Zeka dışı becerilerin rolünün önemli olduğunun ortaya çıkmasından sonra, meslek seçimi alanında çalışan uzmanlar “karakter” ve “sosyal duygusal beceriler” olarak nitelendirdikleri kişisel özelliklerimizin “geleceğimizi” şekillendirdiğini ifade etmişlerdir.
Bu özellikler “sabır, öz denetim, özgüven, azim, sebat” gibi kişisel ve “empati, güven, uyum” gibi sosyal becerilerden oluşmaktadır. Bu kişisel ve sosyal beceriler çocuğun aile, doğa, çevre ve okuldan kendisinin alabildiği, genetiğine harmanladığı “kalıtımı” dır.
Üniversite sınavlarının sonuçları yakında kapımızda, pardon bilgisayarımızda. Öğrenci adayları ve yakınları hangi mesleği seçeceği konusunda hala kararsız. 2019 sonuna kadar hekim, hemşire gibi sağlıkla ilgili meslekler seçmek isteyenler şimdi Covid-19 korkusuyla huzursuz. “Hekimlik mi? Yoksa mühendislik mi? Hemşirelik mi? Yoksa başka fakülteler mi?” diye düşüncelere dalmışlar.
“Sosyal zekası” olan, çevresiyle ilişki kurmayı, işbirliği yapmayı ve empatiyi seven, sabırlı, meraklı, azimli, paylaşımcı, ifade gücü yüksek gençler eğer hekim, sağlık yöneticisi, beslenme ve diyet, fizyoterapist, hemşire adayı olarak ilgili okullara başvurursa, hem kendileri hem de aileleri açısından “mutlu, umutlu geleceğe” doğru yelken açabilirler. Uzmanlar bu tip özelliğe sahip insanların kendilerini ve çevrelerini pandemilerden daha iyi koruyacağı kanaatinde. Ayrıca bu tip insanların yapay zeka ile de başarılı iletişim sürdürebildikleri gözlenmektedir.