Üniversite sıralamaları, ülkemizde yılın belli zamanlarında basında yer alan magazinsel bir konu haline getirilirken, yansımaları ise linç kültürünün bir parametresi olarak bir sonraki sıralama verileri açıklanıncaya kadar gündemi meşgul etmektedir. Konunun içeriğinden ve değerlendirme kriterlerinden bihaber insanlar hemen yorumlara ve acımasızca eleştirilere başlarlar. Ülkemizde üniversite eğitiminin olmadığından başlayıp, özellikle de profesörlerin bir şey bilmediğine kadar giden yorumlar linç kültürünün birer parçası olarak baş köşede yerini alır.
Yorum yapanlar kendilerine hedef olarak özellikle profesör unvanlı akademisyenleri seçerler. Dart tahtasında profesörlerin yüzlerini arka plana koymanın daha keyifli olacağını düşünüyor olabilirler. Ya da attıkları oklarla hedefi daha iyi tutturabileceklerine inandıklarından olacaktır diye düşünmüyor da değilim. Şükürler olsun ki doçent, doktor öğretim üyesi ve araştırma görevlilerinin bir şey bilmediği konusunda herhangi bir yorum yapmıyorlar. Zaten bu profesörler doğuştan o unvan ile doğduklarından dolayı esas suçlu da onlardır. Ülkemizde akademinin eleştirilmesi veya gündeme getirilmesi gereken birçok sorunu olmasına rağmen bu konular yazının kapsamı dışındadır.
Gelelim esas sorulara:
-Dünya üniversite sıralamalarını kim(ler) yapıyor?
-Sıralamalar için hangi kriterler temel alınıyor ve bunlar ne kadar objektif? Kriterler hangi ülkeler için avantaj oluşturmaktadır?
-Neden sıralamalarda ilk onda hep Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’deki üniversiteler yer alıyor?
-İlk 50 üniversite sıralamasında yerleri yıllara göre değişmekle beraber neden hep aynı üniversiteler yer alıyor?
-Üniversite sıralamaları bir balon mu?
-Üniversite sıralamaları bir pazarlama taktiği mi?
-İngilizce dışındaki dillerde yapılan bilimsel yayınlar (İtalyanca, Fransızca veya Türkçe gibi) sıralamaya alınıyor mu? Alınmıyorsa, bu anadilde bilimsel yayın yapan ülkeler için sıralamalar bir dezavantaj mı?
-Dünyada ortaya çıkan Covid-19 salgınından sonra üniversite kavramı ve değerlendirme kriterleri yeniden belirlenecek mi?
-Üniversiteler eğitim-öğretim faaliyetlerine daha çok çevrimiçi (online) veya uzaktan eğitimle mi devam edecek?
-Peki üniversiteler yeni döneme ne kadar hazırlıklı?
Bir dış sesin, sıraladığım soru(n)ları bahane veya savunma taktiği olarak görüp, “Yahu tamam kardeşim anladık ama neden ilk 500 üniversite arasında Türkiye’den hiç üniversite yok; sen önce bize onu açıkla!” dediğini duyar gibi oluyor ve kendime geliyorum.
Yurt dışı ve yurt içinde üniversite sıralamalarını yapan kuruluşların toplantılarına katılmış ve bu konulara ilgi duyan biri olarak bildiklerimi objektif bir şekilde sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Dünya üniversite sıralamaları yapan ve verileri en fazla kullanılan başlıca kuruluş ve firmalar:
1- Academic Ranking of World Universities (ARWU- Şanghay) Ranking
2003 yılından 2009 yılına kadar Çin Shanghai Jiao Tong Üniversitesi, daha sonra ise Şanghay Danışmanlık Şirketi tarafından yapılan QS ve THE ile beraber dünyada en fazla kabul gören üç sıralamadan biridir. Şanghay üniversite sıralamalarında ele alınan temel değerlendirme kriterleri aşağıdaki gibidir:
Şanghay sıralamasında kullanılan kriterler ve etki payları*
http://www.shanghairanking.com
2- QS (Quacquarelli Symonds) World University Ranking
İngiltere’de 2004 yılında Times Higher Education (THE) ile ortak olarak kurulup daha sonra 2010 yılından beri tek başına çalışan, üniversite sıralama ve değerlendirmeleri yapan bir firmadır. Ürettiği veriler dünyada en fazla kabul gören firmalardan biridir. Şanghay’dan farklı olarak 48 farklı alan ve 5 farklı değerlendirme kriteri bazında sıralamalar yapmaktadır. Değerlendirmeye alınan üniversiteleri bireysel olarak değerlendirdiği gibi; Asya, Latin Amerika, Arap ülkeleri gibi bölgesel ve genç üniversiteler (50 yaşın altındaki) sıralamaları da yapmaktadır. Ayrıca üniversite mezunlarının iş bulma verilerinin yanında, öğrenciler için şehirler hakkında bilgiler de yayınlamaktadır.
