Kış mevsimi, kış geceleri içe kapanmanın arttığı dışa açılmanın ve sosyalleşmenin azaldığı buna karşın ocak başı sohbetlerin arttığı anlardır. Bilişsel yetileri ve fiziksel-motor aktiviteleri azalan yaşlı ve demansı olan bireylerin soğuk kış günlerinde dışarıda sizin denetiminizde yapacakları yürüyüşler azalır. Evde ya da kurumda onları oyalama konusunda oldukça zorlanırsınız. Türkiye’nin geleneksel mutfak uğraşları, yemeğe ve aile sofrasına olan düşkünlükleri ve alışkanlıkları yaş ilerlese de en son kaybolan uğraşlardır. Dolayısıyla bilişsel yetileri azalmış bireylere ya da yaşlı aile üyelerine uzun kış günlerinde sıcak mutfağınızda yemek pişirmeyi terapi olarak kullanabilirsiniz.
Terapi olarak yemek pişirme
Her şeyden önce sosyal bir aktivitedir: Pişirilecek yemeğin malzemelerinin satın alınması için en yakın markete, manava birlikte gidip seçilmesi, eve taşınması, yıkanması, mutfakta hazırlanması ve aile üyeleri ile birlikte eski günlerde olduğu gibi ve kolayca, o güzel günlere gitmenizi sağlayacak bir sofra ortamında yenmesi gibi… Yemek için yaşamak ya da yaşamak için yemek deyişi sosyalleşmek için yemek ya da yeniden bir aile olmak için yemek olacaktır…
Rol ve becerilerin hatırlanması ve yerine getirilmesidir: Gerek aile üyeleri gerekse yaşlı ve demansı olan bireyin yetişkin ve üretken dönemdeki rol ve işlevlerini yerine getirmede gün ve gün azalan bozulan performansının yarattığı üzüntü, utanç, kızgınlık ve öfke duygusu yemek pişirme uğraşı sırasında eskiden olduğu gibi gösterilen beceri ve hünerle mutluluk ve gurura dönüşür… Yaşlı ve aile üyelerinde o gün, o evde huzur ve sevinç olur.
Hoş duyguları canlandırır: Mutfak ve yemek pişirme beş duyuya ulaşan en güzel rehabilitasyon çalışmasıdır. Bir mutfağın görüntüsü, sesler, koku, ısı ve elle yapılan hazırlıklar beş duyunuzu kullanacağınız zengin bir ortamdır. Ayrıca bu yemek pişirme olayı; yaşlı ve demansı olan bireyin ailesi ile geçirdiği- bir türlü hatırlayamadığı ve hatırlatma çalışmalarında ailenin ve profesyonellerin bile aciz kaldığı- en güzel günlere; bayramlara, doğum günlerine, düğünlere ve kutlamalara götürecek mucizevi uğraşlardır… Bir domatesi yıkarken onun kırmızı rengi; kocasının ona aldığı kırmızı ruju, çıkardığı koku; bahçesinde kendi elleri ile yetiştirdiği domatesin çocukları ile güle oynaya topladığı o ana ve domatesi yerken ise; küçük kızının taze domatese olan alerjisine varıncaya kadar birçok anıyı ve detayı hatırlamasına neden olabilir. Dolayısıyla yaşlı, kısa süre de olsa yeniden anne, eş ya da büyükanne rolünü sergiler…
Bir spordur: Hazırlık için markete gitme, seçme, getirmeye yardım, yıkama, oturma, (testere bıçakla soğan, havuç, salatalık, patates) doğrama ve karıştırma. Tüm bu uğraşlar ince ve kaba motor hareketleri başka bir değişle el, ayak, sırt, bel ve parmak kaslarını hatta mimik kaslarını (gülme ısırma, çiğneme, tükürme, hapşırma) harekete geçirir.
Yaratıcılık, karar verme ve işe yarama duygularını arttırır: Yeni bir karışım, tat ya da sunumla ilgili hatırlayacağı bir hünerini kullanarak ya da yapmak isteyip istemediği şeyleri dikkate alarak ve sonunda hazırlanan yemeğin ya da salatanın tadına birlikte bakarak, ne kadar lezzetli olduğunu birlikte hissederek bu duyguları yaşamasını sağlayabilirsiniz.
Beslenme gereksinimini karşılar: Düzenli beslenme ve besinlerin sindirim sisteminde kullanımı bozulan yaşlı ve demansı olan bireyin yemek pişirme uğraşı sürecinde; görerek, dokunarak, koklayarak ve tadarak açlık ve iştah hissi canlanacak, böylece eski güzel aile yemeklerini hatırlayarak mutluluk içinde yiyeceği besinlerin biyoyararlılığı daha fazla olacaktır.
Sözün özü; mutfakta geçen bir saat yaşlıda, ailenizde ve sizde mucizeler yaratacaktır. Televizyonda engelli ve yaşlılar için hazırlanacak yemek programları, hem aileler hem de yaşlılar için nostaljik olduğu kadar iyi bir rehabilitasyon programı olacaktır… Öneririm…