İslam ve demokrasi arasında karşılıklı bir benzerlik, birliktelik ve ilişki düşünüldüğü zaman yanılgılar süreci de başlamış oluyor.
Her kavramı kendi bağlamında ele almak ve değerlendirmek en doğru ve akılcı yaklaşımdır.
Önemli olan, kavram evrensel mi, bölgesel mi, milli mi ayırdına vardıktan sonra kullanmayı algılayabilmektir.
İslam evrensel, vahyi temeli olan bir din.
Demokrasi bir yönetim biçimi, bir yöntem.
Bir sevk-i idarenin uygulanmasında kullanılan metot.
Bir yönetim sisteminde yönetim sürecinde bir metodoloji.
Halkın kendi kendini yönetmesi için kullandığı yöntemler kompleksi.
Yaradılış sistemi içinde bir metot, ancak yaradılışın tümünü içermeyen bir yaklaşım tarzı.
Demokrasi teknik bir konudur;
Sistemin işleyişinin tarzıdır.
Yönetim süreçlerinde karar mekanizmalarının nasıl işlemesi gerektiğini söyler.
Demokrasinin alternatifleri monarşi, oligarşi olabilir. İslamiyetle değil, İslam’ın yönetimin işleyişi ile ilgili önerdiği istişâre yöntemiyle karşılaştırılabilir.
İstişare yönteminin uygulanması itikat, ihtiyaç, içtihat, itimat kavramlarının yaşam biçimine dönüştürülmüş olduğu bir iklimde söz konusudur.
Bir dünya görüşünün hayat yorumu, evrensel ilkelerinin tutarlılığıyla anlamlıdır. Evrensel ilkeleri ne kadar yaşam biçimine dönüşebiliyorsa o kadar uzun süreli toplumsal yapılanma sürecini devam ettirir.
Dünya görüşleri ve hayatı yorumlama yaklaşımları, dünya yorumlarını yapılandırma sürecinde kullandıkları yöntemler (usuller, metotlar), yöntemi uygulayacak insanın içselleştirdiği ilkelere göre şekillenecek ve hayata geçecektir.
İstişare ya da demokrasi kavramlarını bir yönetim sürecinde bir yöntem olarak uygulayan insanların, hayat yorumlarını katarak uygulamalarını beklemek doğal bir yaklaşımdır.
Başka bir açılım imkânı da yoktur.
Sonuç olarak istişare de, demokrasi de bir yönetim yöntemidir.
Bilim felsefesi açısından İslam dünya görüşüne göre hayatı yorumlayan bir insana, “İnsanları nasıl yöneteceksin?” sorusunu sorduğumuzda alacağımız cevap: “İstişare ile” olacaktır. Aynı İslam dünya görüşüne göre, hayatı yorumlayan insanın bu soruya verdiği cevap: “Demokrasi ile” olursa iki sonuç ortaya çıkar:
Bu birey, demokrasi ile istişare kavramına aynı anlamı veriyor ya da İslam’ı dünya görüşü bağlamında demokrasi yöntemini uygulamanın esasa ya da İslâm’ın evrenselliğine bir zararı olamayacağı anlamı veriyor.
Birinci bakış açısından olayı ele alırsak karşımıza yaşamsal değeri olan sorular çıkıyor.
Demokrasi bir dünya görüşü müdür, bir yöntem midir?
İstişare bir dünya görüşü müdür, bir yöntem midir?
Bir dünya görüşü olarak ele aldığımızda iki sonuç karşımıza çıkabilir:
Bir dünya görüşünün bütünü, parçalarından ayrı mı işlev görür, yoksa bütün parçalarından ayrılmaksızın mı işlev görür?
Devam edelim!
İslamî dünya görüşünden baktığımızda demokrasi bir yönetim yöntemi olarak alınabilir mi?
Ya da beşeri dünya görüşleri açısından baktığımızda “istişare” bir yönetim yöntemi olarak alınabilir mi?
O zaman da iki soru ile karşılaşabiliriz:
Bir insan dünya görüşünü oluştururken parçadan bütüne doğru mu yapılandırır ya da bütünden parçaya doğru mu yapılandırır?
Başka bir deyişle tümevarım yöntemiyle mi yapılandırır, tümdengelim yöntemi ile mi yapılandırır?
Bu durumda insanoğlunu tıkandığı durumdan üç kavram kurtarabilir:
Düşünce, Bilim, Akıl!
Düşünce, insanın tüm dengelerin yöntemini kullanmasını,
Bilim, tümevarım yöntemini kullanmasını,
Akıl ise her ikisini birlikte kullanarak dünya görüşünü oluşturmasını sağlar.
Her üç kavram “doğal dünya düzeninin” temel ve evrensel işaret taşlarını ve dinamiklerini oluşturuyor.
Bu durumda bilim felsefesi açısından eşya ve olayların yapısını analiz eden sorularımızı sormalıyız:
Neden? Niçin? Nasıl?
Neden istişare?
İnsan ihtiyaçları tüm insanların yapıp ettiklerinin birikimiyle sağlandığından…
Niçin istişare?
İnsanın evrensel ihtiyaçlarının ortak olması nedeniyle paylaşımı gerçekleştirmek için…
Nasıl istişare?
İhtiyaç olan eşya ve olayı, birlikte konuşmak, tartışmak, analiz etmek, tanımlamak, birlikte anlamak, karar vermek, karara itaat, çözüm için görev taksimi yapmak ve uygulamak (teori ve pratiğin bütünselliği ilkesinin yaşama geçirilmesi).
Aynı soruları “demokrasi” için soralım:
Neden demokrasi?
Halkı iradesinin seçime taşıyabilme niteliği taşıdığından
Niçin demokrasi?
Yöneticileri seçmekte pratik bir yöntem olduğu için.
Nasıl demokrasi?
Güdümlü (Darbelerde)
Katılımcı (Darbeden darbeye)
Doğrudan (Orijinal demokrasi)
Evrensel geçerliliği olan bir demokrasi var mı?
(Devam edecek)