Her iki yılda bir düzenlediğimiz Türk-Alman Jinekoloji Kongresi’nin bu yıl 10.sunu gerçekleştireceğiz. Dile kolay, tam 20 yıldır giderek artan bir katılımcı sayısıyla jinekoloji alanında ülkemizin en büyük organizasyonunu gerçekleştiriyoruz. Gelin beraberce bakalım, 20 yılda nereden nereye gelmişiz.
Hiç unutmuyorum, ilk kongremizin ardından bir hocamız, ülkemizin önde gelen tıp dergilerinden birinde yazdığı makalesinde, “Bugünlerde her önüne gelen 1. falanca kongresi yapıyor. Şimdi de 1. Türk-Alman Jinekoloji kongresi yapıldı. Nedense bunların hiç 2.si olmuyor.” diye yazmıştı. Bu ve benzeri eleştiriler bizi yolumuzdan çeviremediği gibi, bilakis daha iyisini yapmak için kamçıladı. Kaldı ki, 20 yıl önce jinekoloji alanında o kadar az kongre yapılıyordu ki, kimse sorumluluk alıp bir organizasyona girmiyordu. Hatta ulusal jinekoloji derneğimiz bile henüz kurulmamıştı.
Organizasyon deyince işin başka bir boyutuna geliyoruz. Geçmiş yıllarda, kongrenin A’dan Z’ye her şeyiyle bizler uğraşırdık. Kongre otelinin seçimi, davetli konuşmacıların yazışmaları, bilimsel programın hazırlanıp basılması, sosyal aktivitelerin belirlenmesi, davetli yabancı hocaların geliş-gidiş detayları hep bizim sorumluluğumuzda idi. Salonlarda teknik bir aksaklık çıkmasın diye bir salondan ötekine koşuştururduk. Makinede sıkışan slaytlar yüzünden programın dakikalarca aksaması, hocanın ters dizdiği slaytların düzeltilmesini beklemek, oteldeki elektrik kesintisi yüzünden o oturumun iptal edilmesi neredeyse her kongrede karşılaştığımız sorunlardandı. Bir havaalanından diğerine transferi yapılması gereken yabancı hocanın unutulması da rutin problemlerden biriydi.
Bugünkü tablo 20 yıl öncesinden çok farklı. Ülkemizde artık işini profesyonelce, çok iyi yapan kongre acenteleri var. Yukarıda saydığım organizasyonların pek çoğunu acenteler üstlenmiş durumda. Çok iyi İngilizce bilen elemanlar, yabancı hoca ve katılımcılarla her türlü yazışmayı mükemmel götürüyorlar. Bunda internetin rolü yadsınamaz. Kongre duyuruları, program kitapları, “abstract” kitaplar da yerini giderek internet ortamına, CD’lere ve USB’lere devrediyor. Kongre posterleri bile pek çok kongrede “e-poster” olarak hazırlanıyor.
Acentelerin yanı sıra artık otellerimiz de mükemmel hizmet veriyor. Kongre salonlarında her türlü modern donanım var. Hatırlarım, geçmiş yıllarda acenteler her türlü teknik malzemelerini, mikrofonlarını bile bir kongreden diğerine taşırlardı. Çünkü otellerin teknik donanımına hiç güvenmezlerdi. Hâlbuki şimdilerde pek çok otelimizin ayrı bir “convention center”ı var. Burada hem her türlü teknik donanım hem de lojistik destek verecek üniteler yer alıyor.
İşte, bütün bu gelişmeler ülkemizde her geçen yıl daha fazla uluslararası kongrenin düzenlenmesine olanak sağlıyor. Muhteşem ve yepyeni otellerimizi, teknik altyapısı sağlam “convention center”larımızı ve işinde uzman kongre acentelerimizi gören ve ülkemizde mükemmel bir kongre tecrübesi yaşayan yabancı hocalar, giderek artan sayıda uluslararası kongreyi ülkemize getirmemize önayak oluyorlar.
Bugünlere gelmemizi sağlayan herkese şükran borçluyuz.
Bir sonraki yazımda, bugünlere gelene kadar çektiğimiz başka sıkıntıları da yazacağım.