1. Anagold Madencilik’in 2010 dan itibaren altın üretimi yaptığı Çöpler Madeni’nde, 13 Şubatta toprak kayması meydana geldi. Maden ocağındaki dokuz işçi bu kütlenin altında kaldı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, hacmi 10 milyon metreküp olarak hesaplanan bir kütlenin kaydığını söyledi! Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, arama kurtarma çalışmaları durdurulmadan önce yaptığı bir açıklamada, “İşçilerden 3’ünün bir lokasyonda 6’sının bir lokasyonda olduğunu tespit ettik” dedi! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, tehlikeli atıklara yönelik, her gün numune alındığını belirterek, “Şu ana kadar zehirli bir atık saptanmadı” dedi!
İliç’teki altın madeninde meydana gelen toprak kayması nedeniyle, siyanürlü toprak altında kalan 9 işçi için sürdürülen arama kurtarma çalışmaları, iş sağlığı ve güvenlik konularını yeniden gündeme getirdi. Metal madenlerinde bu tip göçükler ve kaymaların, sık rastlanan olaylar olmadığını kaydeden İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, “Fizibilite çalışması, maden kurulmaya başladığı andan itibaren, sistematik olarak başlar. O cürufun oraya atılacağı, planlandığı andan itibaren başlar. Nereye atılacak, zemin sağlam mı?” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, özellikle altın madeninde % 1 kadar altın var olduğunu, % 99 ise altını siyanürle, hidrojen sülfürle karıştırarak altın elde edildiğini kaydederek, “Kalan cüruf içinde 39’a yakın toksik madde var olduğu söyleniyor, bilimsel yayınlarda. Bu, bir şekilde yığılmış. Bu yığılırken kontrollü bir yığılma gözükmüyor ve bu aniden toplam cüruf heyelan gibi geliyor. İnşallah akarsulara ulaşmaz.” Yamaç gibi bir alanda kaymaya başladığında, onu durduracak bir güç bulunmasının çok zor olduğunu da ifade eden Rüştü Uçan, “Onun için daha düzlük alanlara konulması lazım. Bu yamaca konulmuş ve gelmeye başladığı zaman aynı kar yığını gibi devamı geliyor. Büyük bir çevre felaketi gözüküyor.” dedi.
Pasa içindeki siyanürün, yağmur ya da suya karışarak hidrojenin siyanür buharına döneceğini, havada uçup kaybolana kadar çok tehlikeli olduğunu ifade eden Uçan, “Burada sorun pasa içindeki ağır elementler. HM (ağır metal) iyonları karmaşık biyokimyasal reaksiyonlarda önemli bir rol oynar. Ag (Gümüş), As (Arsenik), Cd (Kadmiyum), Pb (Kurşun)ve Hg (Civa) gibi esansiyel olmayan HM’lerin canlı organizmalar için biyolojik önemi, ekosistemde bulunduklarında çok toksiktirler, yer altı sularına geçip geçmediklerini incelemek lazım.” şeklinde ifade etti.
2. Gece kulübü faciası : 29 ölü. İstanbul Beşiktaş’ta 16 katlı binanın bodrum katındaki gece kulübünde, tadilat sırasında çıkan yangında 29 kişi öldü. 17 yaşındaki Efe faciadan önce olacakları bilmiş: Adem Demir oğlunun kendisine “Baba eksi 2’de çalışıyoruz, eğlence mekanı gibi bir yer. Bir şey olsa Allah korusun çıkamayız” dediğini söyledi. DHA. 05 Nisan 2024
İstanbul’un Beşiktaş ilçesi, Gayrettepe Caddesi üzerinde bulunan binanın, gece kulübü olarak kullanılan giriş katında yangın çıktı. Binanın en alt katında ve Ramazanda kapalı olan Masquerade adlı gece kulübünde, kaçak tadilat yapıldığı sırada, sahnenin yanında patlama oldu. Patlamanın ardından gece kulübünde yangın çıktı. O sırada kulüpte ve binada bulunanlar içeride mahsur kaldı.
