Yapay zekâ, yaşadığımız yüzyılda her alanda uygulanmaya başlayan ve giderek de artan etkileri nedeniyle insanların öğrenmesi ve üzerinde düşünmesi gereken bir konu olarak karşımızda durmaktadır. Yapay zekanın güncel konularda olumlu olarak kullanılmasının yararlı olduğu kaçınılmaz iken, olumsuz olarak kullanılması da söz konusu olabilmektedir.
Yapay zekanın hayatın her alanına girmesi ile birlikte getireceği farklı açılımlar nedeniyle, Avrupa Konseyi yapay zekânın; ayrımcılık yasağı, biyoetik, çocuk hakları, kültür, veri güvenliği, eğitim, demokrasi, adalet, cinsiyet eşitliği ve yolsuzlukla mücadele üzerindeki olası tesiri üzerine araştırmalar yürütmeye başlamıştır. Eylül 2019 yılında ise Avrupa Konseyi kapsamında “Yapay Zekâ ve İnsan Hakları Uzmanlar Komitesi” kurulmuştur. Sağlık alanında yapay zekanın kullanımı mühendislik alanlarından sonra başlamasına rağmen hızlı bir gelişim göstermiştir.
Yapay zeka, sağlık alanında tıbbi araştırmalardan klinik uygulamalara kadar geniş bir yelpazede katkılar sunmaktadır ve giderek artan bir potansiyele sahiptir. Günümüzde yapay zeka, büyük veri kümeleri analiz ederek hastalıkların teşhisi, tedavi seçeneklerini optimize etme ve tedavi sonuçlarını tahmin etme konusunda uygulamalarda kullanılmaktadır. Ayrıca, robotik cerrahi, görüntüleme teknolojileri, hastane yönetimi ve ilaç keşfi gibi alanlarda da kullanılmaya başlanmıştır. Sağlık alanında başta tanı, değerlendirme ve tedavi olmak üzere, sağlıkta veri toplama ve yönetimi, sağlık yönetimi gibi sağlığı içeren tüm alanlarda kullanılmaktadır.
Yapay zeka ile ilgili baş döndürücü gelişmeler ve bunlara bizleri hazırlayan belgesel, dizi veya haberlerin algılanması giderek güçleşebiliyor. Örneğin; bir robot tarafından büyütülen bir bebeğin gelecekte olabileceğine kim itiraz edebilir? “Ben Anneyim” filmi bu konuyu işlemektedir ve oldukça ilginçtir.
Elon Musk’ın beyin implant şirketi Neuralink, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nden (FDA) beyin çipinin ilk defa insanlar üzerinde klinik deneyini başlatabilmek için yakın zamanda onay almıştır. Bu çalışmaların obeziteden otizme, depresyondan şizofreniye kadar birçok hastalığın tedavisinde kullanılabileceği düşünülmektedir (Euronews).
Kurzweil, 2005 de yazdığı “The Singularity Is Near” kitabında, insan benzeri düşünen robotların 2029 yılında ortaya çıkabileceğini öngörüyordu. Kurzweil’in 2005 de, teknolojik gelişmelerin hızına dayanarak ve yapay zekanın ilerlemesine dair bir dizi öngörüye dayanarak yaptığı bu tahmin, yapay zeka tabanlı ses tanıma sistemlerinin son yıllarda önemli gelişmeler kaydetmesi nedeniyle doğrulanmıştır. Türkçe ’ye “İnsanlık 2.0 Tekilliğe Doğru Biyolojisini Aşan İnsan” olarak yapılan çeviri kitabında Kurzweil, 2020’lerin sonunda bilgisayarların biyolojik insan zekâsından farklı bir zekâ göstererek Turing testini başarıyla tamamlayacaklarını, biyolojik olmayan zekânın, nihayetinde diğer zekâlardan ve insandan bilgi yükleyebileceğini, sanal gerçeklik avantajların, gerçek dünyadaki deneyimlere tercih edilir hale geleceğini öne sürmüştür ( Kurzweil,2005).
Günümüzde insan beyninin duygusal analizi, Fonksiyonel MR görüntüleme cihazı (fMRI) ile yapılabiliyor, bu gelişme insan gibi düşünen duygusal robotların, gelecekte üretilebileceğini düşündürmektedir. Bu robotlar yaşlılara ve hastalara hastabakıcı olarak hizmet verebilir, modern toplumda yalnızlık çeken bireylere robot psikologlar yardımcı olabilir. “Duygusal zeka” yazılımları, uyumsuz kişilik olarak toplumdan dışlanan birçok kişinin problemlerini çözebilir.
Eğitimden hukuğa, sosyal bilimlerden sanata, spordan sağlığa kadar her alanında karşılaştığımız ve bilişsel olarak yetişmeye çalıştığımız yapay zeka ve uygulamalarının potansiyeli ve gidebileceği noktayı anlamak, en azından bu satırları yazan akademisyen açısından hayal edilenin çok ötesindedir. Bilgisayar Bilimcisi, MIT’den Edward Fredkin, bir BBC röportajında dediği gibi;” Geçmişte üç önemli olay olmuştur: Birincisi evrenin oluşumu, ikincisi yaşamın başlangıcının oluşumu ve üçüncüsü de yapay zekanın ortaya çıkışıdır.” Artarak devam eden teknolojik ilerlemelerle, insanın genetik yapısının değiştirilip, tamamen sağlıklı ve yapay organlarla donatılmış yeni bir türün oluşturulması çalışması ile planlanan “insanlık 2” kavramı ile belki de yeni bir insan ırkı gelecekte oluşturulacaktır.
Kaynak
Kurzweil, R. (2005). The Singularity Is Near: When Humans Transcend Biology. Publisher: Penguin Books.
https://www.youtube.com/watch?v=wm5F4Wj_fUE, “I am mother”.
https://www.coe.int/en/web/artificial-intelligence/-/the-council-of-europe-established-an-ad-hoc-committee-on-artificial-intelligence-cahai. Erişim 15.05.2021
https://www.beyes.com.tr/blog/transforming-from-human-to-artificial-intelligence Erişim 12.03.2023
1 yorum
Teşekkürler hocam