Ağlar mısınız, yoksa güler misiniz. Sık sık telefonda ‘bireysel emeklilik sigortası’, ‘check up’ ya da ‘bireysel sağlık sigortası’ için arıyorlar. Yahu kardeşim ben zaten emekliyim. Yaşım yetmişi çoktan geçmiş, neyin emeklilik sigortası bu. Geçirdiğim hastalıkları ya da ameliyatları da sayayım mı? Bunları anlatınca çat kapatıyorlar.
Sanırım ellerinde nereden edindiklerini bilemediğimiz, uzunca bir telefon listesi var. Görevliler üşenmeden, sırayla arıyorlar. Nişantaşı’nda ya da Bodrum’da yeni bir site yapıyorlarmış. Bizim, yeni bir eve ihtiyacımız yok deseniz de arsızca konuşmaya devam ediyorlar.
Bir başkası, ‘internetsiz ev kalmasın kampanyaları’. Yanılıp da evet derseniz, sizi her şeye abone ediveriyorlar. Bir zamanlar devre mülk pazarlayanlar ararlardı. Bedava yemek ikramları. Bedava hafta sonu tatili önerenler. Yanılıp ta bir gidin de görün bakalım orada neler oluyor. Saatlerce süren tanıtım toplantılarında, aşırı müzik eşliğinde, eşleri karşılıklı bile oturtmadan, allem kallem edip, gidenlerin hepsine, bu arada size de devre mülk satarlardı. Grubun üyesi olduğu, yurt dışı tesislerde konaklama imkanları ve buna benzer daha ne vaatler.
Şimdilerde ‘su arıtma cihazları’ modasını geliştirmişler. Özel hastanelerden check up önerenlere, hastaneniz nerede diye sorarak farklı şehirde oturduğumu söyleyince kapatıyorlar. Aman internetsiz ev kalmasın, ilk üç ayı da bedavaymış. Çoğunda, teypten otomatik konuşmaları dinletiyorlar. Telefonu kapatıyorsunuz. Bir süre sonra tekrar arıyorlar. Tıpkı tacizciler ve telefon sapıkları gibi. Numarayı istenmeyene alıyorsunuz. Bir sure sonra başka numaradan arıyorlar.
TV ekranlarında, devamlı pırlanta reklamları. yok tek taşmış, yok beş taşmış olmadı tamturmuş. Efendim, 9 bin küsur liradan 6 bin bilmem kaç liraya düşmüşmüş. Sanki her şey bitti, ortalık güllük gülistanlık da, tek eksiğimiz pırlanta kaldıydı. Öyle söylüyorlar, ‘pırlanta her kadının hakkı’ymış. Aradaşım, etrafta ucuz ekmek var mı sen ondan bahset. Simit bile üç buçuk la, beş lira arasında satılıyor. Insanlarımız çoğunlukla ya işsiz ya da umutsuz. Çokları bir iş bulmaktan çoktan ümidini kesmiş durumda. İşkur önlerinde ümitsizce bekleyenler. Cebinde, yeni açılmış olan iş ilanı için, görüşmeye gidecek kadar parası bile olmayanlar. Kapı önünde bekleyenler aralarında para toplayıp görüşmeye gidecek olana veriyorlar. On kişilik iş ilanı çıkıyor. Anında binlerce kişi başvuruyor. Lise mezunu aranıyor deniliyor. İlana üniversite mezunları, hatta doktoralılar bile başvuruyor.
TV de her gün yemek ve eğlence kabilinden programlar var. Seyrederken insanı acıktırıyorlar. O ne etler, ne balıklar. Çoklarının yemeğe koyarken elinin titrediği tereyağını, kepçeyle tencereye, koyuyorlar. Hazırlarken, içine koydukları lüks malzemelere paranız yeter mi, yetmez mi, yoksa adını ilk defa mı duyuyorsunuz, orasını siz düşünün. TV dizilerinin çoğunda, her nedense insanlar boğazdaki lüks yalılarda oturuyorlar. Giydikleri kıyafetler, hizmetçiler, şoförler, özel korumalar. İster istemez, insanları hayal alemine sokuyorlar. Ailenin ev doğal gazı kesilmiş, evinde paltoyla oturuyor. Bir kısmı sadece tek odasını ısıtabiliyor. Akşamları pazar dağıldıktan sonra, artıklardan ve çöpten topladıklarıyla beslenmeye çalışıyor. Her gün ucuz ekmek için, saatlerce halk ekmek kuyruklarında bekliyor. Yarım kilo kıyma için, gerektiğinde on gün düşünüyor. Ekranlardan, tuzu kuru insanların yalılarını, jiplerini, trend otomobilleri, boğazın lüks restoranlardaki yemekleri seyrederek, mutlu olmaya çalışıyor. Dizide oynayanlarla bazen seviniyor bazen üzülüyoruz. Yalan dünya dedikleri bu olsa gerek.
Siz siz olun, telefonda bilmediğiniz, tanımadığınız numarayla arayanlara, boş bulunup ta, ne adınızı ne de özel bilgilerinizi söylemeyin. Sakın bire basın, ikiye basın önerilerine uymayın ve katiyen ağzınızdan ‘evet’ sözü çıkmasın. Evde, yolda ve her yerde hırsızlar olduğu gibi, telefonda da hırsız ve dolandırıcılar var. Aman dikkat edelim.
5 yorum
Önemli bir konuya değinmişsiniz.Bazan öyle uygunsuz zamanlarda arıyorlar ki insanın isyan edesi geliyor,ağrasif davranıp kalp kırıyorsun.Su arıtma cihazı satacak yada internet telefon satacak.Sanki sağlığım umurunda.Kanser hastasıyım deyince hemen kaçıyor sağlık sigortası reklamı yapan kişi.Sağlığım yerinde iken niye sağlık sigortası yaptırayım ki önemli olan hasta iken sağlık sigortası yap da göreyim değil mi?
👏👏👏👏👍👍👍
Hocam çok güzel toparlamışsın gönlüne kalemine sağlık.Bu yazı yeni kitabın ilk yazısı olabilir
👍🌻
Gerçekten bazı aramalar bıkkınlık veriyor; biz emeklilere bile. Elimiz boş, gönlümüz hoş ama…bu kadarda olmaz diyorum…!!!