Standart yaklaşımlarda hizmet vermeye alışkın olan biz sağlık çalışanları genelde kuşakların özelliklerini dikkate almamaya eğilimliyiz. Oysa yalnız bizim ülkemizde değil, tüm dünyada görülüyor ki bambaşka nitelikleri olan, hayatı daha farklı algılayan ve daha farklı yaşamak isteyen kuşaklar geliyor. 1980-1999 yıllarında doğan Y-kuşağını Z-kuşağı izleyecek. Ülkemiz nüfusunun bugün için yüzde 25’ini oluşturan Y-kuşağı tüm iş yerlerinde olduğu gibi sağlık alanında da görev almaya başladı. İş arkadaşlarımız olmaları yanında, Y-kuşağından gençler gelecekte sağlık kurumlarından daha fazla hizmet almaya başlayacaklar. Bu durum, hem sağlık çalışanı hem de sağlık hizmeti alan olarak Y-kuşağından gençlerin niteliklerinin sağlık hizmeti planlayıcıları tarafından dikkate alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Hem ülkemizde hem de yurt dışında Y-kuşağından gençlerin niteliklerini inceleyen birçok araştırma olmasına karşın bu konuda kusursuz bir genelleme yapmak mümkün olmasa da, hem araştırmalardan hem gözlemlerden elde edilen bilgilerle bazı yorumlarda bulunmak mümkün gibi görünüyor.
Veriler ve gözlemler Y-kuşağının interneti ve sosyal medyayı çok iyi kullandıklarını gösteriyor. Önceki kuşaklara göre teknolojiyle daha fazla haşır neşirler. Bu durum sağlık hizmeti sunumunda ve kullanımında teknolojinin kolayca ve hızla kabul göreceğini düşündürüyor. Diğer yandan Y-kuşağının bu özelliği sağlık çalışanlarının toplumu, hasta ve hasta yakınlarını bilgilendirme amacıyla sosyal medyayı daha etkin biçimde kullanmaları gerektiğini gösteriyor. Fakat Y-kuşağının özellikleri dikkate alındığında bu bilgilendirmenin mümkün olduğunca yalın, kısa ve ilgi çekici olması gerekliliği ortaya çıkıyor. Diğer yandan, internetin ve teknolojik ürünlerin hizmet içi eğitimlerde ve hizmeti geliştirmek amacıyla kullanılabileceği de (nitekim bazı örnekler var) dikkat çekiyor.
Y-kuşağının özellikleri dikkate alındığında hasta-doktor ilişkisinde köklü değişiklikler yaşanacağı gözleniyor. Günümüzde en yaygın hasta-hekim ilişki modeli olarak yaşanan paternalistik hasta-hekim ilişki modeli, otoriter ilişki tarzından hoşlanmayan Y-kuşağının doğasına aykırı bir ilişki modelidir. Daha eşitlikçi bir hasta-hekim ilişki modeli talep edecek olan Y-kuşağı, paternalistik hasta-hekim ilişki modelinde hizmet vermeye alışkın ve yatkın sağlık çalışanlarını çok zorlayacak. Bilgiye kolayca ulaşan Y-kuşağı bazı özel konularda doktorlardan bile daha fazla bilgi sahibi olacak ve sağlık çalışanlarına belki de hiç duymadıkları ve bilmedikleri konularda sorular soracak. Aldığı sağlık hizmetinin daha iyisinin alınabileceğini ve bazı insanların bunu aldıklarını bilecek ve bu onu çok öfkelendirecek. Diğer yandan Y-kuşağının bilen ve talepkâr tavırları da sağlık çalışanlarını kızdıracak.
Otoriter ilişki tarzından hoşlanmayan Y-kuşağının bu özellikleri sağlık kuruluşlarının işleyişini de köklü biçimde etkileyecek. Herkesin söz sahibi olduğu bir yönetim biçimi talep edilecek. Kendilerinden ve iş yerlerinden yüksek beklentileri olan Y-kuşağından gençlerin talepleri yöneticileri çok zorlayacak. Önceki kuşaklara göre sessiz kalmayacak olmaları ve daha açık iletişimden yana olmaları yeni bir yönetici tipi oluşturacak. Yöneticiler giderek gençleşecek. İş yerine bağlılıkları da düşük olduğundan işverenler nitelikli sağlık çalışanlarını elinde tutmakta çok zorlanacak.
Bütün bu özellikleri dikkate alındığında, Y-kuşağından gençler hiyerarşik yönetim biçimine alışkın yöneticiler tarafından kolayca “zor çalışan” olarak nitelenebilen çalışanlardır. Fakat Y-kuşağının sosyal ilişkilerde başarılı, yetenekli, yenilikçi ve değişime yatkın özellikleri de dikkate alındığında iyi bir yönetişim ortamında muhteşem işler çıkarabilecek bir kuşak olacakları da unutulmamalıdır.
Kaynak: Eylem Aktay, Y-Kuşağının fendi patronları yendi. www.isteinsan.com.tr/isteinsan_gazete/y_kusaginin_fendi_patronlari_yendi.html