Felsefe bir bilim olduğu kadar, aynı zamanda bir bilimsel yöntemdir.
Avrupa anlayışında sağlık sadece farklı bir meslek veya farklı bir disiplin olarak değil, toplumun bütünlüğünün sağlığını pekiştiren, geliştiren ve koruyan bir somut felsefenin ürünü olarak algılanmaktadır.
Sağlıklı bir toplumun göstergesi sağlık kavramıyla özdeşleşmiştir.
Çağdaş dünyada tüm evrensel nitelik taşıyan dünya görüşleri misyonlarını üretim üzerine konumlandırmışlardır.
Üretim ancak sağlıklı insanın yansıtabileceği bir değerdir.
İnsan söz konusu olduğunda onun evrenselliğini algılamak ve sağlıklı toplumun temel dinamiği olan emeğini sosyal, biyolojik ve fiziksel boyutlarıyla değerlendirip üreticiliğini geliştirmek için düşüncemizi evrenselleştirmek durumundayız.
Artık düşüncenin evrenselleştiği bir dünyada, Avrupa Birliği’nde sistemler bilimsel yöntemlerle şekillendirilmekte ve düzenlenmektedir.
Sağlık sistemleri devletçi felsefeden evrensel insani değerlerin ilkeleştirildiği felsefeye evrilmiştir.
Dikey, merkeziyetçi, emir-komuta sistemine dayalı organizasyonlardan şeffaf, yatay, bölgesel ve yeteneklerin harekete geçirildiği bir yapılanmaya dönüşmüştür.
Hizmet üretimi kalite ve fiyat parametreleri, rekabet dinamizmi ile özdeşleşmiştir.
Sürekli eğitim ve sürekli yenilenme mantığını taşıyarak gerçekleştirilen sağlık hizmetlerindeki değişiklikler aşağıdaki ilkelere dayandırılmalıdır:
- Kendini yenileme potansiyeli taşıyan evrensel bir politikanın üretilmesi,
- Evrensel insan haklarına dayalı hukuksal garantörlüğü gerçekleştirilen bir yapılanmanın yaşam biçimi haline dönüştürülmesi,
- Sağlık hizmetlerinin sürekli önünü açan bir metodolojiyi yöntem olarak seçen ehliyetli bir yönetim kapasitesinin oluşturulması,
- İnsan kaynağının Avrupa standardına göre hazırlanmadan görevlendirilmemesi,
- Bilimselleştirilmiş bilginin veri tabanı olarak kullanılması.
Yeni ve evrensel ilkeler içeren sağlık politikasının çizgisi çizilirken, bir toplumsal değişiklik projesinin insan ihtiyaçlarına dayalı tüm uzantılarının bütünselliği düşünülerek sonuçlandırılmalıdır.
Tek başına sağlık sektörünü geliştirme ve değiştirme yaklaşımı en azından birleşik kaplar yasasına uymaz.
İnsanlığı koruma felsefesi taşımayan bir düşünce insan sağlığını koruyamaz.
İnsan sağlığını korumak, ikili insani ilişkilerden trafikteki yaşam biçimine, eczanedeki ilaç fiyatından medyadaki ısırgan otu tartışmasına, üniversiteye giremeyen öğrenciden işkenceyi hoş gören yetkililere, oruç tutup tutmayacağını doktora soran vatandaştan ibadetin felsefesini algılayamayan “aydın”a, evrensel değerler üretemeyen politikacıdan milli değerleri yozlaştıran yöneticilere kadar uzanan bir büyük paket içeren problemler dizisinin çözümüyle ilişkilidir.
“Sağlık hizmetleri para olmadan çözülmez”, yaklaşımının öncelik taşıyacağı hiçbir hizmet süreci başarılı olamamaktadır. Çözümü öncelikle organizasyon, sonra koordinasyon sonra da denetimdir.
Sağlık hizmeti, Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımlarında iki önemli kavramla özetlenir:
Performans ve ihtiyaca göre hizmet kalite…
Sağlık hizmetinin yeterli olup olmadığının göstergeleri:
- Sağlık hizmeti alanlarının tespiti,
- Sağlık hizmetinden elde edilen kazanç (etkililik),
- Dünyadaki sağlık politikalarının değişimini izlemek,
Sağlık hizmetlerinin organizasyonunda ve planlanmasında:
- Ekonomik (para),
- Demografik (genç; yaşlı nüfus),
- Teknolojik (araç-gereç)
En önemli konulardır.
Avrupa ülkeleri konuları ele alırken 3 soru soruyor:
- Sağlık hizmetlerinin kamuya ve kişilere ait olanları hangileridir?
- Sağlık hizmetlerinin hangileri devlet kararlarına bağlı olmalı, hangileri bireysel kararlara bırakılmalı?
- Hangi toplumsal ve kişisel hizmetler kamu sektörünce sunulmalı, hangileri özel sektöre devredilmelidir?
Avrupa Birliği’ni oluşturan ülkelerde bu soruların cevapları tartışılmaya devam etmektedir.
Ekonomistlere göre olay “ödeme isteği” ile ilişkilidir.
Sağlık hizmetleri giderek “toplum hizmeti” olarak algılanmaktadır.
Toplum hizmetleri de devletçilik anlayışından sıyrılarak bireylere yapılan hizmetin “sağlıklı toplum” ortaya çıkaracağı anlayışına geçilmiştir.
Toplum hizmetlerinden olan;
Besin sağlığı,
Okul sağlığı,
Bağışıklama,
Aile planlaması,
Sağlık eğitimi,
I. basamak sağlık hizmetleri,
Diş sağlığı,
Ruh sağlığı,
Rehabilitasyon,
Evde bakım,
Tedaviye yönelik tüm hizmetlerin
Bir kısmı kişisel hizmete doğru yönelmektedir.
Diğer yandan karar verme mekanizmaları, merkeziyetçilikten yerel ve bireysel karar mekanizmalarına yönelmiştir.
Finansman: Kamu kaynaklarından özel sektör aracılığıyla hizmete dönüştürme benimsenmiştir.