http://qs.com
3- THE (Times Higher Education) Ranking
İngiltere merkezli olan firma, 2004-2009 yılları arasına QS ile birlikte dünya üniversite sıralamaları yapmıştır. 2010-2013 yılları arasında Kanada merkezli Thomson Reuters firmasının adı altında yeni bir üniversite sıralama sistemi ile veriler yayınlamış olup, 2014 yılından beri de Times Higher Education (THE) ismiyle verileri yıllık olarak yayınlamaktadırlar. THE değerlendirme kriterleri ve etki payları aşağıdaki gibidir.
https://www.timeshighereducation.com/world-university-rankings
4- CWTS (Centrum voor Wetenschap en Technologische Studies) Leiden Ranking
Hollanda Leiden Üniversitesi, Bilim ve Teknoloji Çalışmaları Merkezi tarafından ilk raporu 2007 yılında yayınlanan dünya üniversite sıralamasıdır. Merkez tarafından farklı kriterler kullanılarak sıralamalar yapılmaktadır. Değerlendirme kriterlerine ulaşmak için: https://www.leidenranking.com/information/indicators
5- Eduniversal ranking
1994 yılında kurulan, Fransa merkezli özel bir danışmalık firması tarafından 154 farklı ülkeden en iyi 1000 iş okullarının (işletme, iktisadi- idari bilimler ve ekonomi) farklı parametrelere göre değerlendirildiği bir sıralama sistemidir.
https://eduniversal-ranking.com/
6- U-MULTIRANK Ranking
Avrupa Komisyonu tarafından kuruluşuna öncülük edilen ve Avrupa’daki farklı ülkelerden bağımsız enstitülerin partner olarak yer aldığı bir konsorsiyum tarafından yapılan sıralama sistemidir. Diğer sıralamalardan farklı olarak öğrenci merkezli bir değerlendirme sistemine sahiptir. 92 farklı ülkede yer alan 1659 yüksek öğretim kurumu 100 bin üzerinde öğrenciden elde edilen veriler ile konu, ülke ve şehir bazında sıralamalar ve bilgiler vermektedir. Kâr amacı güden bir kuruluş olmadığından dolayı verilerinin dikkate alınması gerektiğine inanmaktayım.
7- US News and World Report Ranking
1948 yılında kurulan ve 2010 yılında internet üzerinden verileri paylaşan Washington merkezli bir firmadır. ABD’de özellikle ulusal üniversite ve yüksekokullar ile birlikte dünya üniversite sıralamaları yapılmaktadır. ABD’de öğrencilerin üniversite tercihlerinde en çok yararlandıkları firmadır ve dünya çapında verileri dikkatle izlenmektedir.
https://www.usnews.com/education
8- Round University Ranking (RUR)
2013 yılında Rusya’nın Moskova şehrinde kurulan bu ajans, üniversite sıralamalarının yanında üniversitelere danışmanlık hizmeti de vermektedir. Ajans, 82 ülkenin önde gelen 1100 üniversitesini 4 ana başlık (eğitim, araştırma, uluslararasılaşma ve finansal sürdürülebilirlik) ve her bir ana başlık altında 20 alt başlık değerlendirmesi yapmaktadır.
9- University Ranking by Academic Performance (URAP- ODTÜ)
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Enformatik Enstitüsü bünyesinde 2009 yılında kurulan, ülkemiz ve dünya üniversitelerinin genel ve alan bazlı olarak değerlendirildiği sıralama sistemidir.
Ulusal ve uluslararası üniversite sıralamaları yapan yukarıda sıraladığım firmaların dışında birçok firma ve kuruluş olmakla beraber, dünyada en çok bilinen ve sonuçları kabul görenleri özetlemeye çalıştım. Bir sonraki yazının konusu ise üniversite sıralamaları ile ilgili olumlu/olumsuz görüşler ve benim bireysel düşüncem ile ilgili genel bir değerlendirme şeklinde olacaktır. Sizlerin de katkısı paylaştığım bilgilerin çoğalmasına yol açacaktır. Lütfen yorum kısmına düşüncelerinizi belirtiniz.
19 yorum
Sevgili Abdurrahman hocam, bilinmezlik içeren bir konuyu gün ışığına çıkarmandan dolayı seni gönülden
Kutluyorum. Selamlar
Hocam çok teşekkür ederim. Saygı ve selamlarımla…
Güzel bir yazı olmuş. Tebrikler hocam.
Teşekkür ederim. Selam ve sevgilerimle…
Elinize sağlık.
Çok güzel yazı
Elinize Sağlık
Teşekkür ederim.
Hocam
Emeğinize sağlık.
Teşekkür ederim
Elinize sağlık hocam. Çok güzel bir yazı olmuş.
Teşekkür ederim
Elinize sağlık. Her üniversite herhangi bir sıralamada yer bulursa bunu çok büyük başarı olarak görüyor. Aslında hengi açılardan incelendiği bilinirse , eksikliğinin nerelerde olduğu konularında ders çıkarılırsa ve onların giderilmesi yönünde adım atılırsa o üniversitenin iyi yolda olduğu söylenebilir. Bugün biliyoruz ki bazı üniversitelerde “university rankings”de yer alayım diye veri çarpıtmaları da söz konusudur. Aslolan ders çıkarıp daha iyiye gitmenin ve ulaşmanın yollarını açmaktır.
