Bilim üreten başlıca kurumlar olan üniversitelerin sorunları ile ilgili çeşitli yazılar yazılır, fikirler üretilir ve konuşulur. Sıklıkla da üniversitelerin özerk olmadığı konusu tartışılır. Üniversitelerdeki özerklik bilimsel, mali ve kurumsal özerklik olarak farklı noktalardan değerlendirilmelidir.
Bilimsel özerklik de bilim alanlarına göre değişir.
Sosyal bilimler ile fen ve sağlık bilimlerindeki bilimsel özerkliği aynı şemsiye altında değerlendirmek doğru olmayabilir.
Sosyal bilimler bilim alanım değildir. Bu nedenle bilgili olmadığım alanda fikir üretme hakkına sahip olmadığımı düşünüyorum.
Fen ve sağlık bilim alanlarında bilimsel özerklik vardır. Çünkü bu alanlarda çalışan bilim insanları, düşüncelerini uygulamaya koymak için mali imkansızlık dışında, hiçbir engel ile karşılaşmazlar.
Yaşanan bazı münferit olaylar, müfteri sıfatları nedeniyle denetimsiz ortamda boy gösteren kimi akademisyenlerin varlığından kaynaklanmaktadır.
Gerek fen ve gerekse sağlık bilimlerinde çalışan bilim insanlarının fiziki altyapı, alet ve sarf giderleri konusunda büyük ölçüde mali sorunları vardır.
Üniversitelerde mali özerklik yoktur.
Bu konu üniversitelerin ciddi bir sorunudur. Çünkü mali özerklik yoksa fen ve sağlık alanlarındaki bilimsel özerkliği üretim olarak ortaya koymak zordur.
Üniversitelere ayrılan bütçe çok düşüktür. Fakat daha önemlisi mali özerklik olmadığından mevcut mali imkanları kullanmada karşılaşılan zorluklardır. Sistemden kaynaklanan bürokratik engeller bilim insanını bilimden soğutacak kadar fazladır. Bu engeller zaman zaman zor durumlarda kalan araştırma fonları ile aşılsa bile yeterli değildir. Acil çözüm bekleyen konular arasında yer almaktadır.
Kaliteli bir yaşam ve huzurlu bir dünya için bilimden ve bilimsellikten vazgeçmemek günümüzün evrensel kavramıdır.
Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır dediğimiz gibi, söz konusu bilim ise gerisi teferruattır. Bu nedenle ülkemizin iyi bir bilim politikası olmalıdır.
Ne demişti 20. yüzyılın 377 önemli dünya lideri arasından en büyüğü seçilen kurtarıcımız Atatürk “Dünyada her şey için, maddiyat için, muvaffakiyat için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. ‹lim ve fennin haricinde mürşid aramak gaflettir (habersiz), cehalettir (bilgisiz), delalettir (sapıklık). Yalnız ilim ve fennin yaşadığımız her dakikasında safhalarının tekamülünü idrak etmek ve terakkiyatını zamanında takip etmemiz şarttır”.
Büyük Önder, bilimin dışında yol arayanları ağır bir dille suçluyor ve bilimin gelişmesini dakika dakika takip ediniz diyor.
Bilim alanı sosyoloji olan YÖK Başkanımız Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın ilk demecinde dikkatimi çeken nokta; bilime ve onun göstergesi olan bilimsel çalışmalara vereceği önem olmuştur.
Bu yazımı “Babamdan Hayaller” isimli kitabından çok etkilendiğim, dünya insanına barış ve huzur getireceğine inanmak istediğim, Ülkemi ziyaretinden de mutluluk duyduğum Barack Obama’ya ithaf ediyorum.