Orada bulunan yanıcı maddeler, elyaflar, yanıcı ve tütücü maddelerden çıkan duman bir anda orayı kapladığı, 3 çıkış kapısından 2’sinin kapalı olduğu eksi 2’den tamamen dışarı çıkmak için 5-6 dakika yürüme mesafesi olduğu, ama oradaki karmaşada maalesef çıkamadıkları belirtildi. Yangının ardından başlatılan soruşturma kapsamında, iş yeri sahipleri Mehmet Menduh C. ve Şahzade Ş. İle sorumlu müdür İsmet Ş., İşletme Müdürü Arda A.P., muhasebeci S.A, tadilatla ilgili metal işleri sorumlusu K.E. gözaltına alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bilgi aldı. Vali Gül açıklama yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı 3 Başmüfettiş ve 2 İş Müfettişi görevlendirildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kulübün en son itfaiye raporunu 2016 yılında aldığını, ruhsat yenilemesini ise 2018 yılında yaptığını ifade etti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “yangınla ilgili başlatılan soruşturmada 3 Cumhuriyet savcısının görevlendirildiğini, olayın tüm yönleriyle ve titizlikle sürdürüldüğünü söyledi!
3. Antalya, Sarısu teleferik hattında, 13 Nisan’da bir teleferik direğinin kırılması sonucu, bir kabin hasar görmüş, 24 kabin havada mahsur kalmıştı. Düşen kabinde bulunan 8 vatandaşımızdan maalesef, bir vatandaşımız hayatını kaybetti, 7 vatandaşımız yaralandı. Antalya’daki teleferik faciasında, makara hasarlı, taşıyıcı direk kopuk. Sabah’ta yer alan habere göre, teleferiğin periyodik bakımlarının yapılmadığı öğrenildi. Olay yerine ilişkin fotoğraflarda, hasarlı makara sistemi ve taşıyıcı direğin bağlantı noktasından koptuğu görüntüler yer aldı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Antalya Şube Başkanı İbrahim Atmaca da Tünektepe Teleferik Tesisi’nin 2017’deki ruhsatlandırma sonrası yapılması gereken yıllık periyodik kontrollerinin, odaları tarafından gerçekleştirilmediğini açıkladı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bilirkişi heyetinin hazırladığı ön rapora ilişkin bilgi verdi: Ön raporda olayın teleferiğin taşıyıcı direklerinin bağlantı noktalarında yer alan bağlantı elemanlarının yetersiz olması/korozyona uğraması ve taşıyıcı direklerde yer alan makara sistemlerinin hasarlı olması nedenleriyle taşıyıcı direğin bağlantı noktasından kırıldığının değerlendirildiğini bildirdi! Teleferik hattını işleten firma ile yine teleferik hattının bakım ve onarımından sorumlu firmanın sorumlu ve çalışanlarının da aralarında yer aldığı 13 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Üç ay sürecek yıllık bakım seçimler ve bayram nedeniyle, iki haftaya sıkıştırılmış. 156 kalem parçanın değişmesi teklif edilmesine rağmen, 19 parçanın değiştirilmesi ile yetinilmiş. Antalya Makina Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, ” bakımda noksanlık olmasaydı, bu olay yaşanmayacaktı” dedi. Beş kişi tutuklandı.
Ah şu bakanlar, yetkili yetkisiz pek çokları, her şeyi ne de çok ve iyi bilirler, her konuda ve her olayda demeç verirler, bir olay olduğunda hemen gidip yerinde müdahil olurlar. O yetkililer, felaket olmadan önce neredeydiler? Neden bunları önleyemediler, işte orası pek bilinmez. Demeç vermekle, televizyona çıkmakla, müfettiş, savcı görevlendirmekle, açıklama yapmakla işler düzelmiyor. Vatandaşın hayatı, ülkemiz ve çevremiz bu kadar önemsiz mi? Bozuk olan sistem mi, kurallar mı, yasalar mı, yoksa insanımız mı? Doğal afetlerle, doğal olmayanları, birbirine karıştırmamak lazım. Bu olanlar, doğal afet değil. Artık ne demeli, cehalet mi, çevreye ve ülkeye ihanet mi, ilgisizlik mı, bilgisizlik mi, vurdum duymazlık mı, aymazlık mı, para mı, parsa mı, adını siz koyun. Birilerinin, üç kuruşluk menfaat ve çıkarı için, ülkemizi düşürdükleri hale bakalım da, ibret alalım.
2 yorum
“Bozuk olan sistem mi, kurallar mı, yasalar mı, yoksa insanımız mı? “
Bence hepsi Haldun Hocam
Saygılar sevgiler
İş güvenliği ile ilgili kurallara uyumaması, adam kayırma, baştan savma vb. Konularda üstümüze düşen görevi yapmama veya eksik yapma akabinde felaket kaçınılmaz.