İnsan ömrü mevsimlere benzer; gençlik ve yetişkinlik ilkbaharı ve yazı çağrıştırırken, yaşlılık güz ve kışı akla getirir.
Yaz mevsiminden kalma günlerle güzü yaşadığımız şu günlerde, hâlâ yaz tatili havasında olduğumuzdan eminim.
Yaz, yoğun çalışma ve eğitim yaşamına kısa süreli paydosun verildiği tatil mevsimidir. Aynı zamanda yaz, toprak ananın tüm bereketini sunduğu bolluk ayları olup, ev derdi yaşamadan, açık havada ve yıldızların altında mışıl mışıl uyunabilen fukara mevsimidir.
Yaz aynı zamanda sıcağı, denizi, kumu, güneşi, aşkları ve renkleri çağrıştıran, insana yaşama sevinci veren, yaşlının kemiklerini ısıtan ve ona üretken olduğu bereketli yaşamını hatırlatan bir mevsimdir.
Yetişkinlere, çocuklara ve torunlara soruyorum; İple çektiğiniz yaz tatilinizin bir haftasını yaşlınıza ayırabildiniz mi? Böylece kışa benzeyen yaşlılığı yaz yapabildiniz mi?
Başka bir anlatımla:
Yaşlınız köyde yaşıyorsa; onu, gençliğinde her yaz gittiği yaylasına götürebildiniz mi? Böylece onun o güzelim yayla havasını yeniden solumasını ve o günleri yeniden yaşamasını sağlayarak ömrüne ömür katabildiniz mi?
Yaşlınız kentte yaşıyorsa; doğup büyüdüğü yöreye götürerek hayatta kalan, tanıdık eş-dostla yeniden o günlere dönmesini sağlayarak sevinçten yüreğini titretebildiniz mi?
Yaşlınız yalnız yaşıyorsa, çocuklarınızla birlikte onu ziyaret ederek gönlünü şenlendirebildiniz mi? Ya da tatilinizin bir haftasını yaşlınız için denize-kuma, şifalı sulara/kaplıcaya ayırıp onun hem eklemlerini hem de yüreğini iyileştirebildiniz mi?
Bu arada hem kendinize hem de yaşlınıza tatilinizi/yazınızı zehir etmemek (karakışa çevirmemek) için yazın getirdiği bazı sağlık sorunlarını da dikkate aldınız mı?
Çünkü: besin zehirlenmeleri, tifo, paratifo, viral hepatit ve yaz ishalleri; aşırı terleme ve yeterli su içmemeye bağlı vücuttan sıvı ve mineral kayıplarında kan basıncında düşmeler, ritim bozuklukları; kalp hastası olan kişilerin sıcak ve efora bağlı gelişen kalp-damar sorunları, kazalar ve yaz beslenmesinde diyeti bozmalar kış boyunca yaşlınızın hastalıklarına davetiye çıkarmak anlamına gelebilir.
Tüm bu söylediklerimi bir tarafa bırakıp “Bu kadar riske ne gerek var, yaşlı evinde otursun.” diyebilirsiniz.
Ya da yazı geride bıraktığınız şu günlerde, aile büyükleri ile geçen bir gün bile olsa görevinizi yapmanın ve vefa borcunuzu ödemenin huzuru ve mutluluğunu mu yaşamak istersiniz?
Karar sizin…