“YOL” filmini daha yeni seyrettim. İlk gösterimden bugüne tam 23 yıl geçmiş. Sanki film değil de filmden öte bir şey, hayatın ta kendisi. O yılların fevkalade olumsuz koşullarında böyle bir çalışmaya imza atan herkesi alkışlıyorum. Bu ülkenin sinema tarihinde adeta bir dönüm noktası olan bu olağanüstü filmi nasıl da ıskalamışım meğer. Ben yaptım bu hatayı siz yapmayın dostlar, seyretmedi iseniz mutlaka izleyin.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Yol_(film) ; https://www.youtube.com/watch?v=IhldzoJ5oIA ; https://www.youtube.com/watch?v=r92jcOepRmk
“YOLCU” albümünde merhum Neşet Ertaş usta der ki; ”Bir anadan dünyaya gelen yolcu / Görünce dünyaya gönül verdin mi? / Kimi böyük, kim böcek, kimi kul / Marak edip heç birini sordun mu?”… Ve türkünün sonunda son soruyu da sorar. “Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz / Dünya senin vatanın mı yurdun mu?”. Cevap, aslında ilk olarak insanın yeryüzü serüveni başladığında ve son olarak da 1444 yıl önce verilmiş kanaatimce. “Ve-inne-ddâra-l-âḣirate lehiye-lhayevân(u)(c) lev kânû ya’lemûn(e)”
https://www.youtube.com/watch?v=PHikON531bA ; https://www.kuranmeali.com/AyetKarsilastirma.php?sure=29&ayet=64
“YOLCULUK” şiirinde usta şair merhum Abdurrahim Karakoç, ana rahminde başlayan ve toprağın bağrında biten insanın yolculuğunu “Dur-durak bilmeden doğuştan beri / Mezara koşarsın haberin olmaz” diye başlayıp “Koca kâinatta bir damla su’sun / Kaynarsın, taşarsın haberin olmaz” diye bitirerek şiir diliyle enfes bir şekilde anlatır.
https://www.antoloji.com/yolculuk-128-siiri/
“YOLLUK” ise Yol’a revan olup Yolculuğa çıkan Yolcu için azık olup heybesindeki öteberiden ziyade ahire, ahrete, ötelere uzanan yolculuk için hazırlanan azık olup ‘sahih bir iman ve salih ameller’den (güzel ahlâk) oluşur. Yoksa dünya hayatında bir şekilde yolunu bulmak (kısa ve kolay yoldan köşeyi dönmek), yolsuzluğa bulaşmakla filan alakası yoktur. “Yolsuzluk başka hırsızlık başkadır” diye fetva üretmek ise hiç değildir.
Yola çıkan birine söylenen “YOL’un Açık Olsun” sözünün isim olarak verildiği filmde, Güneydoğu’da mayın patlaması sonucu bir bacağını kaybeden bir askerin çıktığı bir yolculukta başına gelenler ve geriye dönüşlerle geçmişiyle hesaplaşması işleniyor. Son yıllarda seyrettiğim en iyi filmlerden biri idi; senaryo, oyunculuk, müzikler her şey ama her şey çok güzeldi. İki kişinin çıktığı bu yolculukta, Asteğmen Kerim’in ailesini trafik kazasında kaybeden komutanı Yüzbaşı Salih’e “ölenle ölünür mü be abi, kalanlarla yaşayacaksın” dediğinde şaşırmış, ne kadar duygusuz ve rahat söylüyor diye kızmıştım, fakat film ilerledikçe ve sona yaklaştıkça yanıldığımı anladım, gözyaşlarıma hâkim olamadım, filmde müthiş bir finale de hazır olun. https://tr.wikipedia.org/wiki/Yolun_A%C3%A7%C4%B1k_Olsun_(film) ; https://www.youtube.com/watch?v=_Y_XQvMqNWk
“Orta Anadolu’nun bir bozkır kasabasında (Mucur / Kırşehir) Ocağın 23’ünde başlayan yolculuğu, 57 yıl sonra yine bir Ocak ayının 24’ünde bir Güney ilinde (Adana) sona erdi. Ve “YOLCU”nun onca yıl gündüz-gece gittikten sonra menzile yetişip “iki kapılı han”ın ölüm kapısından geçip Rabbine döndüğü o günden beri aradan 27 yıl geçti. Bu yazıdan amaç, bir yol hikâyesi anlatmak ya da konak yerinde (dünyada) konaklayıp ayrıldıktan sonra konuk hakkında yazılıp çizilenleri tekrarlamak değil… /…Ve Allah yolunun divane yolcularından biri olarak tamamladı yolculuğunu. İyi bir insan olarak iyi bir ata binip gitti…” O yolcu kim mi? Okuyun, izleyin göreceksiniz.
