Yazarın editöre ihtiyacı var, editörün değil!
Editör bağımsızdır ve yargılanamaz!
Editör, danışmanların kararlarına bağlı kalmak zorunda değil. Yayıncının isteğine göre kabul/ret kararı vermez, yükümlülüğünde değil.
İşte, bu cümleler, tüm dünya bilimsel tıp yayıncılığının editörlere verdiği sınırsız yetkidir. Bazılarınız itiraz edebilir, fakat tıp dergiciliğinde dünya editörlerin çevresinde döner.
Dünya Editörler Kurulu üyesi olarak, ben çok alışığım bu sisteme ama çok iyi makale yazdığını düşünüp editörden ret alan tüm yazarlar bana karşı çıkacaktır. Nelere karşı değiliz ki, varsın bu da eklensin.
Aslında makale olmasa, yazar olmasa editörlük diye bir kavram olmaz, yani itirazınızı buradan yapmayın. Yazar da var, editör de.
“Writer’s block” yani yazarın yazamaması, yani aslında yazar değil ama klavye karşısına “yazar” olarak oturmuş, kafa karışıklığı ve umutsuzlukla kalkan kişi. Belki de “writer’s block” değil de “desperate’s block” demeliydik başlığa. Ama literatür böyle, yani sevmediğiniz yayıncılık sistemi koymuş bu ismi.
Başka terimler de var tabii:
“Blank page syndrome”
Boş sayfa sendromu
“Burnout”
Tükenmişlik
“Analysis paralysis”
Kalem oynatamama sendromu
Ekrana boş boş bakma hastalığı
Yayın yapmanın önemini zaten anlatmayacağım, son 10 yıldır hep anlatıyorum zaten. Bu sefer farklı bir sistemde eğitimler yaptık. Ne mi yaptık?
Yılların tecrübesi diyelim, farkındalık diyelim, gözlem diyelim; biliyorum ki insanımızın fikirleri var, ilginç olarak hem de neredeyse her konuda…
Akademik camiada da öyle ama gel gör ki makale sayısı istenildiği kadar değil, proje ise daha az, patent ise çok daha az.
“” Bir fikrim var… ama ne yapacağımı bilmiyorum.” diyen akademisyenler için bir eğitim seminerleri paketi düzenledik. Adına da “Bir Fikrim Var…” Bilimsel Makale Eğitim Seminerleri, dedik.
Toplam 12 seminerden oluşan bu eğitim paketinin ilk 11 seminerini, “yazar”lığına çok büyük emeğim geçmiş olan, Doç. Dr. İbrahim Sayın ile İstanbul üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde yaptık. Tabii daha çok makale yazımında teknik detaylar, soru-cevaplar, editör neye bakar gibi ayrıntılar anlatıldı.
Eğitim seminerleri, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan 12. toplantı ile son buldu.
Son seminer daha çok “show”a yönelikti. Yazar editöre karşı hale getirildi. Editör ulaşılmaz bir yere konuldu ve tüm yazarların bilinçli olarak tepkisi çekildi. Hem görsel hem de işitsel algılara hitap edildi.
İçerikte, bilgi ve bilimsel düşünce döngüleri var, örümcek Adam var, Agnes Richter var, Clint Eastwood var, Sir Ken Robinson var, Google var, Son Mohikan var, Thomson scientific var, Lancet var, limbik sistem var, papirüsler var, mağaralar var, A4’ler var, Elsevier var, Kasparov var, Deep Blue var, yazar var, editör var, alkış var gülüşmeler var…
Neler yok?
Zincir yok, blok yok, “olmaz” yok, “yapamazsın” yok…
Görüşmek üzere.
Not: Sunumları Medimagazin’de ve/veya ahmetakgul.com.tr’de bulabilirsiniz.