Tıpta ve dişhekimliğinde Uzmanlık Yönetmeliği 15 Temmuz Cumartesi günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Öncelikle Yönetmeliğin yayımlanmasının, yıllardır hazırlanamayan tüzüğün eğitim ve öğretimde birçok çelişkilere neden olması, ana dal ve yan dallar arasında sorunlara neden olması ve uzman kadrosunun yetiştirilmesinde büyük aksamalara ortam hazırlaması gibi sorunların ortadan kalkması açısından ülkemiz için önemli bir gelişme olduğunu belirtmeliyiz.
Diğer yandan, Sağlık Bakanlığının konuya ilişkin görevlilerinin başta Sayın Bakan olmak üzere yan dalların ihtiyaç olanlarına öncelik tanımaları ve yan dal felsefesine sahip olmaları bilimsel gelişmelerin kurumsallaşması adına sevinilecek ve takdir edilecek bir gelişmedir.
Cerrah olduğum için genel cerrahi açısından örnek vermek istiyorum.
Genel cerrahi alanının yan dalları gastroenteroloji cerrahisi, cerrahi onkoloji, harp cerrahisi, yoğun bakım ve periferik damar cerrahisi şeklinde düzenlenmiş yönetmelikte.
Genel cerrahi alanının yeni yan dallara ihtiyacı olduğunu bu arada söylemekte yarar görüyorum.
Ancak Türk Cerrahi Derneği’nin sitesinde Sayın Başkan Prof. Dr. Cem Terzi imzasıyla yayımlanan 24 Temmuz 2009 tarihli yazıda, yönetmelikle ilgili yeni tartışmaların başladığı iddia edilmektedir.
Sayın Terzi şöyle diyor:
“Bilindiği gibi TCD olarak Şubat 2009 tarihinde genel cerrahi uzmanlık eğitimi ve yan dallar çalıştayı yaparak bu konuda geniş katılım ve bilimsel araştırmalar doğrultusunda görüş oluşturarak önerilerimizi Sağlık Bakanlığına ve Türk Tabipler Birliği (TTB)’ne iletmiştik. Son ana kadar genel cerrahi alanındaki yan dallar konusunda mutabık kalındığı izlenimi edinilmesine rağmen Resmi Gazete’de yayımlanan hali ile TCD’nin önerileri arasında ciddi farklılıklar olduğu saptanmıştır. Örneğin; bir öncekinde olmayan cerrahi onkoloji yan dal olarak eklenmiştir.
Türk Tabipler Birliği TUK Temsilcisi Prof. Dr. İskender Sayek tarafından derneğimizin görüşlerini yansıtmayan içerikle ilgili olarak yönetmeliğe TUK bünyesinde muhalefet şerhi konmuştur.
TCD dışında pek çok uzmanlık derneğinde de benzer sıkıntılar oluştuğu bu süre zarfında görülmüştür.
TCD, Türk Tabipler Birliği ve diğer uzmanlık dernekleri ile beraber süreci yakından izleyecek ve gerekli düzeltmeler için yargı yolu da dahil olmak üzere her türlü girişimi yapacaktır.
Bilgilerinize saygı ile rica ederiz.”
Değerli okuyucular,
İzin verirseniz TCD’nin Sayın Başkanının yönetim kurulu adına yayımladığı bu mesajı öncelikle usul yönünden ardından esas yönünden eleştirmek istiyorum.
Öncelikle Türk Cerrahi Derneği’nin yöneticileri tüm üyelere ve disiplinlere, eşit mesafede durmak ilkesine uymalıdır. Yeni yönetmelikte genel cerrahinin yan dalları 5’e çıkarıldığı halde bunların tümünü öne çıkararak mesaj vermek gerekirken, “örneğin; bir öncekinde olmayan cerrahi onkoloji yan dal olarak eklenmiştir” mesajıyla, “amaç” cerrahi onkoloji izlenimi doğurmuştur.
Üstüne üstlük cerrahi onkoloji yan dalı yeni ilave edilmiş de değildir. 1989 yılından beri bilim dalı olarak hizmet sunmaktadır. Ondört Cerrahi onkolog yetiştirmiş, kitap çıkarmış, yurt içi ve dışı birçok yayın yapmış, projeler gerçekleştirmiş, 5. Uluslararası Katılımlı Cerrahi Onkoloji Kongresi hazırlıkları aşamasına gelmiş, klinik ve moleküler düzeyde laboratuvar kurmuş, endoskopi laboratuvarında günde 30-40 hasta takip eden bir bilim dalı olarak çalışmaktadır.
Disiplin, 2002 yılında Sayın Osman Durmuş’un Sağlık Bakanlığı döneminde Uzmanlık Tüzüğü’nden çıkarılmış, Danıştaya açılan davayla yeniden bilim dalı olmaya devam etmiştir.
Bu yüzden “yeniden eklenmiş” ifadesi doğru değildir.
Esas yönünden eleştirilerime gelince:
Sayın Türk Cerrahi Derneği yöneticilerinin de iyi bildiklerini düşündüğüm “yan dal” kurulması konusu bilimsel gelişmelerin ayrıntıyla uğraşma aşamasındaki ihtiyaçtan doğmaktadır. Cerrahi onkoloji disiplini genel cerrahi alanının vakalarının yüzde 35-40 oranında kanserle ilgili olması nedeniyle, spesifik olarak kanser cerrahisi ile uğraşan cerrahlara ihtiyaç kaçınılmaz olur. Ayrıca cerrahi onkoloji moleküler onkoloji, immünoloji, deneysel cerrahi ve endoskopik cerrahi gibi altyapılarla gelişebilir.
Kanser cerrahisi ile uğraşanların bu altyapılarını temin etmek gerekirken, disiplinleri (yan dal-ayrıntıyla uğraşan disiplinler) ortadan kaldırmanın, parmak kaldırarak disiplin kurmak veya kaldırmanın, çoğunluk temin ederek önerilerde bulunmanın bilim felsefesi açısından sakıncalı yaklaşımlar olduğunu düşünüyorum.
Bilim; metodolojisini, kendi kavramlarını ve kendi felsefesini kendisi oluşturur.
Duygusallıkla hiçbir ilişkisi yoktur.
Ülkemizin gelişmesini istediğimize göre, konuları ve ihtiyaçları tartışırken bilim felsefesinin iklimini oluşturarak tartışalım.
Türk Cerrahi Derneği sivil bir uzmanlık örgütüdür
Demokrasi Sivil örgütlerle gelişir. Demokrasi evrensel insan haklarına dayalı bir toplumu hedeflerken bireyi esas alır.
Esas olan insandır ve insanın ürettikleri…
İnsan haklı ise tek kişi olsa da haklıdır.
Kurum bilim üretiyorsa üye sayısı az da olsa, haklıdır. Yan dal ihtiyaçsa taraftarı az da olsa kurulmalıdır.
Bu konu takdir edersiniz ki parmak hesabıyla değil, bilimsel gelişmelerin ihtiyaç duyduğu doğum olayı ile ilgilidir.
Saygı ve sevgiler.