ÖSYM’nin 31 Ağustos 2012 tarihindeki duyurusu ile 2010 yılı sonbahar dönemi TUS sorularında hata bulunduğu ve bu sebeple yargı kararı ile kimi soruların iptal edildiği anlaşılmakta. Adaylar kendileri ile ilgili yeniden puanlama ve yerleştirme sonuçlarını öğrenebiliyorlar!
Yalnız dikkatinizi çekmek istiyorum, olay iki yıl öncesine dayanıyor. İki yıl öncesinde yapılan TUS sınavı sonuçlarına göre, meslektaşlarımız çoktan uzmanlık eğitimlerine başlamış, birçok hekim yaşadığı şehirden taşınmış, kim bilir belki eş durumu tayinleri yapılmış, çocukların okulları değişmiştir. TUS sınavından başarı kazanamayanlar ise yeniden o ağır dersleri çalışmaya başlamış, kendilerini yine o zor süreçlerin içerisinde bulmuşlardır.
Bunlar yetmezmiş gibi, ÖSYM, Danıştayda yargı sürecinin hâlâ devam ettiğini ve sonucun ÖSYM lehinde sonuçlanması halinde hekimlerin gittikleri yerden yeniden ayrılmak zorunda kalabilecekleri yönünde bir duyuru yapmaktadır. Böylelikle ortada gerçekten üzücü bir durum varken, bu daha da tırmandırılmak istenmektedir.
TUS, ülkemizin en önemli sınavlarından biridir. Burada hata yapılınca insanların hayatıyla, akademik eğitim programlarıyla ve hatta halkın sağlığı ile de oynanmış oluyor. Ayrıca, bu hataların son zamanlarda bu kadar artması, toplumda büyük bir güvensizlik de oluşturuyor. Sınava güvenin kalmadığı bir ortamda bilgiye ve çalışmaya da gereksinim kalmaz ve sonuçta liyakat zedelenir. Sınavlara karşı güvensizlik oluşturmak, topluma yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir.
Önceki yazılarımdan birinde şöyle demişim: “Ülkemizde özellikle merkezi sınavların uygulanması ile meslek-iş sahibi olacak insanların kalitesi ciddi anlamda arttı. Gençliğime uzanıyorum; eğer TUS sınavı uygulamaya konmuş olmasaydı ben bugün belki de hâlâ pratisyen hekimdim. Hem de, üniversitelerde o zamanlar özerk olarak açılan uzmanlık sınavlarından birinde büyük bir başarı göstermiş olmama rağmen!”
TUS sınavının ne anlama geldiğini en iyi anlayabilecek hekimlerden biri olarak, son zamanlarda TUS, ALES, KPSS vb. sınavlara gölge düşmesinin yürekleri nasıl da yakacağını bilebiliyorum.
Güven, bir toplumun en önemli ana damarlarından biridir. TUS sınavlarında (ve her türlü sınavda), ÖSYM tek bir kurum olarak değil, ilgili bir kurul veya kuruluş ile birlikte çalışmalıdır. Örneğin; hekimler, TTB’den TUS sınavına müdahil olmasını istemektedir. Bu tür kurumların sürece dâhil olması, sınavların daha nitelikli bir şekilde yapılmasını sağlar. Bir an önce, her ne başka önlem alınacaksa alınmalı ve toplumun, kişilerin hayatını etkileyen bu denli önemli sınavların niteliğinden ve güvenilirliğinden kuşku duymayacak hale getirilmesi sağlanmalıdır.