Son yıllarda hekimlerin en büyük korkuları haklarında açılacak davalar ve bunlarla ilgili süreçler oldu. Sürekli hekimlerin yükümlülüklerinden ve sorumluluklarından söz ediyoruz. Hekimlerin yaptıkları müdahale ve tedavileri yasal kılan unsurlar hekimin diploması, yapılacak tedavi veya işlem için endikasyon ve hastanın bilgiye dayalı rızasıdır. Geçenlerde bir ortamda çok üzücü olaylar duydum ve meslektaşlarımın çaresiz bırakıldıklarına tanık oldum.
Bazı yerlerde anestezi uzmanı sayısı yeterli değilmiş. Buralarda arkadaşlarımızın tüm karşı koymalarına rağmen cerrahlar anestezi teknisyenlerine hasta uyutmaları yönünde baskı yapıyorlarmış. Bu durumun münferit olmasını ümit ediyorum.1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atları Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 23. Maddesi “ Umumi veya mevzii iptali his ile yapılan büyük ameliyeler behemehal ihtısas vesikasını hamil olan bir mütehassıs ile beraber diğer bir tabip tarafından yapılmak lazımdır. Mütehassıs bulunması veya celbi mümkün olmayan mahallerde yapılması zaruri görülen ameliyeler ile ahvali müstacele ve fevkalade bu hükümden müstesnadır.” Demektedir. Bu maddeyi yorumlarsak, kaldı ki gayet açıktır, cerrah hastayı ameliyat ederken bir anestezi uzmanı uyutur demek istemektedir. Yaptığımız işlemi yasal kılan şey diploma olduğuna göre uzmanlık belgesinin izin vermediği işlemler yapılamaz. Cerrah anestezi veremez nasıl ki anestezist ameliyat yapamıyorsa! Çekirdek Eğitim Programı çerçevesinde hekimler işlemlerini yaparlar. Hekim olmayan bir kişinin hastaya müdahale etmesi mümkün değildir. Anestezi teknisyenleri 1219 sayılı kanunun Ek 13./g maddesinde “Anestezi teknisyeni/teknikeri; sağlık meslek liselerinin ve ön lisans seviyesindeki anestezi programlarından mezun; anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı tabibin sorumluluğunda ve yönlendirmesi doğrultusunda anestezi işlemlerinin güvenli bir şekilde başlatılması, sürdürülmesi ve sonlandırılması için gerekenleri yapan sağlık teknisyeni/teknikeridir.” Demektedir. Buradan da anlaşılacağı gibi anestezi teknisyeninin hasta uyutma yetkisi yoktur. Sadece hekime yardım etmekle sorumludur. Hal böyle iken anestezistlere ödenen ücretlerin teknisyenli/teknisyensiz şeklinde ödenmesi de kanaatimce yasalara uygun değildir.
Mesleğimizin en önemli konularından birisi bu yetki ve sorumlulukların günümüzde bile karıştırılıyor veya aleyhimize işliyor olmasıdır. Mutlaka bu konuda Bakanlık nezdinde daha olmadı yasalar çerçevesinde hak aramak gerektiğini düşünüyorum. Bir mesleğin sahada bu kadar yetim olması çok düşündürücüdür. İşte bir meslek örgütü kimliği taşıyan Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneğinin en önemli görevlerinden birisi de temsil ettiği meslektaşlarının haklarına sahip çıkmaktır. Hekimliğin her alanında ve anestezi branşının sorunları hakkında yazacak çok şey var. Sorunları tespit etmek ve çözümleri için rasyonel önlemler almak özellikle meslek örgütlerinin önemli görev ve sorumluluklarındandır.
UĞRUNDA YANSAM
( Mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün )
Sakın sevdâyı bilmez sanma, ben hep bîvefâ buldum.
Sarılsam yar sanıp insana, her dem bir cefâ buldum.
Ne düşmandan ne dosttan sakladım dermân elimdeys,
Kimin uğrunda yansam, cânı versem bin belâ buldum.
Dâi Dilek