(Rubâiyyât-ı Bircis, Ah Bu İnsanlar! Aforizmalar),
Çok muhterem kaarilerim çok iyi bilirler ki, uzun yıllardan beri Medimagazin Gazetesi’nin bana ait “Nörofilozofi” isimli köşesinde, düzenli olarak felsefe, edebiyat, sanat, teoloji, bilim, kültür, tarih, eğitim politikaları ve özellikle de mesleki problemlerimizle ilgili konularda periyodik makalelerim yayımlanmaktadır. Yazılarımın hemen hepsini kendime ait, güfte olabilecek formda bir rubai veya dörtlük ile sonlandırırım.
Şiir-rubai mühendisliktir, şiiriyyet ruhu fikir ihtiva eder ve dil ustalığı söz konusudur.
Bir anlamda, manzum söz yakut, zümrüt ve incilerinin saklandığı ve muhafaza edildiği birer MÜCEVHER KUTUSU olarak telakki ettiğim ve Türk Musikisi’nin beslendiği ana kaynak mevkiindeki rubai, hikmet ve tefekkür şiiri olarak bilinmekte; kalbin hissettiği yoğun duyguları, zihnin daldığı derin düşünceleri, aklın çözemediği sırları, varlık ve yokluğu, aşkı, hayat ve ölüm temalarını, kendine has iki aruz formu (Ahrem ve Ahreb) ve kaideleri çerçevesinde detaylandırıldığında ciltlerce kitabı oluşturacak hissiyatı ve bilgiyi süzüp, rafine ve kristalize ederek, belli bir hayat felsefesinin ışığı ve merceği altında, perdenin her iki tarafını da farklı şekilde yorumlayabilecek ve düşündürebilecek mükemmellikte, ustalıkla dört mısraya sığdırabilme sanatıdır.
Rubai bir edebiyat terimi olarak özel vezinlerle yazılmış dört mısralı bir nazım biçiminin adıdır. Bu nazım biçimi İran edebiyatında doğmuş, Türk edebiyatına da bu edebiyattan geçmiştir.
Mesleğim olan beyin cerrahisi dışında, yayımladığım on altıncı şiir kitaplarımın ise yedincisi olan “RUBÂİYYÂT-I BİRCİS”de de işte bu ve benzeri rubailerim, şiir, rubâ, san’at, mûsıkî ve edebiyat severlerin hizmetine takdim edilmek üzere, Girdap Kitap Yayınevince neşr edilerek, tüm kitapçıların raflarında yerini almıştır!
Yine tüm okuyucularımın bildiği gibi Medimagazin Gazetesi, Nörofilozofi Köşemde; mesleki, sosyal, edebi, eğitim ve ilmi problemlerle ilişkili olarak görüş ve çözüm yollarını ihtiva eden makaleler yazmaktayım.
Genellikle bu makalelerimden oluşan ve mesleğim olan beyin cerrahisi dışında yazdığım on yedinci ve “Rabbim Beni Doktorlardan Koru! Ah Bu Doktorlar! Ah Bu Hastalar!” serisinde ise dördüncü kitabım olarak “AH BU İNSANLAR!”, yine Girdap Kitap tarafından yayımlanmış bulunmaktadır.
Güncel hadiseleri, zaman zaman ironik zaman zaman da müstehzi ifadelerle analiz edip, kendi çözüm yollarımı bulacağınız bu kitabı okurken bazen gülüp bazen de hüzünlenerek, kısmen de kendinizden bir şeyler bulacaksınız.
Aforizma, özdeyiş, vecize, özlü söz, aforizm; düşünceleri kısa ve öz bir biçimde anlatan sözlerdir. Kimi zaman maksim, motto, kelam-ı kibar, mücevher söz ve ülger olarak da anılırlar. Özdeyişler söyleyenleri genellikle bellidir. Anonim nitelik kazanmış sözler de vardır. Bir cümlenin özdeyiş sayılması için anlamı yoğun ve fikrin özünü ifade eder nitelikte olması gerekir. Sözün dikkate değer konuları öne çıkarması ve farklı bakış açısı yansıtması önemli bir özelliktir.
Bir başka ifade ile aforizma, benim de yazmaktan büyük haz duyduğum rubai formundaki manzum düşüncenin, düz yazı olarak ifadesidir.
Bu, mesleğim “beyin cerrahisi” dışındaki on sekizinci kitabımız olan “AFORİZMALAR” isimli kitapta, bir araya topladığımız şahsî aforizmalarım zaman zaman makale ve kitaplarımda yer alan, konferans ve televizyon programlarında, gerek kendimce seçilen ve kullanılan gerekse de öğrencilerim, okuyucularım, dostlarım ve arkadaşlarım tarafından seçilen ifadelerden oluşmaktadır.
Yayımlanmış diğer kitaplarımda olduğu gibi bu üç kitabımın da düzenlenmesinde, redaksiyonunda ve neşr edilmesinde müşkilpesend kişiliğimin kahrını çeken, beni cesaretlendiren ve teşvik eden Girdap Kitap Genel Yayın Yönetmeni ve Sahibi sevgili Kardeşim Muttalip Asılı Bey’e, değerli editörüm Sayın Vedat Topçu’ya, yayınevinin tüm çalışanlarına ve raflarda yerini alıncaya kadar her aşamasına katkı sağlayan ve emeği geçen herkese ve münhasıran da beni muharrirlik yolunda destek ve teşviklerini esirgemeyen ve bir anlamda da mecbur kılan Medimagazin Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni sevgili kardeşim Dr. İbrahim Ersoy Beyefendiye de kalbi şükranlarımı ifade etmek istiyorum.
Ve “Rubâiyyât-ı Bircis”den bir rubai paylaşarak bitirelim!
AŞK!
(Sevgili Kardeşlerim Prof. Dr. Gül-Sebahattin Hacıyakupoğlu’na)
— — • / • — — • / • — — • / • —
(Mef’ûlü, Mefâîlü, Mefâîlü, Feûl)
Âlem dolu yerden göğe, gülden güle Aşk!
Dağlar, ovalar, yel, hava, seller bile Aşk!
Bir gün yıkılır her güzelin saltanatı,
Rabbim! Bana lütf et, Ebedî Yâr ile Aşk!