Bu yazımızda aklımıza, tıpta yakın dostumuz olan hemşireler geldi. Gerçekten de bütün tıp branşları içinde insana en yakın meslek grubu hemşirelerdir. Çünkü biliyoruz ki, tanı ve tedavisi sırasında hastaya en çok yardımcı olan ve dost elini uzatan kişiler onlardır. Ancak, hemşireliğin amaçları ve hemşirelerin görevleri ülkemizde yeni yeni anlaşılmaya başlamıştır. Öyle ki, onlar hastanın tedavisi sırasında basit işleri yapan ve hekimin direktiflerini harfiyen uygulayan kişiler olarak anlaşılmışlardır. Ben de, yanımda yüksek lisans ve doktora yapan hemşirelik fakültesi mezunu arkadaşlarımızı tanıdıkça hemşireler hakkında daha gerçekçi olmaya başladım ve onların tedavi ve rehabilitasyon sırasında hastanın en yakın arkadaşı ve dostu olduklarını gördüm. Nitekim Hemşirelik Yönetmeliği’nin 6. maddesi de bunları özetler:
“Madde 6-(1) Hemşireler;
a) Her ortamda bireyin, ailenin ve toplumun hemşirelik girişimleri ile karşılanabilecek sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını belirler ve hemşirelik tanılama süreci kapsamında belirlenen ihtiyaçlar çerçevesinde hemşirelik bakımını kanıta dayalı olarak planlar, uygular, değerlendirir ve denetler.
b) Verilen hemşirelik bakımının kalitesini ve sonuçlarını değerlendirir, hizmet sunumunda bu sonuçlardan yararlanarak gerekli iyileştirmeleri yapar ve sonuçları ilgili birime iletir.
c) Tıbbî tanı ve tedavi planının uygulanmasında; hekim tarafından, acil durumlar dışında yazılı olarak verilen tedavileri uygular, hastada beklenmeyen veya ani gelişen durumlar ile acil uygulanması gereken tanı ve tedavi planlarında müdavi hekimin şifahi tıbbi istemini kabul eder. Bu süreçte hasta ve çalışan güvenliği açısından gerekli tedbirleri alır.
ç) Hastaya lüzumu halinde uygulanmak üzere hekim tarafından reçete edilen tıbbî talepleri bilimsel esaslara göre belirlenen sağlık bakım, tanı ve tedavi protokolleri doğrultusunda yerine getirir.
d) Tıbbi tanı ve tedavi işlemlerinin hizmetten faydalanana zarar vereceğini öngördüğü durumlarda, müdavi hekim ile durumu görüşür, hekim işlemin uygulanmasında ısrar ederse durumu kayıt altına alarak hekimin yazılı talebi üzerine söz konusu işlemi uygular.
e) Tıbbî tanı ve tedavi girişimlerinin hasta üzerindeki etkilerini izler, istenmeyen durumların oluşması halinde gerekli kayıtları tutarak hekime bildirir ve gerekli önlemleri alır.
f) Görevi teslim alacak hemşire gelmeden ve gerekli bilgiyi hasta başında sözlü ve yazılı olarak teslim etmeden ve doğal afet, toplu kazalar gibi olağanüstü durumlarda ise hemşireye olan ihtiyaç ortadan kalkmadan kurumdan ayrılamaz.
g) Hemşirelikle ilgili eğitim, danışmanlık, araştırma faaliyetlerini yürütür. Mesleği ile ilgili bilimsel etkinliklere katılır. Toplumun, öğrenci hemşirelerin, sağlık çalışanlarının ve adaylarının eğitimine destek verir ve katkıda bulunur.
h) Sağlık hizmetlerinin verildiği tüm alanlarda etkin bir şekilde görev alır, oluşturulan sağlık politikalarının yürütülmesinde, mevzuat çerçevesinde karar mekanizmalarına katılır.
ı) Hizmet sunumunda, hizmetten faydalananların bireysel farklılıklarını kabul ederek, insan onurunu, mahremiyetini ve kültürel değerlerini azami ölçüde göz önünde bulundurur.
i)Tüm uygulamalarını kayıt altına alır.’’
Bu Yönetmelik’teki son madde çok önemlidir. Bu maddeye göre, hemşirelerin hizmet sunumunda, hizmetten faydalananların, yani hastaların kişisel farklılıklarını kabul ederek, insan onurunu, mahremiyetini ve kültürel değerlerini en üst düzeyde göz önünde bulundurmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Bu görevin hemşirelerimiz tarafından en iyi şekilde yapıldığına ve yapılmakta olduğuna inancımız tamdır. Unutmayalım ki, hastaların ve hatta hasta adaylarının en iyi arkadaşı ve dostu hemşirelerdir.
Bu bağlamda, bu değerli mesleğin mensuplarının görevlerini çok iyi tanımlamak ve Yönetmelik’teki maddelere uyularak hasta-hemşire ilişkilerinin en üst düzeyde tutulmasını sağlamak çok önemlidir.