Arkadaşlar, şimdiye kadar adını sanını bilmediğimiz, bilip de önemsemediğimiz, tedavi etmek için erindiğimiz ne de çok hastalık varmış da bizlerin haberi yokmuş.
Hemen her gün, kapımızı çalan bir tanıtımcıdan bu hastalıkları yeniden öğreniyoruz. Hayret vericidir, önemsemediğimiz bu durumlar ne kadar da çok önemliymiş meğer!
Sabah kapımızı çalan, şık giyimli bay ya da bayan bir tanıtım elemanı, önce kendini tanıtıyor, sonrasında, “ben ……. firmasının hastanenizde çalışmak üzere görevlendirdiği tanıtım elemanıyım” diye kısa bir giriş yapıyor. Arkasından bilinen bir hastalığın, aslında birtakım boyutlarının ne kadarda önemli olduğunu, tedavisi için yeni geliştirdikleri ilaç ya da yönteminin tanıtımını yapıyor.
Aslında pek de hazırlıksız değilsiniz. Son zamanlarda medyada bu konuda gerekli bilgilendirme yapılmaya başlanmıştır. Bir takım hocalar TV ekranında açıklamalar yapmaya başlamışlar, gerekli gereksiz ahkam kesmişlerdir. Gazetelerde konuyla ilgili yazılar çıkmaya başlamıştır. İşin tuhaf yanı önce yeni hastalık imajı oluşturuluyor, önerilen yeni tanı ve tedavi yöntemleri sonradan ortaya sürülüyor.
Kimseciklerden geri kalmadığınızı göstermek için,
-Evet bizde bu konuda çalışmalar başlattık, diğer meslektaşların da dikkatini çektik gibi sözlerle durumu kurtarmaya çalışırsınız. Sırası geldiğinde,
-Hayret, sizin firma buralara hiç gelmezdi, neden acaba? diye kontra bir soru soruverirsiniz. Eleman bu konular için önceden eğitilmiştir: -Firmamızın tanıtım politikasında ve yönetiminde bazı olumlu gelişmeler oldu. Bundan sonra da sizleri sıkça ziyaret edeceğim deyiverir.
Yeni bellediği görevine devamla
-Efendim, haftada bu hastalıktan kaç tane görüyorsunuz? diye soruverir.
-Hımm, bizim hastanemizin kapasitesi çok büyüktür, ya da biz referans hastaneyiz, bu nedenle de oldukça sık rastlıyoruz. Artık burası sizin atış kabiliyetinize kalmış. Haftada üç-beşten, kırk-elliye kadar sallarsınız. Firmalar sizi IMS istatistiklerinde, sizden çok daha fazla bilirler de, burada önemli olan, bir de sizden teyit almalarıdır. Yeniden ön plana çıkarılan hastalıklar, pohpohlanan yeni ilaçlar, yeni tanı ve tedavi yöntemleri, yeni yeni kazanç kapıları açıyor. Uyanık olan meslektaşlar,
-Arkadaş bu konudaki yeni literatürleri bir getir de bakalım, bir inceleyelim derler. Konuyu yakından bilenler.
-Bu ilaç ya da teknik, başka nedenlerle astronotlarda kullanılmadı mı?,
-Bu ilaç bundan 20 sene kadar önce başka bir nedenle piyasaya çıkarılmış idi, gelişmiş ülkelerde hemen hiç kullanılmıyor değil mi? diye soruverirler. Arkadaşlar bu gibi durumlar için uyanık olmak zorundayız. Üzerinde konuştuğumuz, yine kendimiz, yani toplum ve ülkemizdir. Ucuz ve klasik olmuş yöntemler yerine, yeni ve dolayısıyla pahalı bir tedavi seçeneğine yönlenirken, gidecek olan, ülkemizin güç bela kazandığı çil çil dövizleri olduğu gerçeğini, asla unutmayalım.
Gerektiğinde, yeni ve bilimsel dayanağı bulunan tanı ve tedavi yöntemlerini tabii ki kullanacağız. Bir farkla, faydası hastadan çok firmalara olan gereksiz olanları ayıkladıktan sonra.
Sevgi ve saygılarımla.