Böcekler, omurgasız canlılardan olan eklembacaklılar (artropoda) şubesinin beş sınıfından biridir. Bu şubenin diğer üyeleri kabuklular (yengeç, ıstakoz, karides), çıyanlar (şilopoda), kırkayaklar (diplopoda), araknidler (örümcekler, akrepler, akarlar, keneler) ve böceklerdir(insekta). Böceklerle ilgilenen bilim dalı olan entomoloji böcekleri 27 takıma ayırır. Bilinen yaklaşık 1.000.000 kadar türü vardır. Yapılan araştırmalarla her yıl birkaç bin tür, bu sayıya ilave olmaktadır. Daha keşfedilmemiş bir bu kadar daha türün olduğu tahmin edilir. Dünyadaki hayvanların %90 kadarı, toplam canlı tür sayısının ¾’ü böceklere aittir. 0.25 mm’ den, kanat açıklığı 30 cm olabilen tropikal böceklere kadar farklı büyüklüklerde olabilirler. Kutuplardan okyanuslara kadar hemen her ekosistemde yaşayabilen, karasal ve uçabilen tek omurgasız sınıfıdır. Uçma özellikleri onlara düşmanlarından kaçma ve yeni ortamlara yayılabilme konusunda avantaj sağlar. Besin kaynaklarının farklılığı ve yumurtayla çok sayıda çoğalma potansiyelleriyle (çekirge günde 1000, termit 15.000 yumurta bırakabilir) doğaya uyumları, böceklerin hemen her çeşit ortamda yaşayabilmelerine olanak sağlar. Çoğu böcek hayatı boyunca bir kez çiftleşir ve erkekler ölür, dişi genital kesesinde biriktirdiği spermlerle yumurtalarını sürekli olarak dölleyebilir. Bir günde binlerce yumurta bırakabilir. Erginleşene kadar hormonlarla denetlenen bir başkalaşım (metamorfoz) süreci geçirip bir yıl boyunca milyonlarca yeni nesil üretebilirler.
Yeryüzündeki her bir canlı, yaşadığı ekosistemde bu ekosistemin devamı için gereken hassas dengenin yapıtaşı olur. Tek bir canlı türünün bile yok olması, besin zincirinde birbirini etkileyerek devam eden olumsuz etkiler yaratır. Biyoçeşitlilik ve türlerin korunması, dünya üzerindeki canlılığın sürekliliği için esas koşuldur. Besin zincirinin en üstünde yer alan birkaç türden olan insanın yaşayabilmesi için bu dengeyi bozmaması gerekir. Burada unutmamamız gereken şey doğanın bize değil, bizim doğaya olan bağımlılığımızdır.
Böceklerin insanlarla olan ilişkisi insanlık tarihi kadar eskidir; yaygın ve çok çeşitli türleriyle günlük yaşamı birçok yönden etkilerler. Yirmi yedi böcek takımından altısı, ormancılık bakımından büyük öneme sahiptir. Bu altı önemli takım Ortoptera, Homoptera, Himenoptera, Koloptera, Lepidoptera ve Diptera‘dır. Böcek türleri içinde sadece 900 kadar böcek türü insan ve hayvanlarda ciddi tibbi hastalıklara sebep olur; 750 kadar tür her yıl tarım ürünlerinde milyarlarca dolar zarara neden olur. Bazı bitki hastalıklarını (Hollanda karaağaç hastalığı ve mısır tanesi kararması) yayarlar. Böcekler bitkilerin tozlaşmasını sağlar. Arılar elma ve armut çiçeklerini, yonca ve çilekleri tozlaştırır. Böcekler ölü insan, hayvan ve bitkilerdeki organik maddeleri fungus (küf mantarı ve maya) ve bakterilerle birlikte mineralize ederek tekrar toprağa ve suya karışmasını sağlarlar. Böceklerin toprakta bitkiler için gereken gübre, vitamin, mineral desteğiyle verimliliğindeki, yuvalanarak havalandırmasındaki (hamam böcekleri, gübre böcekleri), canlılığın yeniden filizlenmesindeki rolleri tartışılmaz. Atmosfer ile toprak-su arasında madde çevrimi, çürükçül böcek-fungus-bakteri işbirliği ile devam eder. Böylece yeni yaşamlar için üretici bitkilerden tüketici hayvanlara geçen yapıtaşı ve besin kaynağı sağlanır. Bitki tohumları başka alanlara yayılarak gelişime katkıda bulunurken, tarladaki bitkisel ürünlere ve ağaçlara zarar veren diğer haşere böcekleri yabanıl bitkileri yok ederler. Bazı böcekler, insanlara ve eşyalara zararlı olan diğer böcekleri de yok eder. Gelinböcekleri, portakal ve limonda zararlı olan koşnil (kabuklu bit) ve unlubit böceklerini avlar. Peygamberdeveleri hemen hemen yakalayabildikleri tüm böcekleri, uğurböcekleri yaprak bitlerini yer. Parazit arılar, yumurtalarını başka böcek larvaları içine aşıladıkları için sonuçta diğer böcekleri öldürürler. Suda yaşayan böcekler sivrisinek larvalarını yer. Ayrıca böcekler besin zincirinde kuşlar, kurbağalar ve balıklar için besin kaynağı olurlar.
