Üniversitelerin kapılarını zorladığınız bu devrede, istikbalinize yön verecek, hedeflerinize ulaşmakta ve hayallerinizi gerçekleştirmekte çok önemli bir yol ayrımında ve karar aşamasındasınız. Bu kararı vermeden önce, mutlaka çok dikkatli bir şekilde, hedef, gaye, arzu, heyecan ve ideallerinizi belirlemek mecburiyetindesiniz. Her ideal, katiyetle kutsal ve değerlidir. Hiçbir mesleğin diğerine üstünlüğü yoktur. Her mesleğin en iyisi olabilmek için gayret sarf ediyorsanız, o uğurda sadece elinizden geleni değil elinizden gelmeyeni de yapabiliyorsanız, dünyanın en saygın, en kıymetli ve en güzel işini yapıyorsunuz demektir. O nedenle, bu yol ayrımında vereceğiniz kararlar ve seçeceğiniz yol haritası, asla hata kabul etmez bir düzeyde önem taşımaktadır.
Hiç bitmemesi gerektiğine inandığım, çok yoğun ve yorucu bir yetişme periyodundan sonra, ömrünü, özellikle insan sağlığı açısından, eğitim ve öğretime adayan bir kişi olarak, arkama dönüp baktığımda, edindiğim tecrübeler, kazandığım ve kazanamadığım hayaller ışığında, sadece önünüzü değil, dağın arkasını ve ufkun ötesini de görebilmeniz için, engin bir hayal dünyanızın olmasını temenni ediyorum. Zira hayali olmayanın, başarması mümkün değildir. Bir İngiliz Atasözü olan “Ağaca tırmanmayı planlıyorsanız, yıldızlara çıkmayı hayal edin ki, ağaca tırmanabilesiniz.” ifadesi, düşünce, hırs, erdem ve azim dünyanıza ışık tutmalıdır.
Asla taassup kabul etmeyen bilim, her ne kadar insanlığın ortak mirası olsa da, insan olarak sizler, Milletinizi, Ülkenizi, Bayrağınızı, İstikbalinizi ve İstiklâlinizi asla unutmayınız. Nitekim, ülkesi ve istiklâli olmayan kişinin ne ikbali ne de istikbâli olur. Bunu sağlamak için, kimseler almamış olsa da, sizler tarihten ders almayı da unutmayınız. Memleketimiz tarih boyunca, bir cazibe merkezi olduğu sebebi ile düşmanların hain senaryolarının sahneye konmak istendiği bir alandır. Ezeli ve ebedi düşmanların gözleri üzerimizdedir. Bunun bilincinde olarak, rehavete kapılmayın ve hep uyanık kalın.
Tarihte olduğu gibi, insan hakları, demokrasi, siyasi, sosyal, kültürel ve etnik problemler ya da dini inanç ve mezhep ayrılıkları bahane edilerek, üzerimizdeki düşman gözler mukaddes vatanımızda hain planlarının senaryolarını uygulamak için yarışmaktadırlar. Tarihten ders almasını bilmeyen toplumlar ya tarihin küflü sayfaları arasında kalmış ya da tarihin çöplüğünden kurtulamamışlardır.
Bir Rus Atasözü “Dwell on the past and you will lose an eye. Forget the past and you will lose both eyes.” yani “Tarihe takılır kalırsak, bir gözümüzü kaybederiz, ancak geçmişimizi unutursak, tarihimizi yok sayarsak o zaman her iki gözümüzü de kaybederiz.” der. O nedenle strateji belirlemede, yol seçiminde bu ilkeleri unutmamak ve ideallerden taviz vermemek gerekir. Hangi üniversiteyi hangi fakülteyi hangi mesleği seçerseniz seçin, en mukaddes varlığın insan olduğunu unutmayın. Her üniversitenin ilkesi olan; “Eserlerin en büyüğü ve kalıcısı insandır.” ilkesi, sizin de sarsılmaz ilkeniz olsun.
İnsanlık için üretken olmak, insanlığın esenliği, refahı, zaferi ve aydınlık geleceğidir. Hiçbir engel tanımadan, hiçbir orijin farklılığı gözetmeksizin, hiçbir hudut ve kırmızı çizgi koymadan alabildiğiniz kadar bilgiyi alınız ve arkadan gelen kuşaklara aktarınız. Zira öğrendiğiniz bilgi ne kadar öğretilirse, o kadar güçlü, bereketli ve siz de o kadar zengin olursunuz.
Bilim ve akıl en büyük hazineniz olmalıdır. Nitekim hiçbir hırsızın çalamayacağı ve hiçbir kuvvetin elinizden alamayacağı yegâne hazine, işte budur. Öleceğinizi bilseniz de, doğruluktan ve dürüstlükten şaşmayınız. Evrende doğru söyleyen tek kişi kalsanız da, doğruyu söylemeye ve doğru bildiğiniz yolda yürümeye devam ediniz.
Erdem, Bilim ve Akıl, kuşaktan kuşağa taşıyacağınız ve hiç sönmeyecek meşaleniz olsun.
Bir yeni rubai;
MEÇHUL BEDEN
Sağ elinde kalemi, mürekkep dönmüş kana,
Sol elinde rubai, nefes’siz bırakana,
Yüreğinin üstünde, simsiyah darbe izi,
Meçhul soğuk bedenin kolları düşmüş yana.