http://arifkaya06.blogspot.com/2015/01/ercumend-ozkan-allahin-salih.html ; http://arifkaya06.blogspot.com/2019/01/ ; https://www.youtube.com/watch?v=L1oFPMLxU2w&t=261s
“İyi günde, kötü günde, var günde, dar günde, hastalıkta sağlıkta” denilerek çıkılan bir “YOLCULUK”ta, az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmişiz, göz açıp kapayıncaya kadar 30 yıl geçivermiş. “Ben seni sevduğumi da dünyalara bildirdum” ve de “Geçmedu bizden sevdaluk” diyorum. Şunun şurasında “Bir Yastıkta Tam 40 Yıl” demeye ne kaldı? “…Zaman değişir ama aşklar değişir mi? / Yıllar sonra biz de böyle diyeceğiz değil mi? / Tüh tüh tüh tüh maşallah, nazar değmez inşallah…”
https://www.youtube.com/watch?v=f6MCZDd9RSg
Bazen bir yerde, dernekte, kurumda, toplulukta olmak anlamını yitirmiş, birlikte “YOL” alma imkânı kalmamışsa, “tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna” der, imkân varsa ve mümkünse yolunuzu ayırır, kendi yolunuza devam edersiniz. Evet, uzun yıllar beraber yol yürüdüğünüz kişilerle yürümeyi bırakmak üzücü ve sıkıntılı bir durumdur ama her şeye rağmen sonuna kadar da aynı yolda yürümek zorunda değilsinizdir. Ne siz onlara, ne de onlar size mahkûm ve mecbur değildir. Zira yeryüzünde beraber yol yürünebilecek sekiz milyar insan vardır.
http://arifkaya06.blogspot.com/2013/11/iki-dost-4.html ; http://arifkaya06.blogspot.com/2013/11/iki-dost-5.html ; https://profdrirfanyalcinkaya.blogspot.com/2021/09/tusad-hikayem.html ; https://www.youtube.com/watch?v=afoobbw4Yno&t=96s ; https://www.youtube.com/watch?v=4DAQZNW0CNE&t=390s
“Köye bir haber geldi” ile başlayıp mezuniyet ile devam eden “Tababet San’atının İcrası ile Geçen 33 Yıl”ı, yani fakülte ile birlikte toplam 40 yıla yakın mesleki “YOLCULUĞ”un kırka yakın anısını ihtiva eden “Benim YOLum” adıyla kaleme almış olan ve halihazırda yoluna devam etmekte olan yeryüzündeki milyarlarca “YOLCU”dan biriyim. Dünya denilen haneye yalnız ve üryan geldim, vakti zamanı geldiğinde de ‘ günahlarımla sevaplarımla alıp başımı’ yalnız ve üryan (kefen hariç) gideceğim.
https://www.akademikakil.com/koye-bir-haber-geldi-tababet-sanatinin-icrasi-ile-gecen-33-yil-ani-1/irfanyalcinkaya/ ; https://www.youtube.com/watch?v=qLMXPzJMc0Q&t=120s ; https://www.kitapyurdu.com/kitap/benim-yolum/602498.html
Dosdoğru YOL (sırât-ı mustakîm) tutanlara, sabredip şükredenlere selam olsun.
6 yorum
Yol – İbrahim Sadri / https://www.youtube.com/watch?v=qpUkdduRxZ4
Teşekkürler kardeşim
Teşekkürler hocam.
Teşekkürlerinizi “Benim Yolum” kitabını alarak da yaparsanız çok makbule geçer.
Yazarın menajeri
Estağfurullah evren, büyük’lük yapmışsınız, dostlar zaten alıp okudular, okuyorlar. Mütevazi olarak ben de 80 kişiye yakın alıp hediye ettim, kitap dostları her zaman başımızın tacıdır. Selamlar
“BENİM YOLUM – Tababet San’atının İcrası İle Geçen 35 Yıl” KİTABIMIN “GÖZDEN GEÇİRİLMİŞ VE İLAVELİ 2. BASKI”SI ÇIKTI.
İKİNCİ BASKIYA ÖN SÖZ’Ü OKUMAK İÇİN;
https://profdrirfanyalcinkaya.blogspot.com/2023/09/benim-yolum-tababet-sanatnn-icras-ile.html