Böceklerden bazı ekonomik ürünler elde edilir. Arılardan bal, lak böceklerinden elde edilen ve şellak (gıda ve ilaç sanayinde parlatıcı madde) yapımında kullanılan lak, ipek böceklerinden ipek önemli ekonomik ürünlerdendir. Bazı böcekler (peynir sineği, çekirge, arı, güve, karınca, ipek böceğinin ergin larva veya yumurtaları) bazı ülkelerde (Japonya, Kore, Meksika (%40), Tayland, Sardinya, Güney Afrika, Avustralya vb.) protein, vitamin, yağ içeriği ile zengin besin kaynağı olarak tüketilir. İnsan gıdası olarak 500 kadar böcek türünün yenildiği bilinmektedir. Gıda endüstrisinde böceklerden elde edilen kırmızı renkli karmin maddesi (özellikle Peru, Güney Amerika) meyve yoğurt, dondurma, meşrubat, kek ve kırmızı renk içeren hazır gıdalarda ve kozmetik alanında da makyaj malzemelerine kırmızı renk sağlamak için kullanılır. Böceklerden elde edilen farklı ekstreler, eczacılıkta farmasötik önem arz eden bakteriyostatik, proteolitik, sitolitik, mitojenik ve hemaglütinik biyolojik aktiviteleriyle ilaç üretiminde potansiyeldir. Böceklerin bazı ülkelerde (hamamböceği, Çin) ilaç hammaddesi, yeni nesil antibiyotik geliştirilmesi için endüstriyel üretimleri yapılır. Böcekler taksonomik (sınıflandırma) çalışmaların yanı sıra; ökaryodik ve çok hücreli canlılar olmaları, sıcak, soğuk, radrasyon gibi ekstrem fiziksel koşullara direnç gösterebilmeleri gibi özelliklerinden ötürü çok sayıda genetik, moleküler, biyokimyasal, mikrobiyolojik bilimsel araştırmanın öznesi olmuş ve olmaktadırlar. Koleksiyonlarını yapan kişiler de vardır.
Olumlu özelliklerinin yanı sıra bazı böcek (bit, pire, tahta kurusu, tatarcık, sivrisinek, karasinek, çeçe sineği, arı, reduvit) ve araknit (örümcek, kene, uyuz böceği, akar böceği, vb.) türleri insan ve hayvanlarda paraziter, bakteriyel, viral bazı enfeksiyon hastalıkların biyolojik vektörü olarak veya mekanik vektörlük yaparak enfeksiyon hastalıklarına, alerjik durumlara sebep olabilirler. Sivrisinekler sıtma, sarıhumma, fil hastalığı, ev sinekleri dizanteri, tifo, çe çe sinekleri Afrika uyku hastalığı, bitler tifüs, pireler veba taşırlar. Eşyalara da zarar verirler. Termitler oduna, pul kanatlılar ve halı kınkanatlıları giyeceklere, kumaşlara, kürklere, halılara, gribalıkçıllar kağıtlara zarar verir. Buğday bitleri, hamamböcekleri, karıncalar yiyecekleri bozarlar. Böcekler ve araknitler bazen fobi sebebi olabilirler.
Diğer hayvan veya böceklere zarar vermeden, zararlı böcekleri kontrol altında tutmanın yollarını bulmak başlıca problemdir. Kimyasal insektisitler, çevreyi zehirler ve zararlı ve faydalı böceklerin hepsini birden öldürürler. Diğer hayvanlara ve insanlara da zararlıdırlar. Ayrıca zaman içerisinde böcek popülasyonları kimyasallara karşı dayanıklı hale gelirler. Zararlı böceklerin biyolojik olarak kontrol yöntemleri (Gambusia balıkları sivrisinek larvalarını yer) kimyasal insektisitlerden daha güvenlidir. Erkeklerin kısırlaştırılıp salıverilmesi, dirençli bitkilerin yetiştirilmesi, sadece zararlı böcekleri yok edecek spesifik parazit ve predatörlerin tespit edilerek çoğaltılması ve doğaya salınması, böcekleri tuzaklara çekmek için cinsel çekicileri feromonların kullanılması zararsız kontrol yöntemlerindendir.
Böcekler gelişimleri sırasında metamorfoz (başkalaşım) geçirerek ve gömlek değiştirerek erginleşirler. Çekirgeler, cırcırböcekleri, hamamböceği, tahtakurusu, bit yumurtaları yarı başkalaşım (yumurta-nimf-ergin evreleri) geçirirler. Çoğu böceğin (diptera) yumurtaları ise tam başkalaşıma uğrar. Güveler, kelebekler, ipek böceği, kınkanatlılar, arılar ve sinekler tam başkalaşım (yumurta-larva-pupa-ergin evreleri) gösterir. Böceklerin bu şekildeki gelişimi insanlar açısından çok önemli bir alanda karşılık bulur: miyaz sineklerinin şüpheli vakalarda ölümle ilgili kilit birtakım bilgileri adeta adli entomolog uzmanlara fısıldamaları… Cinayet saatinin net olarak bilinmesi adli vakalarda davaların gidişatını etkiler ve failin bulunmasına yardımcı olur.
