Vahiy aklı muhatap alır, akıl da özgürce, bağımsız olarak düşünce üretir ve en uygun olanına karar verir. Gönül (vicdan) onayladıktan sonra uygulamaya geçilir.
İnsan bu yüzden köle olarak değerlendirilemez.
İnsan insana, kuruma, otoriteye, devlete, güce kulluk yapamaz ve kul olarak değerlendirilemez.
Hiçbir şartta ve mekânda insan alınamaz, satılamaz.
Köle ticareti yapılamaz.
İnsan onurlu bir varlıktır.
Onurunu zedeleyici hiçbir davranış hoş görülemez.
Hakaret her üslubuyla kabul edilemez.
Suç ceza gerektirir.
Cezada ifrat tefrit yapılamaz.
Suç niteliğine göre cezalandırılır.
Cezası verilmeyen suçu koruyanlar, insanlık suçu işlemiş olurlar.
Yetkili olup da ceza vermeyenlerin yetkisi kesintisiz olarak alınır.
Ceza insanın eğitimi için verilir. Cezasını çeken, normal insan statüsüne döner.
Hapishane tecrit mekânıdır.
Suçluların eğitileceği mekândır.
Her suçlu yeteneğine göre üretim sürecine sokularak eğitilir. Emek harcamayana ekmek vermek insanlık suçudur (Doğal durumlar hariç).
İşkence her üslubuyla suçtur.
İşkence ile eğitim olmaz.
Yapanlar tedavi edilmeli ve cezalandırılmalıdır.
İşkenceyi hoş görenler kesintisiz yöneticilik yetkisinden alıkonulur.
İnsan kendi uyacağı yasaları yapabilir.
Yasalar doğal insan yaradılışına uygun olacak şekilde üretilir. Yasayı üreten insan, kendine uygulanacağını bilirse, uygulanabilirliği olacağını içselleştirebilir.
Yasa, evrensel insan haklarına uygun ise değerli ve geçerli sayılır.
Hukuk,
Evrensel hukuka uygun olursa değerli sayılır.
Yasa önünde herkes bir birey olarak hesap verir.
Suç, toplumsal, ceza, bireysel nitelik taşır.
Suçlu suç yaptığı ortamdan uzaklaştırılır.
Hiç kimseye hiç kimse ceza veremez. Ceza sadece mahkeme kararıyla verilebilir.
Ceza mahkeme kararıyla başlar.
Yakalanmak, tutuklanmak, sürgün edilmek, mahkeme kararı olmadan uygulanamaz.
İnsan dokunulmazdır.
Her zamanda, her mekânda ve her makamda dokunulmazdır.
İnsanın kendini yok etme hakkı yoktur.
Kendini yok etme (intihar) teşebbüsü suçtur.
İnsanların kurumsal olarak yetki ve sorumlulukları, yargılama ilkeleri ve usulleri belirlenmiş evrensel hukukun temsilcilerinden oluşan mahkemelerde yargılanma hakları olmalıdır.
İnsan temelde hak sahibidir ve suçsuzdur. İnsanın, toplumla ilgili hak yeme eylemi olmadıkça suçlu sayılamaz. Tek başına insanın toplum oluşturması söz konusu olamayacağından, ahlaksızlık ve suçluluk kavramları toplum olmadan geçerli değildir.
İnsan, toplum içinde evrensel insan haklarını belirleyen ve koruyan ilkelere uymak zorundadır. Suç, toplumsal ilkelere uymamak eyleminden doğar. İnsanlara ve görüşlerine uymamak eyleminden değil…
Her verilen ceza suçun ağırlık derecesine göredir.
Suç yoksa ceza da yoktur.
Toplum olmayan zaman ve mekânda suç ve ceza olmaz.
İnsanın özel yaşamı, doğuştan var olan hakların kullanılması, korunması ve dokunulmaması gereken haklara ilişkin yaşamdır.
Bunlar temel ihtiyaçlar kapsamındaki haklardır:
Yaşamak için yemek, içmek ihtiyacı.
Barınmak için mekân ihtiyacı.
Okumak-yazmak için eğitim-öğretim ihtiyacı.
Bilgi sahibi olmak için haberleşme ihtiyacı.
Paylaşım için ulaşım ihtiyacı.
Üretim için çalışma ihtiyacı.
Seyahat için çevre ihtiyacı.
Araştırma için gözlem ihtiyacı.
Sağlık için tedavi ihtiyacı.
Üremek için eş ihtiyacı.
Toplumsallaşmak için aile ihtiyacı.
Bu ihtiyaçların karşılanması için emek harcayan bireyin her eylemi haktır.
Dokunulamaz.
Aile hayatının kuruluşunda (evlenme):
Eşlerin iki insanın birleşerek tek insan oluşturma felsefesiyle (tevhid), bağımsız, bilimsel, evrensel düşünce ile sorumluluk, süreklilik ilkelerine bağlılıkla, kuracakları aile yapısının ırk, uyruk, din, kültür farklılıklarıyla sınırlanamayacağının hak olduğunun bilinmesi.
Evlilik bir toplumsal sözleşmedir. İlkelerine uyulmadığında ayrılma da bir haktır. Ayrılma durumunda tarafların insan olarak kardeşliliği dokunulmazdır ve devamlıdır.