Hocam yorumunuz için teşekkür ederim. Bir sonraki yazımda sizin de belirttiğiniz konuları irdeleyeceğim.
Sayın Hocam
Evvela böyle önemli bir konuyu tartışmaya açtığınız için teşekkür ederim. Evet belki üniversite sıralaması yapan vede sizin saydığınız bu kuruluşlar tam objektif olmayabilir, tarafgir olabilir. Sizinde ifade etiğiniz gibi her sene ilk on üniversitenin 6-7 tanesi ABD, 2-3 tanesi de İngiltere menşeyli olması insanda ilk bakışta bir şüphe uyandırmıyor değil, fakat impact faktörü yüksek dergilerdeki yayınlara, nobel ödüllerine baktığımızda sıralamanın çok da torpil durumunu yansıttığı söylenemez. Ülkemizdeki eniyi üniversiteler baktığımızda bunlarda üretilen bilginin dünyada ilk 50 yada 100 üniversitelerde üretilen bilgiyle karşılaştırıldığında çok da iyi durumda olmadığı anlaşılır. Birkere dünyanın en iyi ilk 50 üniversitesinde araştırmaya ayrılan parasal miktarla ülkemizin en iyi 20 üniversitesinde bilimsel araştırmaya ayrılan parasal miktarlar karşılaştırma yapılamıyacak kadar arada uçurumların olduğu rakamları gözlemleriz. Örneğin benimle eşdeğer impact faktörüne sahip bir ABD li yada İngiliz bilim adamı bana göre en az 6 kat parasal imkana, 5 kat araştırmacı sayı imkanına vede 3 kat parasal kazanca sahip. Ben 34 senedir KTÜ de görev yapıyorum, TÜBA aslı üyesiyim, 1994 Nisanında Yrd. Doç, 1994 Ekimde Doç ve 2000 Nisanında Prof. oldum. Türkiyenin en başarılı ilk 100 bilim adamı listesine girdim, ailevi nedenlerle hiç yurt dışına çıkamadım, doktorada 4 danışman değiştirdim (dünya rekoru bendedir) 142 SCI-Expanded yayınla Web of Science ye göre h faktörüm 42 olmasına rağmen bu üniversiteyi yöneten rektörlerden kadro hakkımı hep zorla aldım, hiç bir zaman değer görmedim, doğru dürüst destek görmedim, hiç bir idari yada parasal katkılı bir göreve getirilmedim (doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar, elhamdülillah ben 34 senedir KTÜ köyünde ayakta kalmayı başardım). Şimdi soruyorum böyle bir zihniyetle yönetilen vede Anadoluda ilk kurulan 64 yaşındaki bir üniversiteden nasıl bir bilimsel başarı beklenir. İnanıyorum ki ben ABD yada İngiltere de olsaydım şimdi yayın sayım en az 350, h faktörümde 70 olurdu. Peki suç kimde; bendemi, böyle bir kafaya sahip kişileri rektör seçenlerdemi, rektör seçilenlerdemi, yoksa üniversiteleri sıralayan yabancı kuruluşlardamı, yada science, nature gibi impact faktörü yüksek dergi ve Elsevier gibi büyük bilimsel yayınevlerindemi. Biz müslümanların bana göre dört büyük hatası var; 1) Kabahati hep karşı tarafta ararlar, kendilerinde hiç kabahat yoktur, 2) Kıskançlıktan dolayı birbirinin kuyusunu kazmaktan çalışmaya ve bir şeyler üretmeye fırsat bulamazlar, 3) Tembelliği İbadet edinmişlerdir ve 4) kaderi yanlış yorumlarlar ve böylece başlarına gelen musibet ve belaların faturasını Haşa Allaha keserler. Şimdilik bu konu ile ilgili yorumlarım bukadar…Tekrar elinize sağlık sayın hocam
Saygıdeğer hocam, bir sonraki yazımda sorguladığınız aslında cevabı bilinen soruları da verilerle ortaya koymaya çalışacağım. Katkınız için teşekkür ederim. Saygılarımla…
PROF. DR.DURAN BOLAT
Degerli kardeşim Abdurrahman Hoca,
Üniversitelerimiz ve akademisyenlerimizin kafalarını meşgul eden bir konuya parmak basmışsınız. Sizi kutluyorum. Konu zaman zaman gündeme getirilmekte ve tartışılmaktadır. Daha sonraki yazınızda vereceginiz bilgiler ışığında hep birlikte degerlendirmek dileğiyle selam ve sevgiler.
Saygıdeğer hocam, lisans eğitiminden itibaren akademik hayatımın her aşamasında bana yol gösterdiniz ve ışık tuttunuz. Üzerimde sizin emeğiniz büyüktür. En içten saygılarımla…
Abdurrahman Hocam,
Üniversite sıralamalarını yapan kuruluşlara ilişkin epey detaylı bilgi veren bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık.
Çok teşekkür ederim Hocam. Saygılarımla…