Miyazis sinekleri ölümden sonra geçen zamanın, yani ölümün gerçekleştiği zaman ile cesedin bulunduğu zaman arasında geçen sürenin belirlenmesinde yardımcı olur. Böcek türlerinin coğrafik alanlara yayılımları farklılık gösterir. Hava koşulları, nem, sıcaklık gelişimi etkiler. Özellikle karasal ve açık alanda bulunan cesede ilk olarak sinekler geldiğinden, bu sinekler ölüm zamanıyla ilgili en doğru bilgiyi verme potansiyeline sahiptirler. Ceset üzerinden ve olay yerinden toplanan böcekler ve böcek larvaları; yaklaşık ölüm zamanı, ölüm nedeni, ölüm şekli ve cesedin bir yerden bir yere taşınıp taşınmadığı gibi noktalara ışık tutar. Cesedin çürüme evreleri olan başlangıç, şişme, aktif çürüme, ileri çürüme ve kuruma evrelerinde bedene yerleşen böcek türleri ve bu böceklerin bedende kalış süreleri farklıdır. Böcekler bedeni besin yuvası olarak kullanır. Erginleşene kadar bedenden beslenirler. Erginler bedenden beslenmez. Sucul ortamlardaki çürüme aşamaları karasal ortama göre daha farklı olarak çürüme, batma, yüzerek şişme, yüzerek çürüme, bozulma, yüzen kalıntılar ve batmış kalıntılar olmak üzere altı aşama içerir.
Ölümden sonra herhangi bir bozulmanın olmadığı başlangıç aşaması bir gündür. Ardından 2-6 gün kadar süren şişme aşaması, 7-12 gün süren aktif çürüme aşaması ve 13-51 gün sürebilen ileri çürüme ve kuruma aşamaları gelir. Ceset üzerindeki ve içindeki mikroorganizmaların metabolik faaliyetleriyle (fermantasyon ve pütrefaksiyon) ortaya çıkan değişimlerle oluşan ürünler (hidrojen sülfür, metan, karbondioksit, hidrojen, amonyak, merkaptan vb.) pek çok böcek türünü cesede çeker. Çürümenin her aşamasında ise farklı böcek türleri cesede ulaşır ve yerleşir. Cesede ilk olarak kalliporide (yapışkan sinekler) türleri, aktif çürüme aşamasında muskide (karasinekler) ve koloptera (kınkanatlılar) cinsine ait türler; ileri çürüme aşamasında ise ceset üzerinde ağırlıklı olarak koloptera türleri bulunur. Kuruma aşamasında ise himenoptera (zar kanatlılar) ve dermestide (kuru et böcekleri) türleri ceset üzerinde görülür. Böcekler ergin döneme geçmişse ve cesetten ayrılmışsa sıralı değişim (süksesyon) süreci izlenir. Sinekler yerlerini kendilerinden sonra gelecek diğer türlere bırakarak cesetten ayrılır. Ceset üzerinden toplanan farklı türler ve gelişim evreleri dondurularak laboratuvarda özel incelemelere tabi tutulur. Farklı böcek türleri, cesedin farklı çürüme aşamalarını tercih ettiği için ölüm zamanı hakkında fikir edinilir.
Yani bazen iğrenç bulup korktuğumuz, bazen güzellikleriyle büyülendiğimiz uçan-kaçan börtü böcekler doğada yaşamın devamlılığında parçalayıcı ve temizleyici, pek çok bilimsel ve endüstriyel süreçlerde aracı ve yararlı olabilirken; bazen de hiçbir tanığın olmadığı faili meçhul cinayetlerin çözüme kavuşturulmasında bize tanıklık edip adeta gerçeği fısıldar…
KAYNAKLAR
1.Temel ve Klinik Parazitoloji, Prof. Dr. Yağmur TUNALI, Dora Basım-Yayın Dağıtım Ltd. Şti. 1.Baskı, ISBN 978-605-247-149-4, Bursa, 2019.
2.Özdemir, E., İnak, E., Adli Entomoloji ve DNA Temelli Yaklaşımlar: Böcekler Yalan Söylemez, Bilim ve Ütopya, 2018;288.
3.Chin, Y., Balunas, M. J., Chai, H. B., Kinghorn, D. A. Drug Discovery From Natural Sources, Amer. Assoc. Pharm. Sci. J., 2006;8, 239-253.
2 yorum
Böcekler hakkındaki bilgilerimizi artırdığınız için teşekkürler.
Ben hobi tarımı sevdiğim için gözüm hep meyve ve sebzelerdeki zararlı böcekler ve bunlarla mücadele etmek için daha fazla doğal ve pratik bilgiler aradı.
Bu alan genişletilirse bence daha güzel olacaktır.
Teşekkür ediyorum. Söz ettiğiniz konuyu ayrı bir yazı olarak hazırlamak de elbette mümkündür. Sevgiler, selamlar…