Bugün sizlerle bir gözlemimi ve üzüntümü paylaşmak istiyorum. Yazılarımı izleyen vefakâr arkadaşlarımın kolayca hatırlayabileceği üzere benim “vefa” diye bir takıntım vardır. Ama bu “vefa” ile İstanbul’daki Vefa semtini değil, insanlarda olması gereken hasletlerden birisini kastediyorum. Nerede bir vefasızlık görsem, hemen onun üzerine gitmeyi ve yapabileceğimin en iyisi olan Medimagazin’de sizlerle paylaşmayı görev sayıyorum. Yine böyle bir “vefasızlık” örneğini sizlerin de dikkatine sunmak istiyorum.
Şimdiye kadar yolum düşmediği için dikkatimi çekmemişti; Erenköy’de İstanbul Erenköy Fizik Tedavi Rehabilitasyon Hastanesi adında çok iyi sağlık hizmeti veren bir hastane var. Geçenlerde bir yakınımın tedavisi nedeniyle ben de bu hastaneyi yakından tanıma fırsatı buldum. Hastane yeşilliklerle dolu bir bahçe içerisinde metruk bir köşk ve diğer hizmet binalarından oluşan şirin bir kompleks şeklindedir.
İnternetteki hastane sayfasında “Tarihçemiz” başlığı altında aynen şöyle denmektedir: “SSK Kartal Hastanesi bünyesinde 60 yatakla fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti vermekte iken, SSK Yönetim Kurulu’nun 04.12.1997 tarih ve IV/5176 sayılı kararı ile kapatılan SSK Süreyyapaşa Sağlık Meslek Lisesi binasında Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi olarak açılmasına karar verilmiştir.” Keza aynı Tarihçe sayfasında “19.02.2005 tarihinde de Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan Sağlık Bakanlığına devredilmiştir” denmektedir. Sonuç olarak, burası yaklaşık 14 yıldır hastane olarak hizmet vermektedir. Meslek lisesi olarak ne kadar yıl hizmet verdiğine dair bilgilere maalesef ulaşamadım, ama üzerindeki araştırmalarıma devam ediyorum ve ayrıntıya ulaştığım zaman onları da sizlerle paylaşacağım.
Bu hastaneye ilişkin Anadolu Ajansı tarafından geçilen ve çeşitli gazetelerde çıkan bir de gerçekten haber niteliği olan yazılar var. Bunlardan 22.02.2006 tarihinde yayımlanan bir haberi sizlere aktarıyorum: “İstanbul Erenköy’de bulunan 150 yıllık tarihi Ziya Paşa Köşkü’nün tavanındaki ceylan derisi resimlerin ve pirinç kurnaların çalındığı ortaya çıktı… Tarihi Ziya Paşa Köşkü, Erenköy SSK Teftiş Kurulu 1 No’lu Grup Başkanlığı ile Erenköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bahçesinde yer alıyor. Hastanenin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi ile iki kurum arasında bahçenin ve köşkün mülkiyeti konusunda sorunlar yaşanmaya başlandı. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, köşkün de içerisinde bulunduğu bahçenin ikiye bölünmesine izin vermedi. Bir dönem hastane olarak kullanılan 150 yıllık köşkün, uzun süredir kullanılmadığı ve hurdaya dönen bazı hastane demirbaşlarının buraya atıldığı öğrenildi. …”
Yukarıda size aktardığım iki bilgiden sonra ister Sağlık Bakanlığı olsun isterse SSK ya da yeni adıyla SGK olsun, ikisi de devlet kurumu olan bu sağlık kuruluşlarının böylesine görkemli bir tarihi eserin heba olmasına göz yummalarının kabul edilebilir ya da mazur gösterilecek bir tarafının olduğunu sanmıyorum. İşte bu her şeyden önce bir vefasızlık örneğidir. Kime karşı derseniz, hem merhum Ziya Paşa’ya hem de tüm topluma karşı vefasızlıktır. Köşkün ihya edilebilmesi için binlerce yol vardır. Söz gelişi, eğer bu köşk özel sektörden birisine “Yap-işlet-devret” modeliyle örneğin; hastane oteli olarak hizmet vermek üzere verilmiş olsaydı, şimdiye kadar geçen süre içerisinde belki de Sağlık Bakanlığı ya da SGK’ya geçmiş olacaktı ve en azından bunca yıldır bu insanlar da bu görüntü kirliliğini yaşamadıkları gibi devletin bu ihmalini görerek hayıflanmayacaklardı. Umarım bu iki kurumdan hiç değilse birisi soruna sahip çıkar da, bu “vefasızlık” örneğinden kurtulmuş oluruz.
Yeni bir konuda buluşuncaya kadar esen kalın, sağlıklı kalın.