Akademisyenlerimiz, ülkemizin en önemli yetişmiş insan gücüdür. Akademisyen olarak görevimiz, ülkenin lokomotifi olmaktır. Kendi alanımızdaki yeni gelişmeleri biz oluşturamasak da, en azından onları takip ederek uygulanmasını temin etmemiz gerekir. Görevimizi ne kadar yerine getirebildiğimiz ise tartışma konusudur. İnşallah, ileriki günlerde tartışırız. Bu tartışmalara zemin hazırlayan, “Akademik Akıl” yapılanmasını düşünen ve hayata geçirenlere teşekkür ederim. Çok önemli yeni bir hizmete başladılar. Allah hizmetlerini artırsın, utandırmasın.
Her canlı ölümü tadacaktır. Akademisyen de öldüğü zaman bütün maddi varlığı mirasçılarına kalır. Fakat bilimsel, kültürel, sosyal, ekonomik alanlarda, beynindeki birikimini tam anlamı ile mirasçılarına bırakması mümkün değildir. Bu birikimleri kısmen de olsa miras bırakabilmek için kayda geçirmek gerekir. Kayıt altına almanın en basit yolu ise yazmaktır. Günümüzde, video dediğimiz görüntülü kayıt ve paylaşma da giderek yaygınlaşmaktadır. Ülke meselelerinden eğitim meselesi ve insan yetiştirilmesi, yetişmiş insan gücündeki yetersizlik (kahtı rical), güncel gelişmeler ve olaylar hakkında düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Beğenilir veya beğenilmez; ama ben düşüncelerimin en azından önemli gördüğüm bölümlerinin benimle beraber toprak olmadan kalmasını sağlarım. Yazdıklarımın yararlı olması en önemli amacımdır. Ülkemize hizmete vesile olmasını diliyorum. Bu düşüncelerle yeni yazılarda buluşmak üzere merhaba diyorum.
1 yorum
Yurt komşularına mesaj yasağı getiren zaten ölmüştür !