Değerli dostlar, zaman hızla akıp giderken her gün yeni bir teknolojiye merhaba demekteyiz. Ne yazık ki dün ve bugün arasındaki fark hızla açılmakta. Artık hayatın gerisinde kalmamak için çok daha fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şubesince Nisan ayında internet haftası etkinlikleri kapsamında “İnternet’in Değişimi ve Değiştirdikleri” konulu bir panel düzenlendi. İnternetin toplumu her alanda etkileyen, neredeyse canlı, karmaşık bir organizma haline geldiğinin ifade edildiği bu panelde, bu kadar etkin başka bir aracın olmayışı nedeniyle çağın “internet çağı” olarak isimlendirildiği ve internetin muazzam bir bilgi kaynağı olduğu dile getirildi. İnternetin pek çok sektörde iş birliği alanında da önemli bir rol üstlendiği, her alanda da kullanılmasının kaçınılmaz bir gereklilik olarak ortaya çıktığı ifade edilerek, bu durumun sosyal, etik, hukuki konulardaki yeni tartışmaları da beraberinde getirdiği açıklandı.
İnternetin hayatımızı ve alışkanlıklarımızı değiştirdiği yadsınamaz bir gerçek. Günümüzde artık çocuklar bilmedikleri herhangi bir konu veya hazırlamak zorunda oldukları bir ödev olduğunda hemen bilgisayar başına geçerek Google’da o konuyu aratıyor. Bizim çocukluğumuzda olan Doğan Kardeş, Hayat, Renkli Resimli Bilgi, Meydan Larousse veya Britanica benzeri ansiklopediler artık sahafların raflarını süslemekten öte gidemiyor. Biz bu basılı ansiklopedide olan her bilginin tartışmasız doğru olduğuna inanırdık. 2005 yılında yapılan bir araştırmayla online ansiklopedi Wikipedia ile basılı ansiklopedi olan Britanica’da aynı derecede yanlışlara rastlanması ansiklopedilere olan güveni ortadan kaldırdı.
İnternetin sosyal yaşantımızı değiştirdiği de bir gerçek. Şimdiler de Facebook, Twitter veya Linkedin benzeri sosyal ağlar eski dostları sözde biraraya getirdiği için çok popüler. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’de Twitter da hesap açtı. Hesabın doğruluğu Twitter ve Cumhurbaşkanlığı yetkilileri tarafından teyit edildi. Halkın soru ve sorunlarını bu mecradan da yanıtlamaya çalışıyor. Devletin en üst kademesinin çağa ayak uydurması elbette mükemmel bir durum. Ama geçtiğimiz yıl ABD’de yapılan bir araştırma da boşanma davalarının yüzde 20’sin de Facebook’un adının geçmesi teknolojinin sosyal yaşama hiç de hoş olmayan bir etkisi olarak sayılabilir. Değişen cinsel yaşam, cinsel istekler ve özel yaşamları gözetleme merakından hiç söz etmiyorum bile. Peki ya artık siyah kocaman LP şeklindeki plakları veya birkaç sene öncesine kadar İstanbul’da ki İ.M.Ç.’den çıkan her tarafı dolduran kasetleri. Artık normal müzik CD’leri ve VCD’ler de tarih olmak üzere. Önce tek başına satılmaya başlanan MP3 çalarlar artık cep telefonlarının olmazsa olmaz birer parçası oldular. Pek çoğumuz artık müziğini internetten indirdiği korsan MP3’ler olarak dinliyor. Müzik piyasası özelikle ülkemizde bu nedenle zorda. Eskiden ünlü olmak için ya çok iyi bir fiziğe sahip olmanız ya da oldukça üstün bir yeteneğe sahip olmanız gerekirdi. Ama önce televizyonun, ardından video ve bilgisayarın, son olarak da internetin hayatımıza girmesiyle ünlü olma kavramı da oldukça değişti. Facebook üzerinde sınıfta dümbelek çalarken gördüğünüz iki çocuğun birkaç hafta sonra televizyonun farklı show programlarında boy göstermesi değişen ünlü kavramına en iyi örnek. Artık hırsızlık ve dolandırıcılık kavramları da değişti. Köyünden İstanbul’a yeni gelmiş cahil ve temiz bir vatandaşa köprü veya kule satan “Sülün Osmanlarda” artık yok. Siz, beni, herhangi eğitimli bir insan bu yeni teknolojik hırsızların veya dolandırıcıların eline kolaylıkla düşebilir. Bir uzman olmayan kişilerin bilgisine duyulan güven arttı denilebilir. Bu durum günümüzdeki popüler adıyla “The Wisdom of Crowds-Kalabalıkların Bilgeliği” olarak bilinmekte. Bana göre bu “cesur cahil” sayısının belirgin artışı. Artık basılı yayınlarda hiç olmayan bir bilgiye bir kişinin internet sitesi veya blog adı verilen günlüğünde rastlamak mümkün. Bu bilgiyi hiç araştırmadan doğru kabul etmek ise artık toplumumuzun bilgiye yaklaşımının yeni şekli. Bu sayede hiç bilinmeyen komplolar veya hastalıkların hiç bilinmeyen tedavileri artık daha fazla ortaya çıkmakta. Dolayısıyla, iyisiyle kötüsüyle yeni bir çağ var artık karşımızda Ona ayak uydurmalı, ama bizi esir almasına da izin vermemeliyiz. Esen kalınız.