bir “günaydın” demekten kendimizi alamıyoruz. Onca zamandır nerelerdeydiniz?