Zihin, insanda anlama, kavrama ve algılama yetisi olarak bilinir. Yaşantılarından, öğrendiklerinden anlam çıkarır, empati yapar ve belleğinde saklar. Zihinsel durumla ilgili değerlendirme yaparak diğer insanın davranışını öngörür. Bu açılardan konunun değerlendirilmesi amacıyla yazı hazırlanmıştır.
Gelişim açısından bakıldığında bebek, diğer insanın baktığına dikkat edebilir. Taklitle başkasının amaçlı eylemlerini zamanla fark eder. Müteakiben, “görmek bilmektir“i kavrar. Herkes kendi bildiğini biliyor zanneder. Zihinsel temsil diğer ve üçüncü şahsın inanç kavramına göre davranışını öngörür. İkinci derece yanlış inanç testlerini yaparak üçüncü bir kişi hakkında da ne düşündüğünü bilir hale gelirler. Kişi zamanla mecaz, metafor, ironi ve pot kırmayı gaf anlama geliştirir.
Modüler teoriye göre zihin nöral ağ ile gelişime ve değişime tabidir. Simülasyon teorisine göre, kişi zamanla kendi davranışlarını ve başkalarının davranışlarını içselleştirir. Ayrıca rasyonalizm-teleolojik teori, yansıtma-simülasyonel zihin okuma, simülasyonel-üst düzey zihin okuma gibi teoriler de mevcuttur.
Bilişsel ve beden gelişiminin zamanla kişiyi etkileyerek kişinin tutumunda önemli etkileri vardır. Bunun yanı sıra, ahlak gelişimi de karar vermede etkilidir. Sosyal psikolojiye göre toplu halde yaşama, besin paylaşımı uyum gerektiren etkinliklerdendir. Milgram itaat deneyine göre, hiyerarşik davranış niteliği gelişir. Asch deneyine göre, çoğunluğun dediği olur kavranır. Zimbardo deneyine göre, görev gereğini yaparak hiyerarşik yapılanma anlaşılır. Muzaffer Şerif Başoğlu çalışmasına göre, otokinetik etki deneyi ile grup içi sosyal normlar oluşturulur.
Birey zihin gelişimi ile yaşamsal etkinliklere uyum özellikle aşağıda belirtilen durumlara göre öngörür.
1.Doğa ve ilahi kurallar
2. Kanun ve yasalar
3. Kişilerin taahhüt ve anlaşmalar sosyal bağlantılar
Kişi, öncelikle kendi özerk ve otonom yapısına göre diğerinin davranışını anlık veya otomatik ya da ritüel olarak değerlendirir. Yetkili olma özelliğine göre muhatap kabul eder. Ötekinin davranışını öngörmek güç olduğundan diğer insan taahhütte bulunur. Geçmişte yaptıklarının gelecek davranışı için teminat olarak gösterir. Davranışını gerçekleştirir. Ancak bu bazen istenildiği gibi değildir. Bu durumlar hukuki sorun olabilir. Önyargı, batıl inanç, gizli karar diğerinin zihinsel aktivitesini öngörmemizi engeller. Bazen konfüzyon mentale nedeniyle de kişi iletişim kuramaz, öngöremez. Çoklu durumlar, karmaşık sistemler kaotik ortam oluşmasını kolaylaştırır. Bu durumlara dikkat ederek humanist yaklaşımla orantılı, elverişli ve gerekli davranış sergilenebilir.
Kişinin anlattığı kişinin inandığı kadarıyla diğerini etkiler. İnanılan durumlar için muhatap alma gerektiren bir durum ise öncelikle hukuki durum sonra sosyal durum uygunluğuna göre süreç geliştirilebilir.
Sonuç olarak, zihin gelişimine göre öngörü ile diğerinin zihinsel etkinliklerinin geçerli ve güvenilir, ölçülebilir davranış stratejilerini insan odaklı, insan onurunu koruyan, öncelikli davranışlar ile geliştirebiliriz. Ne dersiniz?
Saygı ve sevgi ile…