T.C. Anayasası Madde-130’da Yüksek Öğretim Kurumlarını (Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; orta öğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur.) olarak tanımlamakta ve bu kurumlara eğitim-öğretim yanında bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık görevlerini vermekte ve ülkeye ve insanlığa hizmet konusuna değinerek evrenselliğini vurgulamaktadır.
Yükseköğretim Kanunu’nun 3. maddesinde de üniversitenin tanımı yapılmakta ve buna bağlı olan Uygulama ve Araştırma Hastanesi (d) Üniversite: Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip yüksek düzeyde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kuruluş ve birimlerden oluşan bir yükseköğretim kurumudur. j) Uygulama ve Araştırma Merkezi: Yükseköğretim kurumlarında eğitim-öğretimin desteklenmesi amacıyla çeşitli alanların uygulama ihtiyacı ve bazı meslek dallarının hazırlık ve destek faaliyetleri için eğitim-öğretim, uygulama ve araştırmaların sürdürüldüğü bir yükseköğretim kurumudur.) şeklinde Anayasadaki görevlerle görevlendirilmekte, ayrıca meslek dallarına eleman (Uzman ve Öğrenci) yetiştirmek üzere uygulama yapması da istenmektedir.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık İşletmelerinin Yönetimi İle Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in Madde-7’sinde ise (Sağlık işletmelerinin görevleri şunlardır: a)Koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerini eşit, kaliteli, kaynak israfına yol açmaksızın gerektiğinde kurum dışından hizmet satın alarak halka sunmak, b)Tesis edilecek eğitim, denetim, değerlendirme ve oto-kontrol sistemi ile verimli sağlık hizmeti ve Sağlık Bakanlığının izin ve denetiminde uzmanlık eğitimi hizmeti vermek ve hizmet alanında örnek olmak, c)Modern teşhis ve tedavi metodu ve teknolojilerini takip etmek ve gecikmeksizin uygulamak, d)Tıp ve sağlık işletmeciliği sahalarında araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmak, e)Toplumun sağlık seviyesinin yükseltilmesine katkıda bulunmak.) Bakanlığa bağlı Sağlık işletmelerinin görevinin sadece “Koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetleri” olduğu belirtilmekte, yine Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim hastanelerinden ek olarak uzmanlık eğitimi vermeleri, diğer hastanelere örnek olmaları ve araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmaları istenmektedir.
Yasalara baktığımızda 2’nci basamak sağlık kuruluşu olan bakanlık hastanelerinin yasal görevleri ile 3’ncü sağlık basamağı konumundaki üniversite ve bakanlık eğitim hastanelerinin yasal görevleri oldukça farklı olmaktadır. Bu kurumlar kabul edilmiş olan tanı ve tedavileri uygulamaları yanında ayrıca araştırma yapmak ve yeni görüşler üretmek durumundadırlar. Fakat aynı kefe olan 3’ncü basamak sağlık kuruluşunda yer alan üniversite ve eğitim hastaneleri arasında da tıp öğrencisi eğitimi farkı bulunmakta ve sadece bu fark hastalara diğer sağlık kurumlarından farklı davranma yanında, oldukça zaman ayırmayı ve ek emekleri gerektirmektedir. Ayrıca böylesi bir fark, başvuran hastalara yaklaşım, dolayısıyla da inceleme ve teknik olanakları eğitim amacı veya son tanı ve tedavi amacıyla kullanma zorunluluğunu ve yeni görüşleri deneyimlemeyi de beraberinde getirmektedir. Bu nedenlerle ve bilimsel ufku genişletme özelliklerini açık tutmak üzere üniversite hastanelerini 3’ncü sağlık basamağından ayırıp, yeni bir basamak olarak 4’ncü basamak olarak kabul edip, 1 Temmuz Bütçe Uygulama Genelgesi’nden ayrı tutmak hem gereklilik, hem de zorunluluk arz etmektedir. Yoksa tıp fakültesi hastaneleri rutin tanı ve tedavi işlemlerine sınırlandırılmış ve bilimsel araştırmalar ile öğrenci eğitiminde kısırlaştırılmış konuma gelecekler ve maddi güçlerini, dolayısıyla da teknik olanaklar ve alt yapı yönünden geri bırakılmış duruma düşeceklerdir.